Türk Medeni KanunuTMK Madde 3: İyi Niyetin Korunması ve Hukuki Sonuçları

3 Aralık 2025

Türk Medeni Hukuku’nun temelini teşkil eden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun TMK 3. maddesi, “İyiniyet” ilkesini düzenleyerek, kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda bu kavramın nasıl anlaşılması gerektiğini belirler. Bu madde, sübjektif iyi niyet olarak da adlandırılır ve bir kişinin bir hakkın kazanılması veya bir borcun ifası sırasında, bir engelin veya sakatlığın varlığını bilmemesi veya bilmesinin kendisinden beklenememesi durumunu ifade eder.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu – Madde 3

II. İyiniyet
Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.
Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.

Bu madde, hukukun sadece şekli kurallardan ibaret olmadığını, aynı zamanda kişilerin iç dünyasındaki inançlarını ve bu inançların oluşumundaki özen yükümlülüğünü de gözeten bir yapıya sahip olduğunu gösterir. İyiniyet, özellikle ayni hakların kazanılmasında, zilyetliğin korunmasında ve bazı hukuki işlemlerin geçerliliğinde kritik bir rol oynar. Yargıtay kararları da bu maddenin uygulanışına dair önemli örnekler sunmaktadır.


TMK MADDE 3 BAĞLAMINDA İYİNİYET İLKESİ VE ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 3. maddesi, medeni hukukun temel ilkelerinden biri olan “iyiniyet” kavramını düzenler. Bu madde, kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, iyiniyetin varlığının asıl olduğunu belirtirken, aynı zamanda iyiniyet iddiasında bulunacak kişiden beklenen özeni göstermesi gerektiğini de vurgular. İyiniyet, sübjektif iyi niyet olarak da adlandırılır ve bir kişinin bir hukuki işlemde veya bir hakkın kazanılmasında, bir engelin veya sakatlığın varlığını bilmemesi veya bilmesinin kendisinden objektif olarak beklenememesi durumunu ifade eder. Bu makalede, TMK m. 3’ün unsurları, iyiniyetin kapsamı, iyiniyetin karinesi ve iyiniyet iddiasında bulunabilmek için gerekli özen yükümlülüğü doktrin ve Yargıtay içtihatları ışığında incelenecektir.

TMK Madde 3 İyiniyetin Tanımı ve Kapsamı

TMK m. 3/1, “Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır” hükmünü içerir. İyiniyet, bir kişinin bir hukuki işlemde veya bir hakkın kazanılmasında, hukuki bir engelin veya sakatlığın varlığını bilmemesi veya bilmesinin kendisinden beklenememesi halidir.

  • Sübjektif Nitelik: İyiniyet, kişinin iç dünyasındaki inancını, yani bir şeyi bilip bilmediğini veya bilmesi gerekip gerekmediğini esas alır. Bu yönüyle, objektif bir davranış standardı olan dürüstlük kuralından (TMK m. 2) ayrılır.
  • Hukuki Sonuç Bağlama: İyiniyet, her hukuki ilişkide değil, ancak kanunun açıkça iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda önem kazanır. Örneğin, taşınır mülkiyetinin iyiniyetle kazanılması (TMK m. 988), tapu siciline güven ilkesi (TMK m. 1023), evlenmenin butlanı (TMK m. 147) gibi durumlarda iyiniyetin varlığı veya yokluğu hukuki sonuçlar doğurur.

İyiniyet Karinesi ve İspat Yükü

TMK m. 3/1’deki “asıl olan iyiniyetin varlığıdır” ifadesi, iyiniyet karinesini düzenler. Bu karineye göre, bir kişinin iyiniyetli olduğu varsayılır. Dolayısıyla, bir kişinin iyiniyetli olmadığını iddia eden tarafın, bu durumu ispat etmesi gerekir. Bu, ispat yükünün iyiniyetli olduğunu iddia eden tarafta değil, iyiniyetin olmadığını iddia eden tarafta olduğunu gösterir.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu – Madde 6

D. İspat kuralları I. İspat yükü

Madde 6- Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

TMK m. 6’da yer alan genel ispat yükü kuralının bir istisnası olarak, iyiniyetin varlığı karine olarak kabul edilir. Bu karine, hukuki işlemlerde güveni ve istikrarı sağlamayı amaçlar.

İyiniyet İddiasında Özen Yükümlülüğü

TMK m. 3/2, iyiniyetin sınırını çizer: “Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.” Bu hüküm, iyiniyetin mutlak olmadığını, kişinin belirli bir özen yükümlülüğüne tabi olduğunu gösterir.

  • Objektif Özen Standardı: Kişiden beklenen özen, sübjektif bir ölçütle değil, objektif bir ölçütle belirlenir. Yani, o durumdaki dürüst, makul ve basiretli bir kişinin göstermesi gereken özen esas alınır. Bu özen, her somut olayın özelliklerine göre değişebilir.
  • Bilme ve Bilmesi Gereken Durumlar: Bir kişi, hukuki engeli veya sakatlığı bilmese bile, durumun gereklerine göre bilmesi gerekiyorsa (yani gerekli özeni göstermemişse), iyiniyetli sayılmaz. Bu durum, “kötü niyetin ispatı” olarak da ifade edilebilir. Örneğin, tapu sicilindeki bir kaydı incelemeden taşınmaz edinen bir kişinin, sicildeki bir sakatlığı bilmediğini iddia etmesi, gerekli özeni göstermediği için iyiniyetli kabul edilmeyebilir.

Yargıtay, iyiniyet iddiasında bulunabilmek için kişinin gerekli özeni göstermesi gerektiğini birçok kararında vurgulamıştır. Özellikle tapu sicili gibi aleniyet ilkesine tabi sicillerde, sicildeki kayıtları inceleme yükümlülüğü, iyiniyetin varlığı için aranan özenin bir parçasıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/1-100 E. , 2010/100 K.

…Türk Medeni Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca, kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz. Özellikle tapu sicili gibi aleniyet ilkesine tabi sicillerde, sicildeki kayıtları inceleme yükümlülüğü, iyiniyetin varlığı için aranan özenin bir parçasıdır. Bu özeni göstermeyen kişinin iyiniyetli olduğu kabul edilemez…
Bu içtihat, iyiniyet iddiasında bulunabilmek için kişinin gerekli özeni göstermesi gerektiğini ve tapu sicili gibi aleniyet ilkesine tabi sicillerde sicildeki kayıtları inceleme yükümlülüğünün bu özenin bir parçası olduğunu açıkça belirtmektedir.

İyiniyetin Hukuk Sistemindeki Yeri ve Önemi

İyiniyet ilkesi, medeni hukukun birçok alanında önemli hukuki sonuçlar doğurur. Özellikle:

  • Ayni Hakların Kazanılması: Taşınır mülkiyetinin iyiniyetle kazanılması (TMK m. 988), tapu siciline güven ilkesi (TMK m. 1023) gibi durumlarda iyiniyet, bir hakkın korunmasını veya kazanılmasını sağlar.
  • Zilyetliğin Korunması: İyiniyetli zilyedin, şeyi geri vermekle yükümlü olduğu kimseye karşı tazminat ödemek zorunda olmaması (TMK m. 993) ve yaptığı zorunlu ve yararlı giderleri talep edebilmesi (TMK m. 994) iyiniyetin zilyetlik hukukundaki önemini gösterir.
  • Evlilik Hukuku: Evlenmenin butlanı halinde, iyiniyetli eşin evlenmeden doğan kişisel durumunu ve mallara ilişkin haklarını koruması (TMK m. 147) iyiniyetin aile hukukundaki rolünü ortaya koyar.
  • Borçlar Hukuku: Bazı durumlarda, iyiniyetli üçüncü kişilerin korunması amacıyla borçlar hukukunda da iyiniyet ilkesine başvurulur.

Sonuç / Özet

Türk Medeni Kanunu’nun 3. maddesi, “iyiniyet” ilkesini düzenleyerek, hukuki ilişkilerde kişilerin iç dünyasındaki inançlarının ve bu inançların oluşumundaki özen yükümlülüğünün hukuki sonuçlarını belirler. Bu madde:

  1. Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olanın iyiniyetin varlığı olduğunu ve iyiniyet karinesinin geçerli olduğunu belirtir.
  2. İyiniyet iddiasında bulunabilmek için, kişinin durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermesi gerektiğini vurgular. Gerekli özeni göstermeyen kimse iyiniyetli sayılmaz.
  3. Hukuki güvenliği ve istikrarı sağlamayı amaçlar.
  4. Ayni hakların kazanılması, zilyetliğin korunması ve evlilik hukuku gibi medeni hukukun birçok alanında önemli hukuki sonuçlar doğurur.

TMK m. 3, hukukun sadece şekli kurallardan ibaret olmadığını, aynı zamanda kişilerin iç dünyasındaki inançlarını ve bu inançların oluşumundaki özen yükümlülüğünü de gözeten, adaleti ve hakkaniyeti sağlamayı amaçlayan temel bir ilkedir.

Kaynaklar:

  1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu. 
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2010/1-100, K. 2010/100, T. 2010/1/1.
  3. Oğuzman, M. K., & Seliçi, Ö., & Oktay-Özdemir, S. (2020). Kişiler Hukuku (Gerçek ve Tüzel Kişiler). Filiz Kitabevi.
  4. Dural, M., & Öğüz, T. (2021). Türk Özel Hukuku, Cilt I, Temel Kavramlar ve Medeni Kanunun Başlangıç Hükümleri. Filiz Kitabevi.
  5. Kılıçoğlu, A. (2020). Medeni Hukuk. Turhan Kitabevi.
author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK