HMK MADDE 185 Toplu Mahkemelerde Tahkikatın Sona Ermesi
(1) Toplu mahkemelerde, tahkikatı yapmakla görevlendirilen hâkim, tahkikatın tamamlandığı kanaatine varırsa, tarafların davanın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için dosyayı mahkeme başkanına verir.
(2) Toplu mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse tahkikat için görevlendirilen hâkim tarafından dinlenen tanıkları ve bilirkişiyi tekrar çağırıp dinleyebileceği gibi, davanın maddi vakıaları hakkında gösterilen ve mahkemeye verilememiş veya getirtilmemiş olan delillerin verilmesini veya getirtilmesini de kararlaştırabilir. Kurul, eksik gördüğü tahkikatı kendisi tamamlayabileceği gibi hâkimlerden birine de verebilir.
(3) Toplu mahkeme, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini tefhim eder.
Giriş
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 185, toplu mahkemelerde tahkikatın sona erme sürecini düzenlemektedir. Üç hâkimden oluşan bu mahkemelerde, delillerin toplanması ve değerlendirilmesi süreci tek bir hâkime verilebilmekte, ancak sürecin tamamlanması ve karar aşamasına geçilmesi heyet tarafından gerçekleştirilmektedir.
HMK 185 ile getirilen bu düzenleme, gerek iş yükünün dengelenmesi gerekse yargılamanın hızlı ve etkin yürütülmesi açısından önemli işlevlere sahiptir.
Tahkikatın Tamamlandığının Belirlenmesi
Görevlendirilen Hâkimin Rolü
Toplu mahkemelerde, tahkikat sürecini yürütmekle görevli hâkim, tüm tahkikat işlemlerini tamamladığını düşündüğünde, dosyayı mahkeme başkanına teslim eder. Bu, karar aşamasına geçişin ilk adımıdır.
Ancak bu aşamada, tahkikatı yürüten hâkimin kanaati yeterli değildir. Son kararı verecek olan heyet, dosya üzerindeki denetimini yaparak tahkikatın eksiksiz olduğunu doğrulamak zorundadır.
Mahkeme Başkanının Görevi
Mahkeme başkanı, dosyayı teslim aldıktan sonra uygun bir duruşma günü belirler ve tarafların davanın tümü hakkında açıklama yapmalarını sağlar. Bu açıklama süreci, adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak görülür.
Eksik Tahkikatın Tamamlanması
Tanık ve Bilirkişi Dinlenmesi
HMK 185’in ikinci fıkrası, heyete geniş yetkiler tanır. Mahkeme, gerekli görürse:
- Tanıkları veya bilirkişiyi yeniden dinleyebilir,
- Dosyada yer almayan, ancak taraflarca daha önce gösterilen delillerin mahkemeye getirilmesini sağlayabilir.
Bu hüküm, özellikle karmaşık ve teknik yönü ağır davalarda hakikatin tam olarak ortaya çıkarılmasına hizmet eder.
Eksik İşlemlerin Tamamlatılması
Heyet, eksik olduğunu düşündüğü tahkikat işlemlerini:
- Kendisi yapabilir,
- Başka bir üyeyi görevlendirerek naip hâkim aracılığıyla tamamlatabilir.
Bu esneklik, yargılamanın verimli ve hızlı işlemesine olanak tanır, özellikle yüksek hacimli dosyalarda etkin çözüm sağlar.
Tahkikatın Sona Erdiğinin Tefhimi
Son olarak, taraflar açıklamalarını yaptıktan sonra, mahkeme tahkikatı gerektiren başka bir husus kalmadığına kanaat getirirse, tahkikatın sona erdiğini tefhim eder.
Tefhim Süreci
- Sözlü olarak duruşmada yapılır,
- Tutanağa geçirilir,
- Bu aşamadan sonra artık yeni delil sunulamaz ve dava hüküm aşamasına geçer.
Bu düzenleme, özellikle avukatların süreç yönetimi açısından oldukça kritiktir. Zira, HMK 185 çerçevesinde tahkikatın sona erdiği ilan edildikten sonra dosyaya yeni delil sunulması, ek talepler yapılması veya yeni tanık gösterilmesi mümkün değildir.
Uygulamada HMK 185’in Önemi
HMK 185, toplu mahkemelerin işleyişini hem düzenli hem de esnek hale getiren bir hükümdür. Bu madde sayesinde:
- Karar aşamasına geçiş süreci şeffaflaşır,
- Heyet, davayı eksiksiz değerlendirme imkânına sahip olur,
- Taraflar, son sözlerini ifade ederek yargılamaya tam katılım sağlar.
Benzer şekilde, bu süreçte avukatların zamanlama ve strateji yönetimi çok büyük önem taşır. Avukat tahkikatın sona ermesine yakın, delilleri tamamlamalı, müvekkilinin lehine olan tüm açıklamaları sunmalı ve duruşmada hazır bulunarak sürece aktif şekilde katılmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2013/19 E., 2014/25 K., İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla
Taraflar arasındaki tazminat davasında yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca ;
“Davacı vekili yargısal faaliyet nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 46 maddesine dayanarak tazminat isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili 18.4.2012 tarihli dava dilekçesinde: “14.01.2002 tarihinde Yılmaz Demir, sevk ve idaresindeki 34 RFV 05 plaka sayılı araçla, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu, müvekkillerin murisi ….’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, ancak sanık hakkındaki ceza davasının zamanaşımına uğradığını, buna ihbar olunan hakimlerin neden olduğunu iddia ederek 100.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davacılar vekili duruşmadaki beyanında ise Yargıtay 9.Ceza Dairesinin bozma-düşme ilamının müdahil vekili olarak tarafına tebliğ edilmediğini, bu karardan Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava dosyasının kapsamında 17.05.2011 tarihli duruşmada öğrendiğini, duruşma tutanağının bir örneğinin cevap dilekçesine ekli olarak sunulduğunu beyan etmiştir.
Davalı … Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde, davanın 1 yıllık süre içinde açılıp açılmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, HMK’nun 46ncı maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığını savunmuştur.
Hukuk Genel Kurulu’nun 30.05.2012 günlü görüşmesinde tensip ile birlikte 6100 sayılı HMK 185 maddesi uyarınca naip üye tayin edilmiş, ön incelemenin ilk duruşması dahil bütün usul işlemleri tayin edilen naip üye tarafından yerine getirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 48. maddesi gereğince dava, dava konusu yargısal faaliyette imzası bulunan Yargıtay Daire Başkanına ve üyelerine ihbar edilmiştir.
HMK m. 185 – Yargıtay’ın İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla Görev Yapması
- Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakacağı davalar, genellikle yargı mensuplarına (hâkim, savcı, yüksek yargı üyeleri) karşı görevleriyle ilgili açılan tazminat davalarıdır.
- Bu tür durumlarda, davaya ilişkin tüm usul işlemleri (dava dilekçesinin tebliği, ön inceleme, delil tespiti, duruşma vb.) Yargıtay’ın belirlediği bir daire veya kurul tarafından yürütülür.
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ya da ilgili ceza/hukuk daireleri, ilk derece mahkemesi gibi hareket eder ve hüküm verir.
- Uygulamada, bu işlerin yürütülmesi için naip üye (dosyaya özel raportör gibi) tayin edilir ve tüm hazırlıklar bu üye eliyle yapılır.
Karardaki HMK 185 Uygulaması
Kararda geçen ifadeleri bu madde ışığında değerlendirelim:
“Hukuk Genel Kurulu’nun 30.05.2012 günlü görüşmesinde tensip ile birlikte 6100 sayılı HMK 185 maddesi uyarınca naip üye tayin edilmiş, ön incelemenin ilk duruşması dahil bütün usul işlemleri tayin edilen naip üye tarafından yerine getirilmiştir.”
Bu cümleyle anlatılanlar:
- Hukuk Genel Kurulu, HMK 185 uyarınca davaya bakarken ön inceleme işlemlerini yürütmek üzere bir naip üye görevlendirmiştir.
- Dava dilekçesinin değerlendirilmesi, cevap dilekçesinin alınması, ön inceleme duruşmasının yapılması gibi usul işlemleri bu naip üye aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.
- Bu durum, HMK 185’in amacına ve yapısına uygun bir uygulamadır. Zira Yargıtay üyelerinin birebir tüm usul işlemlerini yapması yerine, usul ekonomisi ve işin sağlıklı yürütülmesi açısından bu işlemler naip üyeler üzerinden ilerletilir.
Özetle HMK 185 Uygulaması Açısından Kararın Önemi:
- Yargıtay’ın ilk derece sıfatıyla görev yaptığı bu davada, HMK 185 gereğince bir naip üye tayin edilmiş ve ön inceleme dahil tüm usul işlemleri bu üye tarafından yapılmıştır.
- Karar, HMK 185’in nasıl işlediğini uygulamalı bir örnek ile göstermektedir.
- Aynı zamanda, bu tür davalarda Yargıtay üyelerinin taraf olabileceği ihtimaline karşılık HMK m. 48 uyarınca ihbar yükümlülüğünün de yerine getirildiği görülmektedir. (Bu da yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma ilkesi açısından önemlidir.)
Sonuç
HMK 185, toplu mahkemelerde tahkikatın nasıl sona ereceğini sistematik biçimde düzenler. Tahkikatı yürüten hâkim, işlemleri tamamladığında dosyayı heyete sunar. Heyet, davayı değerlendirerek gerekirse ek işlemler yaptırabilir. Son aşamada, tarafların açıklamaları alınır ve mahkeme tahkikatın sona erdiğini tefhim eder. Bu süreç, adil yargılama ilkesini desteklerken, yargılamanın etkin ve düzenli yürütülmesini sağlar.