TCK 37. Madde: Faillik (Suça İştirak)
(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.
Ceza hukukunda suçun işlenmesi çoğu zaman tek bir kişinin fiiliyle gerçekleşir. Ancak bazı durumlarda suç birden fazla kişi tarafından birlikte işlenebilir. Bu gibi hallerde faillik kavramı gündeme gelir.
Türk Ceza Kanunu’nun 37. maddesi, suçun işlenmesine katılanların hangi durumlarda fail olarak sorumlu tutulacağını düzenlemektedir. Madde, hem müşterek faillik (birlikte işleme) hem de araç olarak kullanma halleri için özel hükümler öngörmüştür.
TCK 37/1 – Birlikte Suç İşleme (Müşterek Faillik)
Türk Ceza Kanunu’nun 37/1. maddesi, birlikte suç işleme hallerinden en önemlisi olan müşterek faillik kurumunu düzenler. Buna göre, suçu birlikte işleyenler, fiilin faili olarak sorumlu tutulurlar. Yani birden fazla kişi, suçun işlenmesine doğrudan katkı sağlamak ve ortak kastla hareket etmek suretiyle fail sıfatını kazanır.
Müşterek faillikte asıl ölçüt, suçun icrasına ortak hâkimiyetin kurulmasıdır. Suçun işlenmesi üzerinde her failin fiilen ve doğrudan etkili olması gerekir. Yalnızca yardımcı hareketlerde bulunan kişiler (örneğin azmettiren ya da yardım eden) müşterek fail sayılmaz. Dolayısıyla müşterek faillik, failin suç üzerindeki fiili kontrolüne ve ortak kastın varlığına bağlıdır.
Bu madde ile kanun koyucu, tek başına suç işleyen fail ile aynı derecede suça katılan birden fazla kişiyi eşit sorumluluk altında tutarak, birlikte suç işleme fiillerinde adalet ve caydırıcılığı sağlamayı amaçlamıştır.
Açıklama
Bir suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu tutulur.
- Burada önemli olan, suçun icra hareketlerinin ortaklaşa yapılmasıdır.
- Ortak karar, iş bölümü ve birlikte icra unsurları müşterek faillikte belirleyici rol oynar.
Örnek
- İki kişinin birlikte mağduru darp etmesi,
- Birinin kapıyı kırıp diğerinin evi soyması.
Bu örneklerde her iki kişi de suçun icrasına katıldığı için fail olarak sorumludur.
TCK 37/2 – Başkasını Araç Olarak Kullanma
Türk Ceza Kanunu’nun 37/2. maddesi, suçun başkası kullanılarak işlenmesi halini düzenler. Bu hükme göre, işlediği fiilden dolayı cezai sorumluluğu olmayan bir kişiyi araç olarak kullanan kimse, fail olarak sorumlu tutulur. Burada önemli olan, asıl suç kastını taşıyan ve fiilin gerçekleşmesini yönlendiren kişinin, başkasını kendi iradesi doğrultusunda hareket ettirmesidir.
Araç olarak kullanılan kişi; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, cebir, şiddet, tehdit veya hata gibi nedenlerle kusur yeteneğine sahip değildir. Dolayısıyla işlediği fiilden ötürü ceza sorumluluğu bulunmaz. Ancak onu bu fiili işlemeye yönelten kişi, suçun gerçek faili sayılır.
Bu düzenleme ile kanun koyucu, ceza hukuku açısından “kusurluluk” ilkesini korurken aynı zamanda suçu başkası üzerinden işleyen kimsenin sorumluluktan kaçmasını engellemektedir. Sonuçta, suçun manevi unsuru ve iradesi tamamen yönlendiren kişide bulunduğundan, cezai sorumluluk da yalnızca ona yüklenir.
Açıklama
Bir kişinin, suçu işlemek için bir başkasını araç olarak kullanması halinde de fail olarak sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir.
- Burada, kullanılan kişi suçun anlamını kavrayamayacak durumdadır.
- Fail ise onun fiili üzerinden sorumluluk taşır.
TCK 37 Kusur Yeteneği Olmayanların Kullanılması
- Eğer fail, kusur yeteneği olmayan kişileri (örneğin akıl hastası, çocuk) suçun işlenmesinde araç olarak kullanırsa, cezası 3’te 1’den 1/2 oranına kadar artırılır.
- Çünkü bu durumda hem suç işlenmiş hem de korunması gereken zayıf kişiler suça alet edilmiştir.
Örnek
- Akıl hastası birine zorla hırsızlık yaptırmak.
- Küçük yaştaki çocuğu kullanarak mala zarar vermek.
Bu gibi hallerde gerçek fail, suçu fiilen kendisi işlememiş olsa bile asli fail olarak cezalandırılır.
TCK 37. Faillik ile Yardım Etme Arasındaki Fark
Faillik, suçun icrasına doğrudan katılmayı gerektirir. Yardım etme (TCK 39) ise fiilin işlenmesini kolaylaştırmakla sınırlıdır.
- Fail → Suçun fiilini bizzat gerçekleştirir veya başkasını araç olarak kullanır.
- Yardım eden → Fiilin icrasına katılmaz, sadece destek sağlar (örneğin, silah temin etmek).
Bu ayrım, sorumluluk açısından önemlidir. Fail en ağır şekilde sorumlu tutulurken, yardım edenin sorumluluğu daha sınırlıdır.
Maddenin Amacı
- Ortak suç işleyenleri aynı şekilde sorumlu tutmak.
- Zayıf kişilerin korunması: Çocukları, akıl hastalarını veya iradesi zayıf kişileri suça alet eden failleri daha ağır cezalandırmak.
- Adalet ve caydırıcılık: Suçun ortaklaşa işlenmesini ve başkalarının araç olarak kullanılmasını engellemek.
Uygulamada Faillik
Mahkemeler, fail olup olmadığını belirlerken şunlara dikkat eder:
- Suçun icra hareketlerine kim katıldı?
- Fail ile diğer kişiler arasında iş bölümü veya ortak karar var mı?
- Kullanılan kişi suçun hukuki anlamını algılayabilecek durumda mı?
Örneğin, hırsızlık olayında kapıyı kıran da içeri girip mala el koyan da faildir. Ancak yalnızca dışarıda gözcülük yapan kişi yardım eden sayılır.
Sonuç
TCK 37. Madde, suçun işlenmesine katılanların sorumluluğunu düzenler.
- Suçu birlikte işleyen herkes fail sayılır.
- Birini araç olarak kullanan kişi de fail kabul edilir ve cezası artırılabilir.
Bu madde, ceza hukukunda suça iştirak kurumunun temel taşlarından biridir. Failin kim olduğunu netleştirerek adaletin sağlanmasına hizmet eder.

