HMK MADDE 165
(1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
(2) Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.
Giriş
Hukuki yargılama sürecinde, bazen mahkemeler bir davada karar verebilmek için öncelikle başka bir mahkeme kararının veya idari bir makamın tespitinin sonucunu beklemek zorunda kalabilir. Bu tür durumlar, “bekletici sorun” olarak adlandırılır. Bekletici mesele ve meselei müstehire olarak da kullanılır.
HMK 165, mahkemelerin bekletici sorun durumlarında nasıl hareket edeceğini düzenler. Eğer bir davanın sonuçlanması, başka bir davanın ya da idari bir makamın kararına bağlıysa, mahkeme yargılamayı durdurabilir ve ilgili sürecin tamamlanmasını bekleyebilir.
Bu yazıda, bekletici sorunun tanımı, uygulanma şartları, mahkemeler açısından önemi ve avukatların bu süreçteki stratejik rolü ele alınacaktır.
Bekletici Sorunun Tanımı ve Önemi
Bekletici Sorun Nedir?
Bekletici sorun, bir davanın çözülebilmesi için önce başka bir hukuki meselenin açıklığa kavuşturulmasını gerektiren durumlardır.
Örneğin:
- Miras davası açılmışsa, önce murisin mirasçılarının kim olduğunun tespit edilmesi gerekebilir.
- Tazminat davası, cezai bir soruşturmaya dayanıyorsa, mahkeme öncelikle ceza mahkemesinin kararını bekleyebilir.
- Tapu iptal davası, başka bir mahkemede görülen ortaklığın giderilmesi davasına bağlı olabilir.
Bu tür durumlarda mahkeme, öncelikle bekletici sorunun çözümlenmesini bekleyerek, adil ve sağlıklı bir karar verebilme imkânına sahip olur.
Bekletici Sorunun Mahkemeler Açısından Önemi
Bekletici sorun kavramı, mahkemelerin gereksiz yere aynı konular hakkında tekrar yargılama yapmasını engelleyerek, çelişkili kararların önüne geçmeyi amaçlar.
- Mahkemeler, aynı konuda farklı kararlar vermekten kaçınır.
- Usul ekonomisi sağlanır ve yargı sisteminin yükü azaltılır.
- Hukuki belirsizliklerin önüne geçilir.
Örneğin, bir boşanma davasında eşlerden biri miras yoluyla mal edinmişse ve bu mal paylaşımın konusu olacaksa, miras davası kesinleşene kadar boşanma davasındaki mal paylaşımı kararı bekletilebilir.
Bekletici Sorunun Uygulanma Şartları
Başka Bir Davaya veya İdari Karara Bağlılık
Bir mahkeme, ancak esas davanın çözümü başka bir davanın veya idari makamın kararına bağlıysa bekletici sorun kararı verebilir.
Örneğin:
- Bir trafik kasasında zarar gören kişi dava açtıysa ve aynı zamanda kusura ilişkin bir ihtilaftan dolayı ayrıca bir ceza mahkemesi de varsa bu bekletici sorun olabilir.
- Vergi mahkemesinde görülen bir dava, Danıştay tarafından incelenen başka bir vergi meselesine bağlı olabilir.
Mahkemenin Bekletici Sorun Kararı Vermesi
Mahkeme, bekletici sorun teşkil eden bir durumu tespit ederse, yargılamayı geçici olarak durdurabilir ve ilgili kararın kesinleşmesini bekleyebilir.
Mahkeme bekletici sorun hakkında iki şekilde hareket edebilir:
- Resen (kendiliğinden) karar verebilir.
- Taraflardan birinin talebi üzerine inceleyerek karar verebilir.
Mahkeme, bekletici sorunun gerçekten davanın esasına etkili olup olmadığını değerlendirir ve bu yönde bir karar verir.
İlgili Tarafa Başvuru İçin Süre Tanınması
HMK 165/2’ye göre, bekletici sorun başka bir yargı merciinin kararına bağlıysa, mahkeme ilgili tarafa belirli bir süre içinde başvuruda bulunması için süre tanır.
- Eğer ilgili taraf bu süre içinde mahkemeye veya idari makama başvurmazsa, iddiasından vazgeçmiş sayılır.
- Mahkeme, artık bekletici sorunun sonuçlanmasını beklemeden, eldeki dava hakkında karar verir.
Bu düzenleme, tarafların davaları gereksiz şekilde sürüncemede bırakmalarını engeller ve usul ekonomisini korur.
Bekletici Sorunun Yargılama Sürecine Etkileri
Yargılamanın Askıya Alınması
Bekletici sorun kararı verildiğinde, mahkeme yargılamayı geçici olarak durdurabilir.
- Öncelikle başka bir davanın veya idari işlemin sonucunu bekler.
- Bu süreçte mahkeme yeni bir işlem yapamaz ve taraflardan ek bilgi talep edemez.
Bu uygulama, hukuki belirsizliğin giderilmesi için gereklidir.
Çelişkili Kararların Önüne Geçilmesi
Mahkemeler arasında çelişkili kararların önüne geçmek için bekletici sorun kararı verilmesi oldukça önemlidir.
Örneğin:
- Bir ceza mahkemesi, bir kişinin sahte belge düzenlediğine karar verirse, bu karar hukuk mahkemesinde açılan tazminat davasına doğrudan etki edebilir.
- Eğer hukuk mahkemesi ceza mahkemesinden bağımsız bir karar verirse, çelişkili bir durum ortaya çıkabilir.
Bekletici sorun uygulaması sayesinde, mahkemeler birbirine bağlı konular hakkında uyumlu kararlar alabilir.
Avukatlar İçin Bekletici Sorunun Önemi
Bekletici sorun, avukatlar açısından büyük bir stratejik öneme sahiptir.
- Avukatlar, müvekkillerinin lehine olacak şekilde bekletici sorun talebinde bulunabilir.
- Eğer mahkeme bir konuda karar vermeden önce başka bir mahkeme kararını beklerse, müvekkilin durumu olumlu yönde etkilenebilir.
- Aksi takdirde, bekletici sorun kararı verilmezse, yargılama süreci hızlanarak müvekkil aleyhine bir karar çıkabilir.
Bu nedenle, avukatların bekletici sorunları dikkatle analiz etmesi ve gerektiğinde mahkemeye sunması gerekir.
Sonuç
HMK 165, mahkemelerin bir davayı karara bağlamadan önce başka bir hukuki meselenin çözülmesini beklemelerine imkân tanır. Bu düzenleme, hukuki süreçlerin düzenli ilerlemesini sağlarken, çelişkili kararların önüne geçilmesine yardımcı olur. Bekletici Mesele olarak da anılır.
Avukatlar açısından, bekletici sorunların doğru şekilde tespit edilmesi ve mahkemeye sunulması, müvekkilin lehine önemli sonuçlar doğurabilir.
Özetle, bekletici sorun uygulaması yargı sisteminde tutarlılığı sağlamak ve usul ekonomisini korumak için kritik bir mekanizmadır.