info@kubrayildiz.av.tr
Öksüzler Sok. No:37 Hamamönü / ANKARA

Hukuk Muhakemeleri KanunuHMK Madde 186 Sözlü Yargılama

24 Mart 2025

HMK MADDE 186 Sözlü Yargılama

(1) (Değişik:22/7/2020-7251/20 md.) Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez.

(2) Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/20 md.) Şu kadar ki, 150 nci madde hükmü saklıdır.

Giriş

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 186, yargılamada tahkikatın sona ermesini takip eden sözlü yargılama aşamasını düzenler. Bu aşama, artık delillerin toplanmasının tamamlandığı, mahkemenin taraflardan son sözlerini alarak hüküm vermeye hazırlandığı noktadır.

Sözlü yargılama, yargılama sürecinde en son aşamalardan biri olup, karar öncesi taraflara tanınan son ifade hakkıdır. HMK 186 ile getirilen bu düzenleme, yargılamanın adil, şeffaf ve tarafların katılımıyla sonuçlandırılması amacını taşır.

Sözlü Yargılamaya Geçiş Süreci

Tahkikatın Tefhim Edilmesiyle Başlar

HMK 186’nın birinci fıkrasına göre, mahkeme tahkikatın sona erdiğini taraflara tefhim ettikten sonra, aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Yani tahkikat bittikten hemen sonra, taraflar artık delil sunamaz, tanık gösteremez, yalnızca hukuki görüşlerini ve taleplerini özetleyebilir.

Bu geçiş, hem usul ekonomisi açısından etkilidir hem de yargılamanın kesintisiz şekilde ilerlemesini sağlar.

Taraf Talebi Üzerine Duruşma Ertelenebilir

Sözlü yargılamaya hemen geçilmesi kural olmakla birlikte, taraflardan biri talepte bulunursa, duruşma en az iki hafta süreyle ertelenebilir. Bu hak, özellikle avukatlar açısından kritik öneme sahiptir çünkü taraflara:

  • Hazırlık yapma,
  • Görüşlerini toparlama,
  • Karar aşamasına yönelik son savunmalarını yapılandırma fırsatı verir.

Erteleme hakkının kullanılması, hukuki stratejiyi daha sağlam bir temele oturtma şansı tanır.

Duruşmaya Katılım ve Davetiye Gerekliliği

Sözlü yargılama aşamasına, hazır bulunsun ya da bulunmasın, taraflara ayrıca davetiye gönderilmez. Bu durum, tahkikatın sona erdiği duruşmada sözlü yargılamaya geçilmesinin doğal bir devam olduğunu gösterir.

Bu nedenle, taraflar ve özellikle avukatlar, tahkikatın sona erdiği duruşmada:

  • Sözlü yargılamaya geçileceğini öngörmeli,
  • Bu sürece hazır şekilde duruşmaya katılmalıdır.

Sözlü Yargılamanın İçeriği ve Hüküm Süreci

Tarafların Son Sözleri Alınır

Sözlü yargılamanın temel amacı, mahkemenin taraflara son kez kendilerini ifade etme fırsatı tanımasıdır. Bu aşamada taraflar:

  • İddialarını ve savunmalarını özetler,
  • Delil değerlendirmelerine dair yorumlarını belirtir,
  • Hukuki değerlendirme ve taleplerini sunar.

Mahkeme, önceden sunulan belgeler ve beyanlar ışığında karar vereceği için, bu son sözler özellikle hakimin kararını şekillendirmede etkili olabilir.

Mahkemenin Hüküm Vermesi

HMK 186’nın ikinci fıkrasına göre, mahkeme tarafların son sözlerini aldıktan sonra hükmünü verir. Hüküm, genellikle aynı duruşmada açıklanır ancak dosyanın niteliğine göre karar yazılmak üzere ertelenebilir.

Burada önemli bir ek cümle bulunmaktadır:

“Şu kadar ki, 150 nci madde hükmü saklıdır.”

Bu atıf, yargılamanın basit yargılama usulüyle yürütüldüğü durumlarda geçerli hükümleri korur. Yani, bazı özel durumlarda daha kısa veya sade bir sözlü yargılama süreci mümkün olabilir.

Sözlü Yargılama Aşamasının Yargılamaya Katkısı

Adil Yargılama İlkesi

Taraflara son söz hakkı tanınması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesiyle de güvence altına alınmış adil yargılanma hakkının bir parçasıdır.

Usul Ekonomisine Katkı

Tahkikat sonrası aynı duruşmada sözlü yargılamaya geçilmesi, süreci uzatmadan hızlı karar verilmesini sağlar.

Yargılamanın Şeffaflığı

Mahkemenin tarafların görüşlerini aldıktan sonra hüküm vermesi, şeffaflık ve katılımcılığın artmasına yol açar.

İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi, 22.02.2021 T., 2021/320 E., 2021/369 K.

Finansal kiralama sözleşmesinin feshi ve malların iadesi istemiyle açılan davada, davalı vekili duruşmaya mazeret bildirerek katılmamış, ancak mahkeme sözlü yargılamaya geçerek karar vermiştir. İstinaf başvurusunda, HMK m. 186 kapsamında davalıya savunma hakkı tanınmadığı ve teslim belgesine dair değerlendirme yapılmadan karar verildiği ileri sürülmüştür. Bölge adliye mahkemesi, mazeretin kabulüne rağmen duruşmanın ertelenmemesini, sözlü yargılamaya geçilmeden önce savunma imkanının tanınmamasını ve belgeye dair usuli işlemlerin eksikliğini dikkate alarak ilk derece mahkemesi kararını HMK m. 353/1-a-6 uyarınca kaldırmış, dosyayı yargılamaya devam edilmek üzere geri göndermiştir.

MK m. 186 Açısından Değerlendirme

Bu karar, HMK m. 186/1’in uygulanmasında dikkat edilmesi gereken bazı usuli hassasiyetleri ortaya koyması bakımından önemli bir örnektir. İlk derece mahkemesi, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı celsede sözlü yargılamaya geçmiştir. HMK m. 186/1 uyarınca bu durum kanunen mümkündür ve ayrıca davetiye gönderilmesi gerekmemektedir. Ancak, davalı vekili bu duruşma için mazeret bildirmiş ve bu mazeret mahkemece kabul edilmiştir.

Buna rağmen mahkeme, dosyanın geldiği aşamayı gerekçe göstererek duruşmayı ertelememiş ve yokluğunda sözlü yargılama yaparak karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi, bu durumu usul açısından sakıncalı bulmuştur. Zira mazereti kabul edilen tarafın duruşmaya katılımının sağlanmaması, her ne kadar kanunen zorunlu davetiye şartı olmasa da, hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27, Anayasa m. 36) bağlamında değerlendirilmiş ve adil yargılanma ilkesi yönünden eksiklik tespit edilmiştir.

Ayrıca, davaya konu “rızaen teslim belgesi” davalı vekiline tebliğ edilmeden ve belge altındaki imzanın aidiyeti yönünden herhangi bir inceleme yapılmadan karar verilmiş olması da, delil hakkının ihlali olarak değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak BAM, ilk derece mahkemesi kararını HMK m. 353/1-a-6 kapsamında kaldırmış ve yargılamaya devam edilmek üzere dosyayı geri göndermiştir.

Sonuç

HMK 186, sözlü yargılamanın ne zaman ve nasıl yapılacağını açıkça ortaya koyar. Tahkikatın sona erdiği duruşmada, mahkeme aynı oturumda sözlü yargılamaya geçer. Taraflar isterse, bu aşama en az iki haftalık süreyle ertelenebilir. Taraflara ayrıca davetiye gönderilmez. Bu aşamada son sözleri alınan taraflar, artık kararın şekillendirilmesinde son katkılarını yapmış olurlar.

Adil, hızlı ve etkin bir yargılama süreci açısından, sözlü yargılama kurumu HMK 186 ile güçlü bir şekilde teminat altına alınmıştır.