Türk Ceza KanunuTürk Ceza Kanunu m. 191: Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma

13 Eylül 2025

Türk Ceza Kanunu 191. Madde Kanun Metni

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak

TCK Madde 191- (Değişik: 18/6/2014 – 6545/68 md.)

(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır. (Ek cümle:28/3/2023-7445/18 md.) Erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilir.

(3) (Değişik:28/3/2023-7445/18 md.) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.

(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;

a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,

b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,

c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,

hâlinde, hakkında kamu davası açılır.

(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.

(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.

(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

(8) Bu Kanunun;

a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,

b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,

suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.

(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.

(10) (Ek: 27/3/2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Giriş

Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi, kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme, bulundurma ve kullanma fiillerini suç olarak düzenlemektedir. 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Kanun ile madde yeniden kaleme alınmış, 2023 yılında ise 7445 sayılı Kanun ile önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler, özellikle kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbirleri açısından uygulamada önemli sonuçlar doğurmuştur.

Bu makalede, TCK m. 191 hükmü ayrıntılı olarak incelenecek; madde metni alt başlıklar hâlinde analiz edilecek, hukuki nitelik, unsurlar, özellikler, tarafların hak ve yükümlülükleri değerlendirilecek, sona erme ve istisnalar açıklanacak ve son olarak genel bir değerlendirme yapılacaktır.

TCK m. 191/1 – Kullanmak İçin Satın Alma, Kabul Etme, Bulundurma veya Kullanma

TCK m. 191/1

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden, bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile korunan yarar yalnızca bireyin sağlığı değil, aynı zamanda toplum sağlığı ve kamu düzenidir. Uyuşturucu kullanımı bireysel bir eylem gibi görünse de, bağımlılığın yayılması ve suç oranlarının artışı nedeniyle kamu düzenini tehdit eder.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Herkes olabilir; herhangi bir özellik aranmaz.
  • Mağdur: Toplumdur. Doğrudan zarar gören bir birey değil, kamu sağlığıdır.

Fiil (Hareketler)
Suç, seçimlik hareketlidir. Aşağıdaki fiillerden herhangi biri yeterlidir:

  • Satın alma
  • Kabul etme
  • Bulundurma
  • Kullanma

Kast Unsuru
Suç yalnızca kastla işlenebilir. Failin uyuşturucuyu kullanmak amacıyla hareket etmesi gerekir. Taksirle işlenmesi mümkün değildir.

Şikâyet Şartı
Bu suç şikâyete bağlı değildir. Savcılık kamu düzenini ilgilendirdiği için re’sen soruşturma yapar.

Cezanın Miktarı
İki yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Hakim, somut olayın özelliklerine göre alt veya üst sınıra yaklaşır.

Örnek Olay
Bir kişinin kendi kullanımı için az miktarda esrar satın alması veya üzerinde bulundurması bu fıkra kapsamına girer. Aynı şekilde, uyuşturucu maddeyi evinde kişisel tüketim için saklayan kimse de bu hükme göre cezalandırılır.

TCK m. 191/2 – Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi

TCK m. 191/2

Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır. Erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilir.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile amaçlanan, cezalandırmadan önce şüpheliye rehabilitasyon ve topluma yeniden kazandırılma fırsatı verilmesidir. Böylece uyuşturucu bağımlılığının önlenmesi ve kamu sağlığının korunması hedeflenmektedir.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Suçun faili herkes olabilir.
  • Mağdur: Toplumdur. Burada bireysel mağdurdan çok, kamu düzeni ve toplum sağlığı korunur.

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi (KDAE)

  • Bu suçta KDAE kararı zorunludur. Savcı takdir yetkisine sahip değildir.
  • Erteleme süresi 5 yıldır.
  • Bu süreçte şüpheliye yükümlülükler yüklenir ve ihlal hâlinde kamu davası açılır.

Savcının Yükümlülüğü

  • Şüpheliye, erteleme süresince yükümlülüklerini ihlal etmesi hâlinde karşılaşacağı sonuçları açıkça bildirmek zorundadır.
  • Erteleme kararı ayrıca kolluk birimlerine iletilir. Bu sayede denetim etkin şekilde sağlanır.

Şikâyet Şartı
Şikâyete tabi değildir. Savcılık re’sen soruşturma yapar.

Cezai Sonuçlar
Şüpheli, beş yıl boyunca yükümlülüklere uygun davrandığında hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Aykırılık hâlinde kamu davası açılır.

Örnek Olay
Uyuşturucu maddeyi kendi kullanımı için bulundurduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan bir şüpheliye savcılık tarafından 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Bu süreçte şüpheli yükümlülüklere uygun davranırsa dava hiç açılmamış sayılır.

TCK m. 191/3 – Denetimli Serbestlik Tedbiri ve Tedavi

TCK m. 191/3

Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme, yalnızca cezalandırmayı değil, failin tedavi edilmesini ve yeniden topluma kazandırılmasını amaçlamaktadır. Toplum sağlığı, bireyin rehabilitasyonu yoluyla korunur.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Herkes olabilir; denetimli serbestlik tedbiri bireysel özelliklere göre şekillenir.
  • Mağdur: Toplumdur. Burada bireyin bağımlılıktan kurtulması, toplum düzenine katkı sağlar.

Denetimli Serbestlik Tedbiri

  • Süre: Asgari 1 yıl.
  • Uzatma: Cumhuriyet savcısının kararıyla 6’şar aylık sürelerle, en fazla 2 yıl daha uzatılabilir.
  • İçerik: Failin gözetim altında tutulması, belli yükümlülükler getirilmesi (örneğin, tedaviye katılma, testlere tabi olma).

Tedavi Tedbiri

  • Gerek görülmesi hâlinde, fail denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
  • Amaç, bireyin uyuşturucu bağımlılığından kurtulmasıdır.

Savcının Denetim Görevi

  • Savcı, şüphelinin uyuşturucu kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki kez kuruma sevk edilmesine karar verir.
  • Bu düzenleme, tedbirin yalnızca kâğıt üzerinde kalmamasını, fiilen uygulanmasını sağlamaktadır.

Şikâyet Şartı
Şikâyete bağlı değildir; kamu sağlığına yönelik olduğu için savcılık re’sen işlem yapar.

Cezai Sonuçlar
Denetimli serbestlik ve tedavi sürecine uyan kişi hakkında kamu davası açılmaz, sürecin sonunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

Örnek Olay
Uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle hakkında erteleme kararı verilen bir şüpheli, denetimli serbestlik tedbiri kapsamında ayda bir denetim görüşmesine katılmakla yükümlü kılınır. Ayrıca Cumhuriyet savcısının kararıyla, yılda iki kez uyuşturucu testine tabi tutulur.

TCK m. 191/4 – Yükümlülüklere Uymama Hâli

TCK m. 191/4-a – Yükümlülüklere veya tedavi gereklerine uymamakta ısrar

TCK m. 191/4-a

Kişinin, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile korunan yarar, yalnızca toplum sağlığı değil; aynı zamanda yargı organlarının verdiği tedavi ve rehabilitasyon kararlarının etkinliğinin korunmasıdır. Kişinin yükümlülüklere uymaması, hem bireysel tedaviyi boşa çıkarır hem de kamu düzenini tehlikeye sokar.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran, satın alan veya kullanan kişidir.
  • Mağdur: Toplumdur. Failin yükümlülüklere uymaması, kamu sağlığı açısından risk doğurur.

Yükümlülüklere Aykırılık

  • Denetimli serbestlik kapsamında verilen görevlerin (örneğin, denetim görüşmelerine katılma) yerine getirilmemesi.
  • Tedavi için belirlenen seanslara gitmeme veya tedavi programını yarıda bırakma.
  • İlgili kurumların çağrılarına sürekli olarak uymama.

Israr Unsuru

  • Tek seferlik ihlal yeterli değildir.
  • Failin yükümlülüklere uymama konusunda ısrarcı davranması gerekir.
  • Yargıtay uygulamalarında, süreklilik veya tekrarlılık göstergesi aranır.

Şikâyet Şartı
Şikâyete tabi değildir. Savcılık re’sen kamu davası açar.

Cezai Sonuçlar
Şüpheli yükümlülüklere uymamakta ısrar ederse, hakkında doğrudan kamu davası açılır ve TCK m. 191/1’deki hapis cezasıyla yargılanır.

Örnek Olay
Uyuşturucu kullandığı için denetimli serbestlik tedbiri altına alınan bir şüpheli, defalarca tedavi programına katılmaz ve denetimli serbestlik görüşmelerine gitmezse, ısrar unsuru oluşur. Bu durumda kamu davası açılır.

TCK m. 191/4-b – Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma

TCK m. 191/4-b

Kişinin, erteleme süresi zarfında tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.

Korunan Hukuki Değer
Bu hüküm ile korunan yarar, toplum sağlığı ve kamu düzenidir. Erteleme süresinde kişiye ikinci bir şans tanınmasına rağmen, failin yeniden uyuşturucu maddeye yönelmesi, rehabilitasyon sürecinin bozulmasına ve toplumsal tehlikenin artmasına yol açar.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Erteleme kararı verilmiş olan şüphelidir.
  • Mağdur: Toplumdur; çünkü bireyin uyuşturucuya yeniden yönelmesi kamu güvenliğini tehdit eder.

Tekrar Unsuru

  • Failin erteleme süresi içinde uyuşturucu maddeyi tekrar satın alması, kabul etmesi veya bulundurması gerekir.
  • Bu fiil, yeni bir suç oluşturmaz; mevcut dosya kapsamında ihlâl nedeni sayılır.

Şikâyet Şartı
Şikâyete tabi değildir. Cumhuriyet savcısı, kolluk tarafından yapılan tespit üzerine re’sen kamu davası açar.

Cezai Sonuçlar
Fail hakkında erteleme ortadan kalkar ve TCK m. 191/1 uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası istemiyle kamu davası açılır.

Örnek Olay
Uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle hakkında erteleme kararı verilen bir şüpheli, 6 ay sonra yeniden esrar satın alırken yakalanırsa, bu durum TCK m. 191/4-b kapsamında ihlal oluşturur ve kamu davası açılır.

TCK m. 191/4-c – Erteleme sürecinde uyuşturucu madde kullanma

TCK m. 191/4-c

Kişinin, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile korunan hukuki yarar, toplum sağlığıdır. Failin erteleme süresinde tekrar uyuşturucu kullanması, yalnızca kendi sağlığını değil, bağımlılığın yayılması tehlikesi nedeniyle kamu düzenini de doğrudan tehdit eder.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Erteleme süresi içinde denetimli serbestlik tedbirine tabi olan kişidir.
  • Mağdur: Toplumdur; bireysel mağdur bulunmaz.

Kullanım Unsuru

  • Failin erteleme süresi içerisinde fiilen uyuşturucu maddeyi kullanması gerekir.
  • Kullanım fiilinin tespitinde genellikle laboratuvar raporları, sağlık kuruluşu testleri ve kolluk tutanakları esas alınır.
  • Tekrar kullanım, yeni bir suç olarak değil, ihlâl nedeni olarak değerlendirilir.

Şikâyet Şartı
Şikâyete bağlı değildir. Savcılık kamu düzenini ilgilendirdiği için re’sen kamu davası açar.

Cezai Sonuçlar
Fail, erteleme süresinde uyuşturucu kullandığı tespit edilirse kamu davası açılır ve TCK m. 191/1’deki cezaya hükmolunur (iki yıldan beş yıla kadar hapis).

Örnek Olay
Denetimli serbestlik kapsamında düzenli aralıklarla sağlık kuruluşuna test için gönderilen şüphelinin idrar testinde uyuşturucu maddeye rastlanması hâlinde, bu durum TCK m. 191/4-c kapsamında ihlal sayılır ve kamu davası açılır.

TCK m. 191/5 – Tekrar Kullanımın İhlal Sayılması

 

TCK m. 191/5

Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile amaçlanan, aynı fiilin hem ihlal nedeni hem de yeni bir suç olarak çifte yaptırıma tabi tutulmasının önlenmesidir. Böylece ne bis in idem (aynı fiilden dolayı iki kez yargılama olmaz) ilkesi korunmaktadır.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Erteleme süresi içinde denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulan kişidir.
  • Mağdur: Toplumdur. Failin tekrar uyuşturucuya yönelmesi kamu sağlığına doğrudan tehdit oluşturur.

Tekrar Unsuru

  • Tekrar satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma fiilleri söz konusu olduğunda, bu durum yeni bir suç oluşturmaz.
  • Bu davranışlar yalnızca ihlâl nedeni kabul edilir.
  • Savcı, doğrudan kamu davası açar ve önceki dosya üzerinden yargılama yapılır.

Şikâyet Şartı
Şikâyet aranmaz. Cumhuriyet savcılığı re’sen işlem yapar.

Cezai Sonuçlar
Failin tekrar uyuşturucu kullanması veya bulundurması, ayrı bir soruşturma veya kovuşturma konusu yapılmaz. Bunun yerine mevcut erteleme dosyası ihlâl edilmiş sayılır ve kamu davası açılır.

Örnek Olay
Denetimli serbestlik sürecinde bir şüpheli, ikinci kez uyuşturucu madde bulundururken yakalanır. Bu durumda yeni bir soruşturma başlatılmaz; mevcut dosyada ihlal oluştuğu kabul edilir ve kamu davası açılır.

TCK m. 191/6 – Ertelemenin Yeniden Uygulanamaması

TCK m. 191/6

Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.

Korunan Hukuki Değer
Bu hüküm ile korunan yarar, hukuki güvenlik ve caydırıcılıktır. Kişiye bir kez erteleme imkânı tanındıktan sonra, bu fırsatı kötüye kullanıp suçu tekrarlayan kişiye yeniden aynı imkânın verilmesi engellenmiştir. Böylece kamu düzeni ve toplum sağlığı korunur.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Daha önce m. 191 kapsamında hakkında erteleme kararı verilmiş olan kişidir.
  • Mağdur: Toplumdur. Failin tekrarlayan eylemleri, uyuşturucuya karşı yürütülen mücadelenin etkinliğini zayıflatır.

Tekerrür Unsuru

  • Fail hakkında m. 191/4 kapsamında kamu davası açıldıktan sonra, yeniden uyuşturucu kullanmak amacıyla satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma fiili gerçekleşirse, artık erteleme kararı verilemez.
  • Fail, doğrudan yargılanır ve m. 191/1 uyarınca cezalandırılır.

Şikâyet Şartı
Şikâyet şartı aranmaz. Kamu düzenini ilgilendiren bir durum olduğundan savcılık re’sen soruşturma yapar.

Cezai Sonuçlar

  • Fail hakkında yeni bir erteleme uygulanmaz.
  • Doğrudan iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası istemiyle kamu davası açılır.
  • Böylece erteleme imkânının kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur.

Örnek Olay
Uyuşturucu kullandığı için hakkında erteleme kararı verilen bir şüpheli, yükümlülüklere uymadığı için kamu davası açılmıştır. Yargılama sürecindeyken veya sonrasında tekrar uyuşturucu bulundurduğunda, artık ikinci kez erteleme uygulanmaz; doğrudan mahkûmiyet hükmü gündeme gelir.

TCK m. 191/7 – Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı

TCK m. 191/7

Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile amaçlanan, failin tedavi edilerek veya denetimli serbestlik yükümlülüklerini yerine getirerek yeniden topluma kazandırılmasıdır. Toplum sağlığına yönelik tehlike ortadan kalktığında cezalandırmaya gerek kalmaz.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurduğu gerekçesiyle hakkında erteleme kararı verilen kişidir.
  • Mağdur: Toplumdur. Failin yükümlülüklere uygun davranması, kamu düzenine olan tehlikeyi bertaraf eder.

Şartlar

  • Erteleme süresi boyunca fail, denetimli serbestlik ve tedavi yükümlülüklerine uygun davranmalıdır.
  • Uyuşturucu kullanmamalı, tedaviyi aksatmamalı, verilen yükümlülükleri ihlal etmemelidir.
  • Hiçbir ihlal gerçekleşmezse, kamu davası açılmasına gerek kalmaz.

Şikâyet Şartı
Şikâyete tabi değildir. Savcı, erteleme süresinin sonunda koşulların yerine getirilip getirilmediğini değerlendirir ve karar verir.

Cezai Sonuçlar

  • Şüpheli yükümlülüklere uygun davrandığında, savcı “kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK)” verir.
  • Bu karar ile süreç sona erer; kişi hakkında dava açılmaz ve siciline işlenmez.
  • Böylece fail, temiz bir sayfa açma imkânı bulur.

Örnek Olay
Uyuşturucu kullandığı için hakkında erteleme ve denetimli serbestlik kararı verilen bir kişi, 5 yıl boyunca tüm yükümlülüklerini yerine getirir, tedaviyi aksatmaz ve hiç uyuşturucu kullanmaz. Bu sürenin sonunda savcılık tarafından KYOK kararı verilir.

TCK m. 191/8 – Diğer Suçlarla İlişki (TCK m. 188 ve 190)

TCK m. 191/8-a – Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK m. 188)

TCK m. 191/8-a

Bu Kanunun 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile amaçlanan, yanlış nitelendirme nedeniyle kişilerin ticaret suçundan ağır ceza almalarının önüne geçilmesidir. Yalnızca kişisel kullanım için bulundurulan uyuşturucunun “ticaret” sayılmaması, hem bireyin hakkını korur hem de ceza adaletinde ölçülülüğü sağlar.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Uyuşturucu maddeyi bulunduran veya taşıyan kişidir. İlk aşamada “ticaret amacı” bulunduğu zannedilebilir.
  • Mağdur: Toplumdur. Ağır ceza tehdidi yalnızca gerçekten ticaret yapanlara uygulanmalıdır.

TCK m. 188 ile Karşılaştırma

  • TCK m. 188: Uyuşturucu imal ve ticareti suçunu düzenler; cezaları çok ağırdır (10 yıldan başlayan hapis cezası).
  • TCK m. 191/8-a: Eğer failin fiili yalnızca kişisel kullanım amacına yönelikse, ticaret hükümleri değil, m. 191 hükümleri uygulanır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

  • Failin eyleminin ticaret değil, kişisel kullanım kapsamında olduğu anlaşılırsa, mahkeme doğrudan HAGB kararı verir.
  • Böylece fail ağır cezadan kurtulur, rehabilitasyona yönlendirilir.

Şikâyet Şartı
Şikâyete tabi değildir. Savcılık ve mahkeme re’sen değerlendirir.

Cezai Sonuçlar

  • Fail hakkında TCK m. 188 yerine m. 191 hükümleri uygulanır.
  • Böylece daha düşük ceza tehdidi ve HAGB imkânı gündeme gelir.

Örnek Olay
Polis tarafından üzerinde uyuşturucu madde ile yakalanan bir kişinin, ilk aşamada ticaret yaptığı iddia edilir. Ancak yargılama sırasında maddenin miktarı ve diğer deliller, uyuşturucunun kişisel kullanım için bulundurulduğunu gösterir. Bu durumda TCK m. 188 değil, m. 191 uygulanır ve sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.

TCK m. 191/8-b – Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (TCK m. 190)

TCK m. 191/8-b

Bu Kanunun 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile korunan değer, ölçülülük ilkesi ve bireyin haklarıdır. Eğer failin eylemi gerçekte kendi kullanımıyla sınırlıysa, daha ağır cezayı gerektiren “kolaylaştırma” hükümleri değil, TCK m. 191 uygulanır. Böylece bireyin yalnızca kendi bağımlılığı nedeniyle gereksiz yere ağır cezalara maruz kalması önlenir.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Uyuşturucu madde nedeniyle yargılanan kişidir. İlk aşamada “başkalarının kullanımını kolaylaştırdığı” iddiası bulunabilir.
  • Mağdur: Toplumdur. Yanlış suç tipine dayanılarak ağır cezaya hükmedilmesi kamu vicdanını da zedeler.

TCK m. 190 ile Karşılaştırma

  • TCK m. 190: Başkalarının uyuşturucu kullanmasını kolaylaştırmayı suç sayar (örneğin özel yer temin etmek, kullanım yollarını öğretmek).
  • TCK m. 191/8-b: Eğer kişinin eylemi yalnızca kendi kullanımıyla sınırlıysa, kolaylaştırma hükümleri uygulanmaz.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

  • Mahkeme, failin eyleminin münhasıran TCK m. 191 kapsamına girdiğini tespit ederse, HAGB kararı verir.
  • Böylece kişi daha hafif bir yaptırımla karşılaşır, tedavi ve rehabilitasyona yönlendirilir.

Şikâyet Şartı
Şikâyete tabi değildir. Cumhuriyet savcısı ve mahkeme, olayın niteliğini kendiliğinden değerlendirir.

Cezai Sonuçlar

  • Fail, TCK m. 190 kapsamındaki ağır yaptırımlardan kurtulur.
  • TCK m. 191 hükümleri uygulanır ve HAGB imkânı tanınır.

Örnek Olay
Bir evde yapılan aramada, kişinin kendi kullanımı için uyuşturucu madde bulundurduğu ve kullandığı tespit edilir. Ancak başta bu davranış “başkalarının da kullanmasını kolaylaştırmak” olarak değerlendirilir. Yargılama sonucunda eylemin yalnızca kişinin kendi kullanımıyla sınırlı olduğu anlaşılırsa, TCK m. 190 değil, TCK m. 191 hükümleri uygulanır ve sanık hakkında HAGB kararı verilir.

TCK m. 191/9 – CMK ile İlişki

TCK m. 191/9

Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.

Korunan Hukuki Değer
Bu düzenleme ile korunan yarar, hukuki güvenlik ve usul ekonomisidir. TCK m. 191 özel hükümler içerse de, eksik kalan veya düzenlenmeyen konularda CMK hükümlerine başvurularak uygulama birliği sağlanır.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Uyuşturucu maddeyi kullanmak için satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kişidir.
  • Mağdur: Toplumdur; kamu sağlığı ve kamu düzeni korunur.

CMK m. 171 ile İlişki (Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi)

  • CMK m. 171, genel erteleme hükümlerini düzenler.
  • Ancak TCK m. 191’de erteleme zorunlu olduğu için, bu madde sadece tamamlayıcı rol oynar.
  • Aksine düzenleme olmadıkça CMK m. 171 uygulanır.

CMK m. 231 ile İlişki (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması – HAGB)

  • TCK m. 191 kapsamında kovuşturma açılırsa, HAGB kararı da verilebilir.
  • Özellikle m. 191/8’de belirtilen durumlarda HAGB doğrudan gündeme gelir.

Şikâyet Şartı
Şikâyet aranmaz. Süreç tamamen kamu düzenine ilişkin olduğundan, savcılık ve mahkeme re’sen değerlendirme yapar.

Cezai Sonuçlar

  • TCK m. 191’de düzenlenmeyen hususlarda CMK m. 171 ve m. 231 hükümleri uygulanır.
  • Böylece sanığın lehine usul güvenceleri sağlanmış olur.

Örnek Olay
Uyuşturucu madde bulundurduğu için hakkında soruşturma başlatılan bir kişiye, TCK m. 191 uyarınca erteleme uygulanır. Ancak süreç sonunda ihlal bulunmazsa, CMK m. 231 çerçevesinde HAGB kararı verilmesi mümkün olur.

TCK m. 191/10 – Nitelikli Hâl (Belirli Alanlarda İşlenme)

Hukuki Nitelik

TCK m. 191/10

Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Korunan Hukuki Değer

Bu hüküm, bireylerin özellikle hassas ve korunması gereken alanlarda uyuşturucuya maruz kalmamasını sağlamayı amaçlar. Eğitim kurumları, ibadethaneler, hastaneler veya askeri alanlar, toplumsal düzenin temelini oluşturan yerler olduğundan, burada işlenen suçların tehlike potansiyeli daha yüksektir.

Fail ve Mağdur

  • Fail: Herkes olabilir; failin bu alanlarda bulunması yeterlidir.
  • Mağdur: Toplumdur. Ayrıca, bu mekânlarda bulunan öğrenciler, askerler, hastalar veya ibadet eden kişiler dolaylı olarak korunmaktadır.

Nitelikli Hâlin Şartları

  • Suç, TCK m. 191/1’de tanımlanan fiillerden biri (satın alma, kabul etme, bulundurma, kullanma) olmalıdır.
  • Fiil, okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane gibi toplu yaşam alanlarına veya bu alanların 200 metre yakın çevresine denk gelen umumi/umuma açık yerlerde işlenmelidir.
  • Mesafe ölçümünde sınır duvarı, tel örgü veya işaretler dikkate alınır.

Şikâyet Şartı
Şikâyete bağlı değildir. Kamu düzenini ilgilendirdiğinden savcılık re’sen soruşturma açar.

Cezai Sonuçlar

  • Verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Örneğin, normalde 2 yıl hapis cezası öngörülen bir fiil, nitelikli hâl sebebiyle 3 yıla çıkar.

Örnek Olay
Bir öğrencinin okul çevresinde kendi kullanımı için uyuşturucu madde bulundururken yakalanması hâlinde, TCK m. 191/10 devreye girer ve verilecek ceza yarı oranında artırılır.

TCK m. 191 ile korunan hukuki değer, toplum sağlığı ve kamu düzenidir. Bu suç, “kamu sağlığına karşı suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Failin yalnızca kendisine zarar veriyor gibi görünse de, bağımlılık ve uyuşturucu kullanımının topluma yansıyan etkileri nedeniyle bu düzenleme kamu sağlığını korumayı amaçlamaktadır. Ayrıca, suçun seçimlik hareketli yapısı dikkat çekmektedir; satın alma, kabul etme, bulundurma ve kullanma fiillerinden herhangi birinin gerçekleştirilmesi yeterlidir.

Unsurlar

Maddi Unsur

  • Fail: Bu suçun faili herkes olabilir; özel bir sıfat veya özellik aranmaz. Fail, uyuşturucu maddeyi kendi kullanımı amacıyla satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kişidir.
  • Mağdur: Toplumdur. Çünkü uyuşturucu kullanımı bireysel görünse de, bağımlılık ve sosyal etkiler nedeniyle kamu sağlığına zarar verir.
  • Konu: Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerdir. Türk Ceza Kanunu’nda hangi maddelerin uyuşturucu sayılacağı ayrıca yönetmelik ve özel düzenlemelerle belirlenmiştir.
  • Fiil: Seçimlik hareketler söz konusudur. Failin şu hareketlerden birini gerçekleştirmesi yeterlidir:
    • Satın alma
    • Kabul etme
    • Bulundurma
    • Kullanma

Manevi Unsur

  • Suç kastla işlenebilir. Failin uyuşturucu maddeyi kullanma amacıyla hareket etmesi gerekir.
  • Doğrudan kast aranır; taksirle işlenmesi mümkün değildir.
  • Failin uyuşturucuyu ticaret amacıyla değil, yalnızca kişisel kullanım için bulundurması gerekir. Aksi hâlde TCK m. 188 devreye girer.

Hukuka Aykırılık Unsuru

  • Fiilin herhangi bir hukuka uygunluk nedeni (örneğin tıbbi amaçlı kullanım) bulunmamalıdır.
  • Eğer uyuşturucu madde doktor reçetesiyle ve tedavi amacıyla kullanılıyorsa suç oluşmaz.

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

  • Teşebbüs: Uyuşturucu satın almak için girişimde bulunulup tamamlanmazsa teşebbüs hükümleri uygulanır.
  • İştirak: Birden fazla kişinin birlikte uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla bulundurması mümkündür; bu durumda iştirak hükümleri devreye girer.
  • İçtima: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma fiili, aynı zamanda ticaret suçunu oluşturuyorsa, ağır olan (TCK m. 188) uygulanır.

Özellikler

1. Seçimlik Hareketli Suç

  • TCK m. 191, dört farklı hareketi suç olarak düzenlemiştir: satın alma, kabul etme, bulundurma ve kullanma.
  • Bu fiillerden herhangi birinin gerçekleşmesi suçun oluşması için yeterlidir.
  • Failin hem satın alıp hem de kullandığı durumda tek suç oluşur; ayrı ayrı cezalandırma söz konusu değildir.

2. Özel Kastın Gerekliliği (Kullanma Amacı)

  • Failin amacı “kullanmak” olmalıdır.
  • Eğer uyuşturucu ticaret amacıyla bulunduruluyorsa, bu fiil TCK m. 188 kapsamında değerlendirilir.
  • Kullanma amacı, failin davranışları, madde miktarı ve somut olayın özelliklerinden çıkarılır.

3. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi (KDAE) Zorunluluğu

  • Bu suç bakımından, soruşturma evresinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi (KDAE) zorunludur.
  • Savcı takdir yetkisini kullanmaz; m. 191/2 gereği erteleme kararı vermek zorundadır.
  • Bu yönüyle TCK m. 191, CMK m. 171’den farklıdır.

4. Denetimli Serbestlik ve Tedavi Tedbirleri

  • Fail, en az 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri altına alınır.
  • Gerekli görülürse, tedaviye yönlendirilir.
  • Denetimli serbestlik süresi savcı kararıyla en fazla 2 yıl uzatılabilir.

5. Yükümlülüklere Uymama Hâlinde Sonuç

  • Şüpheli, yükümlülüklere uymamakta ısrar ederse veya tekrar uyuşturucu kullanırsa, kamu davası açılır (m. 191/4).
  • Bu durumda fail, doğrudan iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile yargılanır.

6. Tekrar Kullanımın İhlal Sayılması

  • Fail, erteleme süresinde tekrar uyuşturucu kullanır veya bulundurursa, bu yeni bir suç sayılmaz; ihlâl nedeni olarak değerlendirilir (m. 191/5).
  • Böylece aynı fiilden dolayı çifte soruşturma ve kovuşturma yapılmaz.

7. Ertelemenin Tekrar Uygulanamaması

  • Fail hakkında kamu davası açıldıktan sonra yeniden uyuşturucu kullanması durumunda, artık erteleme kararı verilemez (m. 191/6).
  • Bu özellik, failin aynı imkândan ikinci kez yararlanmasının önüne geçmektedir.

8. Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

  • Fail, erteleme süresinde yükümlülüklere uygun davranırsa ve ihlal etmezse, KYOK kararı verilir (m. 191/7).
  • Bu özellik, maddenin rehabilite edici yönünü gösterir.

9. Nitelikli Hâl (Belirli Alanlarda İşlenme)

  • Suç, okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane gibi alanlarda veya bunların 200 metre çevresinde işlenirse ceza yarı oranında artırılır (m. 191/10).
  • Bu özellik, suçun işlendiği yerin toplumsal etkisini dikkate alır.

10. Şikâyete Tabi Olmama

  • TCK m. 191 kapsamında işlenen suçlar şikâyete tabi değildir.
  • Cumhuriyet savcısı, kamu düzenini ilgilendiren bu suçlarda re’sen soruşturma başlatır.

11. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) İmkanı

  • TCK m. 191/8 gereği, ilk bakışta TCK m. 188 veya m. 190 kapsamına giren bir fiil, gerçekte kişisel kullanım olduğu anlaşıldığında HAGB uygulanır.
  • Bu da failin cezadan çok tedaviye yönlendirilmesini sağlar.

Tarafların Hak ve Borçları

1. Şüpheli / Sanık

  • Hakları:

    • Tedavi ve denetimli serbestlik sürecinde temel haklarını kullanmaya devam eder.
    • Hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi (KDAE) kararı verilmesi, ona ikinci bir şans tanır.
    • Süreç sonunda yükümlülüklerini yerine getirmişse, kovuşturmaya yer olmadığı kararı (KYOK) ile temiz bir sicile sahip olur.
    • HAGB imkânından yararlanabilir (m. 191/8).
  • Borçları:

    • Denetimli serbestlik tedbirine uygun davranmak zorundadır.
    • Tedaviye tabi tutulursa, buna katılmakla yükümlüdür.
    • Savcılıkça yapılacak periyodik testlere uymalıdır.
    • Erteleme süresince uyuşturucu kullanmamak, bulundurmamak, satın almamak zorundadır.

2. Cumhuriyet Savcısı

  • Hakları ve Görevleri:

    • KDAE kararı verme yetkisi vardır, ancak bu yetki zorunluluk niteliğindedir (takdir hakkı yoktur).
    • Şüpheliyi yükümlülükler konusunda bilgilendirme ve uyarma görevi vardır.
    • Erteleme kararını kolluk birimlerine bildirmekle yükümlüdür.
    • Denetimli serbestlik sürecinde şüpheliyi yılda en az iki kez test için sağlık kuruluşuna sevk eder.
    • Yükümlülüklere uyulmadığında kamu davası açar.

3. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü

  • Görevleri:

    • Şüpheliyi gözetim altında tutmak ve raporlamak.
    • Gerektiğinde savcıya tedavi tavsiyesinde bulunmak.
    • Yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini denetlemek.
  • Hakları:

    • Gözlem ve değerlendirme yaparak, denetimli serbestliğin uzatılmasını veya sonlandırılmasını önerebilir.

4. Mahkeme

  • Hakları ve Görevleri:

    • Eğer kovuşturma açılırsa, TCK m. 191 çerçevesinde hüküm kurar.
    • Gerekli şartlar oluştuğunda HAGB kararı verebilir.
    • Nitelikli hâl varsa cezayı yarı oranında artırır.

5. Kolluk Kuvvetleri

  • Görevleri:

    • Erteleme kararının uygulanmasını gözetmek.
    • Şüpheliyi test için ilgili kurumlara yönlendirmek.
    • Yükümlülüklerin ihlali halinde savcıya bilgi vermek.

Sona Erme / İstisnalar

1. Ertelemenin Başarıyla Tamamlanması
Erteleme süresi boyunca yükümlülükler yerine getirildiğinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Böylece şüpheli hakkında dava açılmaz ve süreç sonlanır.

2. Yükümlülük İhlali
Denetimli serbestlik tedbirine uymamakta ısrar, yeniden uyuşturucu bulundurmak veya fiilen kullanmak, ihlal sebebi sayılır ve kamu davası açılır.

3. Yeniden Ertelemenin Yasaklanması
Bir kez erteleme kararı verilip ihlal sonrası kamu davası açılmışsa, fail aynı suçtan tekrar yararlanamaz.

4. Nitelikli Hâl
Okul, yurt, hastane, kışla ve ibadethane gibi toplu yaşam alanlarının 200 metre çevresinde işlenmesi hâlinde ceza yarı oranında artırılır.

5. HAGB Uygulaması
Kovuşturma sırasında eylemin ticaret (m. 188) veya kolaylaştırma (m. 190) kapsamında değil, yalnızca kişisel kullanım kapsamında olduğu anlaşılırsa, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

6. Hukuka Uygunluk Hâli
Tıbbi amaçlı, hekim reçetesiyle gerçekleştirilen kullanımlar suç teşkil etmez.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9289 E., 2022/7813 K.

Mahkeme :Ağır Ceza Mahkemesi

Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet
Temyiz Edenler : Sanık müdafii
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
A) Suç tarihinden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK‘nın 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188 veya 190. maddelerde tanımlanan suçlardan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmesi hükme bağlanmış, 191. maddenin 9. fıkrasında ise “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümlerinin uygulanacağı…” belirtilmiştir.
Dolayısıyla sanık hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan dolayı açılan davada, yapılan kovuşturma sonucunda sanığın sabit olan eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğunun anlaşılması durumunda, suç vasfındaki değişiklik nedeniyle Mahkemece TCK‘nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan hüküm kurulma aşamasına gelindiğinde; öncelikle, TCK‘nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti gerektiğinden; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının denetim süresi içinde işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde TCK‘nın 191. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veya TCK‘nın 191. maddesinin 8. fıkrası gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilmiş ve
infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra; 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK‘nın 191. maddesi çerçevesinde karar verilen “Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri” ve “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararlarının kesinleşmesinin 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra “Kamu Davası Açılmasının Ertelenmesi” kararı verilmesini engellemeyeceği de gözetilerek;
1) Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik TCK‘nın 191. maddesinin 2.fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı varsa ve yargılama konusu olan suç, bu erteleme kararının ihlali niteliğinde görülüyorsa, bu suç TCK‘nın 191. maddesinin 5. fıkrası gereğince soruşturma ve kovuşturma nedeni yapılamayacağından düşme kararı verilip ilgili Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
2) Sanık hakkında daha önce kullanmak için uyuşturucu madde satın alınması, bulundurulması ya da kullanılması suçundan TCK‘nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı” veya TCK‘nın 191. maddesinin 8. fıkrasıne göre veilen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı” yoksa TCK‘nın 191. maddesinin 8. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı” verilmesi,
3) Sanık hakkında daha önce kullanmak için uyuşturucu madde satın alınması, bulundurulması ya da kullanılması suçundan TCK‘nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı” veya TCK‘nın 191. maddesinin 8. fıkrası gereğince “hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı” verilmiş ve bu kararların ihlali nedeniyle açılan davalardan mahkûmiyet kararı verilmiş ise bu suç doğrudan soruşturulması ve kovuşturulması gereken suç olacağından yargılamaya devam olunarak TCK‘nın 191. maddesi çerçevesinde bir hüküm kurulması, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
B) Kabule göre de; sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğünün “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK‘nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönlerden incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 14/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Olayın Özeti

Sanık hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan dava açılmıştır. Ancak yargılama sonucunda sanığın fiilinin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir. İlk derece mahkemesi, suç vasfını değiştirerek bu suçtan mahkûmiyet hükmü kurmuştur.

Hukuki Sorun

Uyuşmazlık, sanığın eyleminin suç vasfı değiştiğinde TCK m. 191 kapsamında hangi usul ve esasların uygulanacağı üzerinedir. Özellikle, sanık hakkında daha önce verilmiş kamu davasının açılmasının ertelenmesi (KDAE), denetimli serbestlik tedbiri veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekliliği tartışılmıştır. Ayrıca, sanığın adli sicilinde yer alan önceki mahkûmiyetin tekerrür hükümlerine etkisi değerlendirilmiştir.

Yargıtay’ın Gerekçesi

Yargıtay, kararında şu esaslara dayanmıştır:

  1. TCK m. 191/8 ve 9: Uyuşturucu ticareti suçundan açılan davada eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu anlaşıldığında, mahkeme öncelikle sanık hakkında daha önce aynı kapsamda verilmiş tedbir kararlarını araştırmalıdır.
  2. TCK m. 191/5: Eğer sanık hakkında daha önce verilmiş bir KDAE kararı varsa ve yargılamaya konu suç bu kararın ihlali niteliğinde ise, bu durumda yeni bir kovuşturma yapılamayacak, dava düşme kararı verilerek savcılığa ihbarda bulunulacaktır.
  3. Daha önce HAGB veya KDAE kararı yoksa, HAGB uygulanma olasılığı değerlendirilmelidir.
  4. Önceden verilmiş KDAE veya HAGB kararlarının ihlali sonucu mahkûmiyet kararı verilmişse, bu durumda doğrudan yargılamaya devam edilerek TCK m. 191 kapsamında hüküm kurulmalıdır.
  5. Ayrıca, sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasının “kullanmak için uyuşturucu bulundurma” suçuna ilişkin olduğu ve bu sabıka yönünden yasal değişiklik sonrası uyarlama yargılaması yapılmadan tekerrür uygulanamayacağı vurgulanmıştır.

Kararın Önemi

Bu karar, TCK m. 191 uygulamasında izlenecek usulü netleştirmesi bakımından önemlidir. Özellikle;

  • Suç vasfının ticaretten kullanmaya dönüşmesi halinde mahkemenin araştırma yükümlülüğü,
  • Daha önce verilmiş tedbir veya HAGB kararlarının sonraki davalara etkisi,
  • Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için uyarlama yargılaması yapılması zorunluluğu içtihat haline getirilmiştir.

Uygulamada mahkemelere yol gösterici olup, çelişkili kararların önüne geçmeyi amaçlamaktadır.

Kararın Değerlendirilmesi

Yargıtay, sanık lehine araştırma ilkesini ön plana çıkararak, mahkemelerin yalnızca fiili nitelendirmekle yetinmeyip, sanığın geçmişteki durumunu da titizlikle incelemesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu yönüyle karar, TCK m. 191’in amacına uygun olarak, kullanıcı konumundaki kişilerin cezalandırılmasından ziyade tedavi ve rehabilitasyona yönlendirilmesini esas almıştır.

Ayrıca, tekerrür uygulamasının yasal değişiklikler ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, hem sanık haklarının korunmasına hem de ceza adalet sisteminin bütünlüğüne katkı sağlamaktadır.

Sonuç ve Değerlendirme

TCK m. 191, uyuşturucu madde kullanımını doğrudan cezalandırmak yerine, öncelikle tedavi ve rehabilitasyonu hedefleyen bir düzenlemedir. Bu nedenle kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbirleri, maddeye özgü temel özelliklerdir.

Uygulamada, bir uzman desteğiyle şüphelilerin yükümlülüklerini doğru anlaması ve süreci yönetmesi, hem hukuki hakların korunması hem de tedavi sürecinin sağlıklı yürütülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, madde bireysel özgürlük ile toplum sağlığı arasındaki dengeyi kurmayı amaçlamakta; cezalandırma yanında önleyici ve rehabilite edici yönüyle de öne çıkmaktadır.

author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK