info@kubrayildiz.av.tr
Öksüzler Sok. No:37 Hamamönü / ANKARA

Hukuk Muhakemeleri KanunuHMK 163 Ön Sorunun İleri Sürülmesi

17 Mart 2025

HMK MADDE 163
(1) Yargılama sırasında, davaya ilişkin bir ön sorun ortaya çıkarsa, ilgili taraf, bunu dilekçe vermek suretiyle yahut duruşma sırasında sözlü olarak ileri sürebilir.

Giriş

Yargılama sürecinde, bazı meselelerin davanın esasına girilmeden önce çözülmesi gerekebilir. Ön sorun olarak adlandırılan bu hukuki meseleler, davanın ilerleyişini doğrudan etkileyebilecek nitelikte olup, mahkeme tarafından öncelikli olarak değerlendirilmelidir.

HMK 163, taraflara ön sorunları mahkemeye sunma hakkı tanımaktadır. Bu itirazlar, dilekçe ile yazılı olarak ya da duruşma sırasında sözlü olarak ileri sürülebilir.

Ön sorunlar, mahkemenin yetkisi, tarafların dava ehliyeti, hukuki yarar gibi temel hususlara ilişkin olabilir. Mahkeme, ön sorun hakkında karar verene kadar yargılamayı durdurabilir veya bu konuyu esasa ilişkin kararla birlikte değerlendirebilir.

Bu yazıda, ön sorunların tanımı, hukuki niteliği, ileri sürülme yöntemleri ve yargılamaya etkileri detaylı şekilde ele alınacaktır.


Ön Sorun Nedir?

Ön Sorunun Tanımı ve Özellikleri

Ön sorun, davanın esasına girilmeden önce çözülmesi gereken ve mahkemenin yargılama yapabilmesi için belirli hukuki engelleri ortadan kaldırması gereken bir meseledir.

Ön sorunlar genellikle davaya ilişkin usul kurallarına veya tarafların hukuki statüsüne dair konular olabilir.

Örnekler:

  • Mahkemenin yetkisiz olduğu iddiası
  • Taraf ehliyeti ile ilgili eksiklikler
  • Hukuki yararın bulunmaması
  • Dava şartlarının eksikliği
  • Dava konusunun daha önce kesin hükme bağlanmış olması

Bu gibi durumlar, mahkemenin esasa dair karar verebilmesi için öncelikle çözülmesi gereken hukuki meselelerdir.


Ön Sorunun Mahkemeye Sunulması

HMK 163’e göre, ön sorun iki şekilde ileri sürülebilir:

  1. Dilekçe ile (yazılı olarak)
  2. Duruşmada sözlü olarak

Bu yöntemler, ön sorunun yargılama sürecine dahil edilmesini ve mahkemenin bu konuda bir karar vermesini sağlar.

Dilekçe ile İleri Sürme

  • Taraflardan biri, ön sorunun çözülmesi için mahkemeye yazılı bir dilekçe sunabilir.
  • Bu dilekçede, ön sorunun ne olduğu, davanın esasına etkisi ve hukuki dayanakları açıklanmalıdır.

Duruşmada Sözlü Olarak İleri Sürme

  • Duruşma sırasında taraflardan biri ön sorunu sözlü olarak da mahkemeye bildirebilir.
  • Bu durumda, hâkim ön sorunun ciddiyetine göre derhal bir karar verebilir veya ileri bir duruşmaya bırakabilir.

Örneğin, bir avukat müvekkilinin aleyhine açılan bir davada, davanın öncelikle başka bir mahkemede görülmesi gerektiğini ileri sürebilir. Bu durumda mahkeme, önce bu iddianın değerlendirilmesine karar verebilir.


Ön Sorunun Yargılamaya Etkisi

Yargılamayı Durdurma veya Devam Ettirme

Mahkeme, ön sorun hakkında karar verene kadar yargılamayı geçici olarak durdurabilir.

  • Eğer ön sorun, davanın devam edebilmesi için kritik bir mesele ise, mahkeme önce bu konuyu çözmelidir.
  • Ön sorunun çözümlenmesiyle birlikte, mahkeme davanın esasına geçebilir veya davanın düşmesine karar verebilir.

Örneğin, mahkemenin yetkisi konusunda bir itiraz varsa, mahkeme önce yetki meselesini değerlendirir. Eğer yetkisizlik tespit edilirse, dosya yetkili mahkemeye gönderilir ve esas hakkında karar verilmez.


Ön Sorunun Esasa Etkisi

Ön sorunlar genellikle davada verilen nihai kararı doğrudan etkileyebilir.

  • Mahkeme, ön sorunu reddederse, davanın esasına geçerek yargılamaya devam eder.
  • Eğer ön sorun davanın görülmesini imkânsız hale getiriyorsa, mahkeme davanın reddine karar verebilir.

Örneğin:

  • Dava şartlarının eksik olması halinde, eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilir.
  • Eğer eksiklik giderilmezse, mahkeme davayı usulden reddeder.

Bu nedenle, taraflar için ön sorunların doğru zamanda ve doğru şekilde ileri sürülmesi büyük önem taşır.


Sonuç

Ön sorunlar, yargılama sürecinde mahkemenin esasa dair karar verebilmesi için öncelikle çözülmesi gereken meselelerdir. HMK 163, taraflara bu sorunları mahkemeye yazılı veya sözlü olarak sunma hakkı tanımaktadır.

Bu düzenleme, usul ekonomisini sağlamak ve gereksiz yargılamaların önüne geçmek için kritik bir rol oynar. Mahkemeler, ön sorunları değerlendirerek ya davanın esasına geçmekte ya da süreci doğrudan etkileyen eksiklikleri gidermektedir.

Özetle, HMK 163, tarafların yargılamaya yönelik temel itirazlarını dile getirmelerine imkân tanırken, mahkemelere de davaların gereksiz yere uzamasını önleme yetkisi vermektedir.