MADDE 181 Kısmen Islah
(1) Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.
Giriş
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 181, davacı veya davalının yaptığı usul işlemlerini belirli sınırlar içinde düzeltmesine olanak tanıyan kısmen ıslah kavramını düzenler. Bu maddeye göre, taraflardan biri ıslah talebinde bulunursa, ıslah edilen işlemi bir hafta içinde gerçekleştirmelidir. Aksi takdirde, ıslah hiç yapılmamış sayılır ve dava kaldığı yerden devam eder.
Kısmen Islahın Hukuki Temelleri
HMK 181, yargılama sürecinde taraflara hak kaybını önleme imkanı tanıyan bir düzenleme olarak öne çıkar. Islah kurumu, yargılama usulüne uygun olarak hatalı veya eksik işlemlerin düzeltilmesini sağlar. Ancak, ıslah talebinin yapılması için birtakım şartlar bulunur:
- Islah, yalnızca tarafların yaptığı usul işlemleri için geçerlidir.
- Kısmen ıslah talebi, yargılama devam ederken yapılmalıdır.
- Talepte bulunan taraf, bir hafta içinde gerekli işlemi gerçekleştirmezse, ıslah yapılmamış sayılır.
Bu düzenleme, davaların gereksiz uzamasını engellerken aynı zamanda tarafların hakkaniyet içinde hareket etmesini sağlar.
Kısmen Islahın Uygulama Alanları
Kısmen ıslah, hukuk davalarında sıkça başvurulan bir yöntemdir. Özellikle eksik veya hatalı dilekçeler, delil sunumu ve tanık beyanları gibi konularda kullanılır. Örnek olarak, bir avukat yanlış hesaplanan tazminat miktarını kısmen ıslah yoluyla düzeltebilir. Bu sayede, dava süreci adil bir şekilde ilerler.
Kısmen ıslahın en çok kullanıldığı durumlar şunlardır:
- Dava dilekçesinde yapılan maddi hataların düzeltilmesi
- Yanlış delil sunumu veya delil listesinin eksik olması
- Tanık bildirimlerinde eksiklikler
- Eksik veya hatalı taleplerin düzeltilmesi
Ancak, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olacak şekilde ıslah yapılamaz.
HMK 181 Uyarınca Kısmen Islahın Süreçleri
Kısmen ıslahın uygulanabilirliği için belirli bir prosedür takip edilmelidir.
-
Islah Talebinin Sunulması
- Taraflardan biri, mahkemeye başvurarak ıslah talebini yazılı olarak sunar.
- Islah edilen usul işlemi açıkça belirtilmelidir.
-
Mahkemenin Süre Vermesi
- Mahkeme, HMK 181 gereğince bir haftalık süre tanır.
- Bu süre içinde ıslah edilen işlem yerine getirilmelidir.
-
Sürenin Dolması ve Sonuçları
- Islah edilen işlem süresi içinde yapılmazsa, ıslah geçersiz sayılır.
- Dava, ıslah hiç yapılmamış gibi devam eder.
Bu süreç, hukukun öngörülebilirliği açısından büyük önem taşır.
Kısmen Islahın Avantajları ve Kısıtlamaları
Avantajları
- Davalarda adaleti sağlar: Maddi hataların düzeltilmesine olanak tanır.
- Zaman ve emek tasarrufu sunar: Yeni dava açılmasına gerek kalmadan hatalar düzeltilir.
- Hukuki süreci esnek hale getirir: Taraflara yargılama boyunca düzeltme hakkı tanır.
Kısıtlamaları
- Kasıtlı hatalar düzeltilmez: Kötü niyetli işlemler için kullanılamaz.
- Islah süresi kaçırılırsa geçersiz olur: Bir hafta içinde işlem tamamlanmazsa ıslah hakkı kaybolur.
- İddia ve savunmayı genişletmek için kullanılamaz: Taraflardan biri, ıslah yoluyla yeni iddialar öne süremez.
Kısmen Islah ile Tam Islah Arasındaki Farklar
Her ne kadar tam ıslah ve kısmen ıslah benzer terimler gibi görünse de, aralarında belirgin farklar vardır:
Özellik | Tam Islah | Kısmen Islah |
---|---|---|
Kapsam | Davanın tamamını etkiler | Belirli bir usul işlemi değiştirilir |
Süre | Yeni dilekçenin verilmesi için 1 hafta | Islah edilen işlemin tamamlanması için 1 hafta |
Geçerlilik | Tüm usul işlemleri iptal olur | Sadece ıslah edilen kısım değişir |
Dava Üzerindeki Etki | Dava baştan başlatılabilir | Mevcut davaya devam edilir |
Benzer şekilde, tam ıslah daha geniş kapsamlı bir düzeltme sağlarken, kısmen ıslah sadece belirli bir usul işleminin düzeltilmesine yöneliktir.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/19293 E. – 2019/1449 K. Kararı
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiğini ileri sürerek, davalı aleyhine aynı Mahkemenin 2013/147 esas – 2015/88 karar sayılı dosyası ile dava açtıklarını ancak söz konusu dosyada fazla alacaklarını ıslah yolu ile arttıramadıklarını bu nedenle iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu beyan ederek 1.329,50 TL kıdem tazminatı ile 3.762,04 TL fazla mesai ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı tarafın Mahkemenin 2013/147 esas – 2015/88 karar sayılı dosyası ile davalı aleyhine işçilik alacaklarından kaynaklı tazminat davası açtığı ve söz konusu davada tanzim edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafın sunduğu ıslah dilekçesinin HMK 181. maddesi gereği 1 haftalık yasal süre içinde verilmemesi nedeniyle hiç verilmemiş gibi yargılamaya devam olunduğu ve davacının kıdem tazminatı ile fazla mesai ücret alacaklarına yönelik taleplerinde fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutulması gerektiği yönünde kabul kararı verildiği ve tüm bu sebeplerden dolayı davacı tarafın ek dava olarak iş bu dava dosyasını açtığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacının ek davasının kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının feshe bağlı alacaklarına ilişkin davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bir davadaki asıl sorun hakkında karar verilebilmesi için daha önce çözülmesi gereken bir sorunun başka bir mahkeme tarafından başka bir davada karara bağlanması gereken hallerde bekletici mesele söz konusu olur.
Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir. Mevcut olup olmadığı diğer davada kesin olarak karara bağlanacak olan hukuki ilişkinin, kısmen veya tamamen bekletilerek davaya etkili olması başka bir ifadeyle diğer dava hakkında verilecek hükmün bekletilerek davada verilecek hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir.
Somut olayda davacı ve davalı arasında aynı Mahkemenin 2013/ 147 esas – 2015/88 karar sayılı dosyasında görülmekte olan dava ile aynı hizmet dönemine ilişkin kıdem tazminatı, fazla mesai, ücretli izin, ulusal bayram genel tatil ve asgari geçim indirimi ücreti alacakları istemi ile kısmi dava açıldığı ve Mahkemece verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkeme tarafından 2013/ 147 esas – 2015/88 karar sayılı dosyada verilen karar bu davanın sonucunu da etkileyeceğinden ve her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, Mahkemece anılan dosya bekletici mesele yapılmalı söz konusu dava kesinleştikten sonra bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının istemiyle ilgili sonuca gidilmedir. Hal böyle iken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten sair hususlar şimdilik incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararının Özeti ve HMK 181 Açısından İncelenmesi
Olayın Özeti
Davacı işçi, iş akdinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini belirterek işçilik alacakları için bir dava açmıştır. İlk açılan 2013/147 esas – 2015/88 karar sayılı davada, bilirkişi raporu doğrultusunda fazla mesai ve kıdem tazminatı alacaklarının artırılması amacıyla ıslah dilekçesi verilmiştir. Ancak, ıslah dilekçesi HMK 181. madde kapsamında bir hafta içinde verilmediği için dikkate alınmamıştır ve davacı bu alacaklarını tahsil edememiştir. Bunun üzerine ek dava açılmış ve mahkeme, ek davayı kabul etmiştir.
Davalının İtirazı ve Yargıtay’ın Değerlendirmesi
Davalı işveren, aynı mahkemede daha önce açılan davanın henüz kesinleşmediğini ve ek davanın esas davaya bağlı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz başvurusu yapmıştır.Yargıtay, ek davanın bekletici mesele yapılması gerektiğine hükmederek kararı bozmuştur.
HMK 181 Açısından Değerlendirme
Davacı, fazla mesai ve kıdem tazminatı taleplerini artırmak için ıslah dilekçesi vermiş, ancak HMK 181 gereğince bir hafta içinde vermediği için ıslah geçersiz sayılmıştır. Bu nedenle, mahkeme önceki davada fazlaya ilişkin alacakları inceleyememiş ve davacı yeni bir dava açmak zorunda kalmıştır.
Yargıtay’ın Bekletici Mesele Görüşü ve HMK 181 ile İlişkisi
HMK 165 – Bekletici Mesele
“Bir davadaki esas sorun hakkında karar verilebilmesi için önce başka bir mahkeme tarafından karara bağlanması gereken bir husus varsa, bu durum bekletici mesele yapılır.”
Burada, 2013/147 esas sayılı dava, açılan yeni davanın sonucunu etkileyebilecek niteliktedir. Önceki dava henüz kesinleşmediği için, ek davanın bekletici mesele yapılması gerekir.
Yargıtay’ın Bekletici Mesele Gerekçesi
Önceki dava ile yeni dava aynı işçilik alacakları ile ilgilidir ve bağlantılıdır. Önceki davada verilen karar kesinleşmeden, yeni davada karar verilmesi hatalıdır. Bu nedenle, mahkemenin ek davayı bekletici mesele yaparak önce önceki davanın kesinleşmesini beklemesi gerekirdi. Yargıtay, mahkemenin doğrudan ek davayı kabul etmesini usul hatası olarak değerlendirmiş.
Sonuç ve Değerlendirme
Yargıtay’ın bozma kararı, HMK 181 ve HMK 165 hükümleri ile uyumludur.
HMK 181 gereği, ıslah süresi içinde verilmediği için önceki davada talepler artırılamamış ve yeni bir dava açılmıştır. Ancak, yeni dava ile eski dava aynı alacaklara ilişkin olduğundan, eski dava kesinleşmeden yeni dava hakkında karar verilmesi usul hatasıdır. HMK 165’e göre, yeni dava bekletici mesele yapılmalı ve önceki davanın sonucu beklenmelidir. Yargıtay, mahkemenin doğrudan ek davayı kabul etmesini yanlış bulmuş ve kararı bozmuştur.
Bu karar, ıslah sürelerinin kaçırılması halinde yeni dava açılmasının mümkün olduğunu ancak önceki davanın kesinleşmeden yeni davanın incelenmemesi gerektiğini vurgulayan önemli bir içtihattır.
Sonuç
HMK 181, kısmen ıslah ile yargılama sürecinde taraflara usul işlemlerini düzeltme imkanı tanır. Ancak, bu hak süreye tabidir ve belirlenen süre içinde işlemin tamamlanması gerekir. Aksi takdirde, ıslah geçersiz sayılır. Hukukun esnekliği ile adil yargılama dengesini koruyan bu düzenleme, davaların daha sağlıklı ilerlemesine yardımcı olur.