Aile Hukuku, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında olup çeşitli alt konuları incelenmektedir. Bu konular Nişanlanma, Evlenme (Şartları ve Hükümleri), Boşanma (Şartları ve Sonuçları), Evlat Edinme, Mal Rejimleri, Aile Konutu, Soybağı, Velayet, Nafaka – Çocuk Nafakası, Vesayet ve Kayyımlıktır.
Bu konular ile ilgili site içeriğinde makaleler mevcut olup Aile Hukukunu ana başlıklar altında kısaca değerlendirmek bu sayfada yeterli olacaktır.
Nişanlanma; genel anlamda kişilerin birbirleri ile evlenmek istediklerini beyan etmeleri demektir. Halk arasında yapılan nişan töreni de kanunun aradığı şartı taşımakta olup nişan için tören yapılması şart değildir.
Evlenme; kanunda açıklanan koşulları sağlayan kişilerin resmi makamlar önünde evlenmek istemelerini beyan etmeleri ile sağlanmış olur. Evlenme, Aile Hukukunun büyük bir bölümünü oluşturan konularından biridir.
Boşanma; kanunda açıklanan sebepler nedeniyle evlilik birliğinin sona erdirilmesidir. Boşanma da yine Aile Hukukunun ana konularından biri olup sonucunda eşlerin durumlarında bir çok değişimler meydana gelmektedir.
Evlat edinme; çocukları olan yada olmayan kişilerin yasada açıklanan şartları sağlaması halinde bir çocuğu gerekli koşulları sağlayarak kendi nüfuslarına almasıdır. Bu konuya ilişkin sıkı sıkıya şartlar mevcut olup evlat edinilen çocukların iyi koşullarda yetişmesine önem verilmektedir.
Mal Rejimi; Evlenme, Boşanma yada Ölüm sonrasında gerek eşlerin evlilik öncesi, gerekse de evlilik içerisinde kazanmış oldukları para ve sahip oldukları tüm malların nasıl paylaştırılacağını incelemektedir. Aile Hukukunun çözüme kavuşturulmasında güçlük çekilen zor konularından biridir.
Aile Konutu; eşlerin birlikte ikamet ettikleri evleridir. Aile Konutu güvencesi eşlerin yatırım amaçlı yada kiraya verdikleri diğer taşınmazlarını kapsamamakla beraber yalnızca ikametlerine tahsis edilmiş tek bir taşınmaz için geçerlidir.
Soybağı (Eski kanuna göre nesep) ; kişilerin nüfus kayıtlarındaki tüm alt ve üst soyu olarak tanımlansa da hukuki anlamda ana, baba ve çocuklar arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Bu sebeple sayılan kişiler arasındaki soy bağının doğumla kazanılması esas ise de nüfus kayıtlarındaki eksiklikler yada yanlış bildirimler sonucundaki düzeltmelerle soybağı mahkeme kararı ile de kurulabilmektedir.
Velayet; yasalara göre reşit olmayan çocukların temsil edilmesidir. Ülkemizde reşit olma yaşı 18 olup bu yaşa kadar çocuklar evlilik birliği içerisinde müştereken anne ve baba tarafından temsil edilirler. Evliliğin sonlanmasından sonra ise mahkeme kadarı ile tedbiren yada kalıcı olarak velayet değiştirilebilmektedir.
Nafaka; evlilik birliğinin sonlanması ile yada evlilik birliğinin sonlanması için açılan dava aşamasında (tedbir nafakası) eşlerden birinin yoksulluğa düşmemesi yada müşterek çocuğun giderleri için diğer eşe ödenmesi gereken bedeldir.
Vesayet; karar verme yeteneği olmayan yada bir işi yapmak için gerekli sağlık şartlarına sahip olmayan kişilerin temsil edilmesidir. Bu karar mahkeme tarafından verilmektedir.
Kayyım; diğer hukuki alanlarda da karşımıza çıkmakla beraber Aile Hukuku açısından değerlendirildiğinde dava aşamasında aralarında husumet oluşacak kişilerin temsil edilmesidir. Örneğin babalık davasında davayı açacak çocuğun reşit olmaması durumunda mahkemece kendisine kayyım atanacaktır.