Türk Ceza KanunuTCK 33. Madde: Sağır ve Dilsizlik

24 Eylül 2025

TCK 33. Madde: Sağır ve Dilsizlik

(1) Bu Kanunun, fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocuklara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onsekiz yaşını doldurmuş olup da yirmibir yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında da uygulanır.

Ceza hukukunda sorumluluğun temel dayanağı, failin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilmesi ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olmasıdır. Ancak bazı kişisel özellikler, bu yeteneklerin gelişiminde farklılık yaratabilir. Sağır ve dilsiz bireyler, iletişim güçlükleri ve toplumsal gelişim süreçlerindeki farklılıklar nedeniyle diğer bireylere göre daha geç olgunlaşabilmektedir.

Türk Ceza Kanunu’nun 33. maddesi, sağır ve dilsizlerin cezai sorumluluklarını düzenleyerek, onların gelişimsel özelliklerini gözeten özel bir hüküm getirmiştir. Bu maddeyle, çocuklara tanınan yaş küçüklüğü hükümleri sağır ve dilsizler için daha ileri yaşlara taşınmıştır.


TCK 33. Madde’nin Düzenlemesi

Maddeye göre:

  • 12 yaşını doldurmamış çocuklara uygulanan hükümler, sağır ve dilsizlerde 15 yaşını dolduruncaya kadar uygulanır.
  • 12-15 yaş arasındaki çocuklara uygulanan hükümler, sağır ve dilsizlerde 15-18 yaş aralığında geçerlidir.
  • 15-18 yaş arasındaki çocuklara uygulanan hükümler, sağır ve dilsizlerde 18-21 yaş aralığına kaydırılır.

Bu sistem, sağır ve dilsiz bireylerin fiillerinin sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme kapasitelerinin daha geç geliştiği kabulüne dayanmaktadır.


Maddenin Amacı

  1. Gelişimsel farklılıkların dikkate alınması: Sağır ve dilsiz bireyler, iletişim engelleri nedeniyle toplumsal ilişkilerde daha yavaş gelişim gösterir.
  2. Adalet ve hakkaniyetin sağlanması: Bu bireylerin ceza sorumluluklarının yaşlarına uygun şekilde düzenlenmesi, cezalandırmada hakkaniyeti sağlar.
  3. Koruyucu yaklaşım: Amaç cezalandırmaktan çok, bireyleri eğitmek, topluma kazandırmak ve gerektiğinde güvenlik tedbirleriyle toplumu korumaktır.

TCK 33 Sağır ve Dilsizler Açısından Yaş Grupları

15 Yaşını Doldurmamış Sağır ve Dilsizler

  • Normalde 12 yaş altı çocuklara ceza verilmez; yalnızca güvenlik tedbirleri uygulanır.
  • Sağır ve dilsizlerde bu hüküm 15 yaşına kadar uygulanır.
  • Bu yaş grubunda ceza sorumluluğu yoktur.

15-18 Yaş Arası Sağır ve Dilsizler

  • Normalde 12-15 yaş grubunda çocukların algılama ve yönlendirme yeteneğine göre ceza sorumluluğu belirlenir.
  • Sağır ve dilsizlerde bu düzenleme 15-18 yaş aralığı için geçerlidir.
  • Yeteneği gelişmemişse → ceza sorumluluğu yoktur, güvenlik tedbirleri uygulanır.
  • Yeteneği gelişmişse → ceza sorumluluğu vardır, ancak cezalar indirime tabidir.

18-21 Yaş Arası Sağır ve Dilsizler

  • Normalde 15-18 yaş grubundaki çocuklarda cezalarda indirim yapılır.
  • Sağır ve dilsizlerde bu indirim hükümleri 18-21 yaş aralığı için uygulanır.
  • Bu yaş grubunda suç işleyen sağır ve dilsizler, yetişkin gibi sorumlu tutulmaz; indirimli cezalar uygulanır.

Uygulamada TCK 33

  • Mahkemeler, sağır ve dilsiz bireylerin cezai sorumluluğunu değerlendirirken yaş grubunu dikkate alır.
  • Özellikle 15-18 yaş aralığında, bireyin algılama ve yönlendirme yeteneğinin olup olmadığı için uzman raporları (psikolog, pedagog, dil ve konuşma terapisti) alınır.
  • Böylece failin gerçekten ceza sorumluluğu taşıyıp taşımadığı belirlenir.

Örnekler:

  • 14 yaşındaki sağır ve dilsiz bir birey, ceza sorumluluğundan muaf tutulur.
  • 17 yaşındaki sağır ve dilsiz, algılama yeteneği yoksa cezasızdır; varsa indirimli ceza alır.
  • 20 yaşındaki sağır ve dilsiz, ceza alır ancak bu ceza yetişkinlere kıyasla indirimli uygulanır.

Sonuç

TCK 33. Madde, sağır ve dilsiz bireylerin cezai sorumluluklarını yaş küçüklüğü hükümleriyle uyumlu hale getirerek adaletin sağlanmasını amaçlamaktadır.

  • Sağır ve dilsiz bireyler, diğer bireylere göre daha uzun süre çocuklara tanınan koruyucu hükümlerin kapsamına alınır.
  • Bu durum, ceza hukukunda eşitliğin ötesinde adaletin gözetilmesi anlamına gelir.
  • Amaç, bu bireyleri cezalandırmak değil, gelişimlerini dikkate alarak onları topluma kazandırmaktır.
TCK 33. Madde Sağır ve Dilsizlik
TCK 33 Madde Sağır ve Dilsizlik
author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK