HMK MADDE 104 (1) Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.
Giriş
HMK 104, adli tatilin dava ve hukuki işlemler üzerindeki etkisini düzenleyen önemli bir hükümdür. Adli tatil süresine rastlayan yasal süreler, ayrıca bir mahkeme kararına gerek kalmaksızın, adli tatilin sona erdiği tarihten itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. Bu düzenleme, tarafların hak kaybını önlemeyi ve yargılamanın sağlıklı yürütülmesini amaçlamaktadır.
HMK 104 Kapsamında Adli Tatilin Sürelere Etkisi
Adli Tatilin Süresi
- Adli tatil, her yıl 20 Temmuz’da başlar ve 31 Ağustos’ta sona erer (HMK 102).
- Mahkemeler, adli tatil süresince kural olarak çalışmaz, ancak bazı istisnai dava ve işler görülmeye devam eder (HMK 103).
Sürelerin Uzatılması
- Kanunda belirtilen sürelerin bitimi adli tatil süresine rastlarsa, süre otomatik olarak uzar.
- Bu uzatma için ayrıca bir mahkeme kararına ihtiyaç yoktur.
- Süre, adli tatilin sona erdiği tarihten itibaren bir hafta daha uzatılır (7 gün eklenir).
Örnek:
- Bir dava dilekçesine cevap süresi 25 Temmuz’da doluyorsa, süre otomatik olarak 7 Eylül’e kadar uzar.
- Temyiz süresi 28 Ağustos’ta doluyorsa, 7 Eylül’e kadar temyiz başvurusu yapılabilir.
HMK 104’ün Amacı ve Önemi
- Hak Kaybını Önleme: Sürelerin adli tatil nedeniyle bitmesi halinde, tarafların hak kaybına uğramaması sağlanır.
- Yargılama Faaliyetlerinde Esneklik: Avukatlar ve taraflar için yasal işlemlerin tamamlanabilmesi adına makul bir süre sağlanmış olur.
- Otomatik Uzama İlkesi: Mahkemelerden ek karar almaya gerek kalmadan süreler uzatıldığı için usul ekonomisine katkı sağlar.
HMK 104’ün Uygulama Alanı
Hangi Sürelere Uygulanır?
- Dilekçe verme süreleri (cevap dilekçesi, istinaf, temyiz, itiraz vb.)
- Delil sunma süreleri
- Mahkemece verilen süreler (ihtarlar, ara kararlar vb.)
Hangi Sürelere Uygulanmaz?
- Adli tatilde görülebilen dava ve işler için verilen süreler (HMK 103’te sayılan işler)
- Ceza Muhakemesi ve İcra-İflas Kanunu kapsamındaki süreler (örneğin, icra takip süreleri adli tatilde de işlemeye devam eder).
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/2122 E. – 2018/1173 K. Sayılı Kararı
– K A R A R –
İlk derece mahkemesince verilen karar davalı tarafa 17.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup istinaf başvurusu 08.09.2017 tarihinde yapılmıştır. Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanun’un tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. (HMK 104/1) Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. (HMK 92/2) HMK 104. maddede sürenin tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağı düzenlendiğinden bir hafta hesabının yeni adli yılın başladığı 1 Eylül tarihinden değil, adli yılın bittiği 31 Ağustos tarihinden itibaren yapılması gerekir. Bu durumda adli tatilin son günü perşembe olduğundan uzamış sürenin son günü de perşembeye denk gelen 7 Eylül 2018 tarihidir.
Öğretide bir haftalık sürenin tatilin bittiği günden itibaren hesaplanacağı ve uzamış sürenin son gününün 7 Eylül tarihi olduğu görüşü bulunmaktadır. (Prof. Dr. L. Şanal Görgün/Yrd. Doç. Dr. Levent Börü/Yrd. Doç. Dr. Barış Toraman/Dr. Mehmet Kodakoğlu-Medeni Usul Hukuku 6. baskı sf. 215 Yetkin 2017). Yargıtay uygulamasında da sürenin son gününün 7 Eylül olduğunu kabul eden kararlar mevcuttur. (Örnek: 2. HD. 2016/365 E. 2017/654 K. 3. HD. 2015/15249 E 2015/16810 K, 4. HD. 2015/14837 E. 2017/5939 K, 15. HD.2016/6210 E. 2016/5175 K, 11. HD. 2015/11749 E 2016/8966 K, 14. HD. 2016/5439 E 2016/9213 K, 19. HD. 2015/17494 E 2016 7567 K )
İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu süresi HMK 345. maddeye göre tebliğ tarihinden itibaren iki hafta olup bu süre adli tatil dolduktan sonra istinaf dilekçesi verilmiştir. İlk derece mahkemesince istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığına dayalı verilen bir karar olmaksızın dosyanın gönderildiği bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından istinaf başvurusunun süresinde olmadığından reddine dair verilen karar süresi içinde temyiz edilmiştir.
İstinaf başvurusunun süresinde olmaması halinde kararı veren mahkemece HMK 346/1. madde gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmelidir. Bu şekilde karar verilmeksizin dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 esas, 1990/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından da tarafından da istinaf başvurusunun reddine karar verilebilir. Bu içtihadı birleştirme kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu gerektirdiğinden HMK hükümlerine göre istinaf ve temyiz yönünden de uygulanmalıdır
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK 370. madde gereğince ONANMASINA, HMK 302/5 ve 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 27.03.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Kararın HMK 104 Kapsamında Değerlendirilmesi
Bu karar, adli tatilin sürelere etkisi ile ilgili HMK 104’ün yorumlanmasını ve uygulama esaslarını içeren önemli bir içtihattır. Kararda, adli tatil nedeniyle sürelerin nasıl uzatılması gerektiği ve istinaf süresinin hesaplanmasında hangi tarihin esas alınması gerektiği detaylı bir şekilde değerlendirilmiştir.
HMK 104 Kapsamında Adli Tatilin Sürelere Etkisi
HMK 104’ün Temel Düzeni
HMK 104/1 hükmü şu şekildedir:
“Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.”
Bu hükme göre:
- Sürelerin bitimi adli tatil süresi içinde kalıyorsa, süre 1 Eylül’den itibaren bir hafta (7 gün) uzar.
- Bu uzama otomatik olup, ayrıca mahkemeden bir karar alınmasına gerek yoktur.
- 1 Eylül adli yılın başlangıç tarihidir, ancak süre uzatımı hesaplanırken 31 Ağustos baz alınmalıdır.
Somut Olayda Sürelerin Hesaplanması
- İlk derece mahkemesi kararı davalı tarafa 17.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
- İstinaf başvurusu süresi HMK 345’e göre 2 hafta olup, normal şartlarda 31 Temmuz 2017’de sona ermelidir.
- Ancak 31 Temmuz tarihi adli tatil içine girdiği için süre HMK 104 gereği adli tatil sonrası 7 gün uzatılır.
- Adli tatilin son günü 31 Ağustos olduğundan, ek süre 7 Eylül 2017’ye kadar devam eder.
- Davalı, istinaf başvurusunu 8 Eylül 2017’de yaparak süresini kaçırmıştır.
Yargıtay, sürenin 7 Eylül’de dolduğu ve 8 Eylül’de yapılan istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunu reddetmesini hukuka uygun bulmuş ve kararı onamıştır.
Yargıtay’ın Değerlendirmesi ve Kararın Önemi
- HMK 104’e göre, sürenin uzama süresi adli tatilin son günü (31 Ağustos) baz alınarak hesaplanmalıdır.
- Adli tatilin sona erdiği tarih olan 1 Eylül esas alınarak süre hesaplanamaz.
- İçtihatlarda sürenin 7 Eylül’e kadar uzayacağı kabul edilmiştir ve bu Yargıtay kararlarıyla desteklenmektedir.
- Davalının istinaf başvurusunu 8 Eylül’de yapması süresinde olmadığı için hukuka uygun şekilde reddedilmiştir.
Sonuç ve Değerlendirme
- HMK 104, adli tatil nedeniyle süresi dolan işlemlerde 7 günlük ek süre tanır.
- Bu ek süre, 1 Eylül’den değil, adli tatilin son günü olan 31 Ağustos’tan itibaren hesaplanmalıdır.
- Bu içtihat, sürelerin hesaplanmasında oluşabilecek yanlış anlamaları gidermekte ve adli tatilin etkisini net bir şekilde ortaya koymaktadır.
- Bu karar, süre hesaplamalarında adli tatil sonrası işlemlerin nasıl yürütüleceği konusunda emsal niteliğindedir.