TCK MADDE 6. Tanımlar
(1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;
a) Vatandaş deyiminden; fiili işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişi,
b) Çocuk deyiminden; henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişi,
c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi,
d) Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idarî ve askerî mahkemeler üye ve hâkimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar,
e) Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi,
f) Silah deyiminden; ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet, fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler, ayrıca yakıcı, aşındırıcı, zehirleyici, kimyasal, biyolojik, radyoaktif maddeler,
g) Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar,
h) İtiyadi suçlu deyiminden; kasıtlı bir suçu bir yıl içinde ikiden fazla işleyen kişi,
i) Suçu meslek edinen kişi deyiminden; geçimini suçtan elde ettiği kazançla sağlamaya alışmış kişi,
j) Örgüt mensubu suçlu deyiminden; suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına suç işleyen kişi anlaşılır.
Madde 6’nın Önemi
TCK Madde 6, ceza kanununda sıkça kullanılan bazı kavramların sınırlarını netleştirmektedir. Ceza hukukunda belirlilik ilkesi gereği, kullanılan kavramların içeriği herkes tarafından bilinebilir olmalıdır. Bu maddeyle, uygulamada tartışmalara yol açabilecek tanımlar tek tek açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu düzenleme, hem hâkim ve savcıların yorum birliği içinde karar vermesine katkı sağlar hem de vatandaşların hangi durumlarda hangi hukuki sonuçlarla karşılaşacağını öngörebilmelerine yardımcı olur.
Tanımların Tek Tek Açıklanması
Vatandaş
Bir suç işlendiği sırada Türk vatandaşı olan kişiler, bu sıfatla ceza hukuku hükümlerine tabi olurlar. Burada esas alınan nokta, suçun işlendiği andaki vatandaşlık statüsüdür. Örneğin, suç tarihinde Türk vatandaşı olan biri daha sonra vatandaşlıktan çıksa bile, işlediği suçtan dolayı Türk Ceza Kanunu’na göre sorumlu tutulur. Aynı şekilde, suç tarihinde yabancı olan ama sonradan vatandaşlık kazanan bir kişi, işlediği suç bakımından yabancı statüsünde değerlendirilir. Bu düzenleme, ceza hukukunda zaman ve statü ilişkisini netleştirerek uygulamadaki belirsizlikleri ortadan kaldırır.
Çocuk
Henüz 18 yaşını doldurmamış kişiler, kanun karşısında çocuk kabul edilir. Bu tanım, ceza sorumluluğunun derecesi bakımından büyük önem taşır. Çocukların psikolojik, sosyal ve zihinsel gelişimleri tam olarak tamamlanmadığı için ceza hukukunda onlara yönelik farklı düzenlemeler yapılmıştır. Çocuklara uygulanacak cezai yaptırımlar, yetişkinlerden daha hafif olabilir ya da doğrudan özgürlüğü bağlayıcı ceza yerine eğitim ve rehabilitasyona yönelik tedbirler tercih edilir. Bu yaklaşım, cezanın yalnızca cezalandırma değil, aynı zamanda ıslah ve topluma kazandırma amacı taşıdığını gösterir.
Kamu Görevlisi
“Kamu görevlisi” kavramı, yalnızca devlet memurlarını kapsamaz. Seçilmiş kişiler (örneğin milletvekilleri, belediye başkanları), geçici görev yapanlar ve hatta herhangi bir şekilde kamusal faaliyete katılan kişiler de bu tanıma dahildir. Bu nedenle, kamu görevlisine karşı işlenen suçlar veya kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması gibi suçlarda bu tanım kritik bir rol oynar. Kamu görevlisi statüsü, hem cezanın artırılmasında hem de failin daha ağır sorumluluk yüklenmesinde hukuki dayanak teşkil eder.
Yargı Görevi Yapan
Hakimler, savcılar ve avukatlar, “yargı görevi yapan” kapsamında değerlendirilir. Bu düzenleme, yargı sürecinde görev yapan kişilerin hukuk tarafından korunmasını amaçlar. Örneğin, bir hakime veya savcıya görevini yaparken saldırıda bulunmak ya da avukata karşı görevinden dolayı suç işlemek, sıradan kişilere karşı işlenen suçlardan daha ağır yaptırımlarla cezalandırılır. Bu tanım, yargı bağımsızlığı ve adaletin tesisi açısından büyük önem taşır.
Gece Vakti
“Gece vakti” birçok suç açısından ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilir. Kanuna göre, güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar süren zaman dilimi gece vakti olarak tanımlanır. Özellikle hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali gibi suçlarda gece vakti işlenmesi, suçun gizlice ve mağduru daha savunmasız bir halde yakalayarak işlenmesi sebebiyle cezayı artırıcı bir faktör olarak kabul edilir.
Silah
Silah kavramı çok geniş tanımlanmıştır. Ateşli silahların yanı sıra bıçak, sopa, demir çubuk gibi saldırıya elverişli araçlar da silah sayılır. Ayrıca kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddeler de bu tanıma dâhildir. Silahın geniş tanımlanmasının nedeni, toplumu tehdit eden her türlü saldırı aracını kapsama almaktır. Böylece fail, elindeki aletin yapılış amacı ne olursa olsun, fiilen saldırıya elverişli ise “silah kullanmış” kabul edilir. Bu durum, suçun niteliğini değiştirebilir ve cezayı artırabilir.
Basın ve Yayın Yolu
Her türlü yazılı, görsel, işitsel veya elektronik iletişim aracıyla yapılan yayınlar, basın ve yayın yoluyla işlenen suçlar kapsamına girer. Özellikle hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, dezenformasyon gibi suçlarda bu tanım önem taşır. Günümüzde internet ve sosyal medya da bu kapsamda değerlendirilmekte olup, elektronik ortamda yapılan yayınlar da “basın ve yayın yolu” kabul edilir. Bu düzenleme, teknolojik gelişmelere uyum sağlayarak hukuk sisteminin güncelliğini korumasını sağlar.
İtiyadi Suçlu
Bir yıl içinde aynı türde suçu ikiden fazla işleyen kişiler, itiyadi suçlu olarak kabul edilir. Bu tanım, failin suçu alışkanlık haline getirdiğini gösterir. İtiyadi suçluya uygulanacak cezalar daha ağır olabilir veya fail hakkında güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bu durum, bireyin toplum açısından tehlikeliliğini ortaya koyar ve cezanın caydırıcılık yönünü güçlendirir.
Suçu Meslek Edinen Kişi
Geçimini suçtan elde ettiği kazançla sağlayan kişi, suçu meslek edinmiş kabul edilir. Bu kişiler toplum açısından yüksek tehlike arz eder. Örneğin, sürekli hırsızlık yaparak geçimini sağlayan ya da organize şekilde dolandırıcılık yapan kişiler, bu kategoriye girer. Bu tanım, ceza hukukunun yalnızca bireysel eylemlere değil, suçun yaşam biçimi haline gelmesine de müdahale etmesini sağlar.
Örgüt Mensubu Suçlu
Bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına suç işleyen kişiler, örgüt mensubu suçlu olarak tanımlanır. Bu tanım, özellikle organize suçlarla mücadelede büyük önem taşır. Tek başına işlenen suçlardan farklı olarak örgütlü suçlar, toplum düzenine daha ağır zararlar verebilir. Bu nedenle örgüt mensuplarına yönelik cezalar daha ağırdır.
Hukuki Belirlilik ve Uygulamadaki Önemi
TCK m.6, suç ve ceza uygulamalarında belirliliği sağlamaktadır. Tanımlar net olmazsa, hem vatandaşlar için öngörülebilirlik ortadan kalkar hem de hâkimlerin farklı kararlar vermesine yol açabilir. Bu madde, uygulamada yeknesaklığı ve adalet duygusunun korunmasını güvence altına alır.
Sonuç ve Değerlendirme
TCK Madde 6, ceza hukukunda sıkça kullanılan kavramları tanımlayarak hukuki güvenliği güçlendirmektedir. Bu sayede:
Kanunun belirliliği sağlanır.
Hakim ve savcıların uygulamada ortak bir dil kullanması mümkün olur.
Vatandaşlar, hangi davranışlarının nasıl sonuç doğuracağını öngörebilir.
Dolayısıyla bu madde, yalnızca teknik bir tanımlar listesi değil, aynı zamanda ceza hukukunun adaletli ve öngörülebilir şekilde işlemesinin temelidir.
