TCK Madde 14 – Seçimlik Cezalarda Soruşturma
(1) 11 ve 12 nci maddelerde belirtilen hallerde, soruşturma konusu suçun yer aldığı kanun maddesinde hapis cezası ile adli para cezasından birinin uygulanması seçimlik sayılmış ise soruşturma veya kovuşturma açılmaz.
Genel Çerçeve
Bu madde, TCK m.11 (vatandaşın yurtdışında işlediği suçlar) ve TCK m.12 (yabancının yurtdışında işlediği suçlar) hükümleriyle bağlantılıdır.
Bu iki maddede, belirli şartlar altında Türkiye’nin yargı yetkisinin sınır ötesine taşabileceği düzenlenmişti.
Ancak kanun koyucu, “küçük suçlar” için Türkiye’de yargılama yapılmasını engellemek amacıyla TCK m.14 hükmünü getirmiştir.
Buna göre, yurtdışında işlenen suç, kanunda hapis cezası veya adli para cezası arasında seçimlik olarak düzenlenmişse, Türkiye’de bu suç için soruşturma dahi açılamaz.
Maddeyle Getirilen Sınır
Buradaki amaç, ceza adalet sistemini gereksiz yere meşgul etmemek ve önemsiz fiilleri uluslararası düzeye taşımamaktır.
Örneğin:
Basit mala zarar verme,
Basit hakaret,
Adli para cezasıyla çözülebilecek bazı kabahat düzeyindeki fiiller,
Türkiye’de dava konusu edilemez.
Yani kanun koyucu, Türkiye’nin uluslararası ceza yetkisini yalnızca önemli suçlarla sınırlamıştır.
Bağlantı: TCK m.11 ve m.12
Hatırlarsak:
TCK m.11: Türk vatandaşlarının yurtdışında işledikleri suçlar.
TCK m.12: Yabancıların yurtdışında işledikleri suçlar.
Bu iki maddede farklı koşullara bağlı olarak Türkiye’nin yargılama yetkisi tanınmıştı. Ancak bu yetki sınırsız değildir. İşte TCK m.14, bir sınır daha koyarak diyor ki:
Eğer suç seçimlik cezalardan oluşuyorsa (yani adli para cezası da seçenekler arasında varsa), Türkiye’de hiçbir şekilde soruşturma ya da kovuşturma yapılmayacak.
Seçimlik Cezanın Önemi
“Seçimlik ceza” kavramı, failin işlediği suç için kanunda ya hapis cezası ya da adli para cezası öngörülmüş olmasıdır. Burada hâkim, suçun ağırlığına göre iki yaptırımdan birini seçebilir.
Kanun koyucu, bu tür suçların ağırlık itibariyle uluslararası düzeyde yargılamayı gerektirmediğini kabul etmiştir.
Örneğin:
Eğer bir Türk vatandaşı yurtdışında basit bir hakaret fiili işlerse, bu suç seçimlik cezalıdır. Türkiye’ye geldiğinde bu fiil nedeniyle dava açılmaz.
Yabancı bir kişi yurtdışında bir Türk şirketine karşı küçük çaplı bir zarara yol açar ve bu suç seçimlik cezalıdır. Türkiye’ye geldiğinde bu kişi hakkında yargılama yapılmaz.
Maddeyle Amaçlanan Dengeler
Uluslararası Diplomasi Dengesi
Her küçük suç nedeniyle yabancıların yargılanması, uluslararası ilişkilerde gerginlik yaratabilir.
Bu hüküm, yalnızca ciddi suçlarda Türkiye’nin yargı yetkisini devreye sokarak diplomatik dengeyi korur.
Yargı Sisteminin Yükünü Hafifletmek
Zaten yurtdışında işlenmiş ve adli para cezası seçeneği olan fiillerin Türkiye’de kovuşturulması yargı mercilerini gereksiz yere meşgul eder.
Madde bu yükü önlemek için getirilmiştir.
Orantılılık İlkesi
Uluslararası düzeyde yargılama, yalnızca toplum için ciddi tehlike arz eden suçlarda yapılmalıdır.
Hafif suçların Türkiye’ye taşınması, ceza hukukunun “ultima ratio” yani “son çare” olma özelliğine aykırıdır.
Uygulama Örnekleri
Bir Türk vatandaşı, İtalya’da basit hakaret suçu işler. Bu suçun yaptırımı hapis veya adli para cezası seçimliktir. Türkiye’ye döndüğünde hakkında dava açılamaz.
Bir yabancı, Almanya’da bir Türk vatandaşının telefonuna basit zarar verir. Bu suç seçimlik cezalıdır. Fail Türkiye’ye gelse bile dava açılamaz.
Ancak bir yabancı yurtdışında kasten öldürme suçu işlerse (ki yalnızca hapis cezası vardır), bu madde uygulanmaz ve Türkiye’de yargılama yapılabilir.
Eleştiriler
Bazı hukukçular, bu maddenin “cezasızlığa” yol açabileceğini savunur. Çünkü seçimlik cezalı bazı fiiller de mağdurlar açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.
Ancak çoğunluk görüş, Türkiye’nin uluslararası ceza yetkisinin hafif suçlar için kullanılmasının pratik ve diplomatik olarak uygun olmayacağı yönündedir.
Sonuç
TCK Madde 14, Türk vatandaşlarının ve yabancıların yurtdışında işledikleri suçlarda önemsiz sayılabilecek fiiller için Türkiye’de soruşturma açılmasını engelleyen bir düzenlemedir.
Suç seçimlik cezalıysa (hapis veya adli para cezası),
Türkiye’de soruşturma ve kovuşturma açılamaz.
Böylece kanun koyucu, ceza hukukunun orantılılık, etkinlik ve diplomatik denge ilkelerini gözetmiştir.
