info@kubrayildiz.av.tr
Öksüzler Sok. No:37 Hamamönü / ANKARA

Hukuk Muhakemeleri KanunuHMK 80: Tarafın Davasını Takip Edebilecek Ehliyette Olmaması

17 Mart 2025

HMK MADDE 80
(1) Hâkim, taraflardan birisinin, davasını bizzat takip edecek yeterlikte olmadığını görürse, ona uygun bir süre tanıyarak, davasını vekil aracılığıyla takip etmesine karar verebilir. Verilen karara uymayan taraf hakkında, yokluğu hâlindeki hükümlere göre işlem yapılır.


Giriş

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 80. maddesi, mahkemede tarafların kendi davalarını takip edebilme yeterliliğini düzenlemektedir. Yargılamanın adil yürütülebilmesi için tarafların kendilerini etkili şekilde ifade edebilmesi ve hukuki süreçleri anlayabilecek durumda olması gerekmektedir.

Bu bağlamda, hâkim, bir tarafın davayı takip edebilecek ehliyette olup olmadığını re’sen değerlendirme yetkisine sahiptir. Eğer taraf, yargılamanın gerekliliklerini yerine getiremeyecek bir durumda ise, mahkeme ona belirli bir süre tanıyarak vekil aracılığıyla davasını takip etmesini isteyebilir. Bu sürenin sonunda tarafın avukat görevlendirmemesi halinde, yokluğunda yargılama devam eder ve hukuki işlemler bu doğrultuda yürütülür.

Bu yazıda, HMK 80’in uygulanma koşulları, tarafların dava takip yeteneği, hâkimin yetkileri ve usule ilişkin sonuçlar detaylı bir şekilde incelenecektir.


Dava Takip Ehliyeti ve HMK 80’in Uygulanma Koşulları

Dava takip ehliyeti, bir kişinin mahkemede bizzat dava açma ve açılan davayı takip edebilme yeteneğidir. Genel olarak, medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip olan herkesin dava takip ehliyeti de bulunmaktadır. Ancak, bazı durumlarda kişinin fiili veya hukuki yetersizliği nedeniyle davasını sağlıklı bir şekilde takip edemeyeceği düşünülebilir.

HMK 80’in uygulanabilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir:

Tarafın Dava Takip Yeterliliğinin Olmaması

  • Kişinin, yargılamaya katılımı ve dava sürecini yürütebilme açısından yeterli bilgi, yetenek veya anlayışa sahip olup olmadığı hâkim tarafından değerlendirilir.
  • Okuma-yazma bilmemesi, zihinsel veya psikolojik rahatsızlıkları, ileri derecede yaşlı olması veya yargılamanın gerekliliklerini yerine getirememesi gibi durumlar bu kapsamda değerlendirilebilir.

Hâkimin Re’sen veya Talep Üzerine Değerlendirme Yapması

  • Hâkim, tarafın dava takip ehliyeti olup olmadığını kendiliğinden inceleyebilir veya karşı tarafın talebi üzerine değerlendirme yapabilir.
  • Eğer taraf, süreci anlamakta veya yönetmekte ciddi zorluk çekiyorsa, hâkim tarafın avukat tutmasını zorunlu kılabilir.

Uygun Süre Verilmesi

  • Hâkim, dava takip ehliyeti olmayan tarafa uygun bir süre tanıyarak, bir vekil aracılığıyla davasını yürütmesini ister.
  • Bu süre içinde vekil atanmazsa, yargılamaya tarafın yokluğunda devam edilir.

Hâkimin Yetkileri ve Mahkemenin Uygulaması

HMK 80, hâkime geniş bir takdir yetkisi tanımaktadır. Hâkim, kişinin dava takip yeteneğinin olup olmadığını değerlendirerek, duruma göre vekil atanmasını isteyebilir.

Bu kapsamda hâkimin yetkileri şunlardır:

  • Tarafın hukuki bilgi ve bilinç düzeyini değerlendirmek
  • Davanın karmaşıklığı ve tarafın bunu anlayıp anlayamayacağını göz önünde bulundurmak
  • Tarafa avukat tutması için makul bir süre tanımak
  • Belirlenen süre içinde vekil atanmazsa, yargılamaya yokluk hükümlerine göre devam etmek

Mahkemeler, bu tür durumlarda özellikle hukuki yardıma muhtaç kişilerin adil yargılanma hakkını ihlal etmeyecek şekilde karar vermek zorundadır. Bu nedenle, avukat tutması gereken tarafa yeterli bilgilendirme yapılmalı ve süreler adil biçimde tanınmalıdır.


HMK 80’in Uygulama Alanları

HMK 80, çeşitli dava türlerinde ve farklı hukuki durumlarda uygulanabilir. En sık karşılaşılan uygulama alanları şunlardır:

Yaşlı veya Engelli Kişilerin Açtığı Davalar

  • Kişinin ileri yaş veya fiziksel engel nedeniyle dava sürecini yönetememesi halinde mahkeme, avukat atanmasını talep edebilir.

Hukuki Bilgi ve Kapasitesi Yetersiz Olan Kişiler

  • Hukuki konuları anlamakta zorlanan, mahkemeye uygun beyanda bulunamayan kişilerin davalarını avukatla takip etmeleri istenebilir.

Zihinsel veya Ruhsal Sağlık Problemleri

  • Kişinin akıl sağlığı yerinde değilse veya zihinsel engelliyse, mahkeme resmî bir vekil atanmasını zorunlu tutabilir.

Karmaşık ve Teknik Hukuki Uyuşmazlıklar

  • Ticaret hukuku, vergi hukuku veya fikri mülkiyet hukuku gibi özel uzmanlık gerektiren davalarda, tarafın yeterli hukuki bilgisi yoksa avukat tutması istenebilir.

Bu tür davalarda mahkeme, yargılamanın adil yürütülmesi için tarafın avukatla temsil edilmesini zorunlu kılabilir.


Vekil Atanmazsa Ne Olur?

HMK 80 kapsamında hâkim tarafından verilen süre içinde vekil atanmazsa, davanın yokluk hükümlerine göre yürütüleceği belirtilmiştir.

Bunun anlamı şudur:

  • Tarafın duruşmalara katılmaması halinde yoklukta hüküm verilebilir.
  • Eksik veya hatalı dava takibi nedeniyle davanın reddedilme riski doğabilir.
  • Hukuki hak kayıpları yaşanabilir.

Bu nedenle, hâkimin verdiği süre içinde avukat atanması, tarafın hak kaybına uğramaması açısından büyük önem taşır.


Sonuç ve Değerlendirme

  • HMK 80, tarafların yargılama sürecini etkin şekilde takip edebilmesi için önemli bir koruma mekanizmasıdır.
  • Hâkim, bir tarafın dava takip yeterliliğinin olmadığını tespit ederse, ona uygun bir süre tanıyarak vekil atanmasını zorunlu kılabilir.
  • Bu kural, hukuki bilgisizlik, fiziksel veya zihinsel engeller, yaşlılık ve karmaşık davalar gibi çeşitli nedenlerle uygulanabilir.
  • Eğer taraf verilen süre içinde vekil atamazsa, mahkeme yokluk hükümlerine göre işlem yapar ve dava, tarafın yokluğunda devam eder.
  • Bu düzenleme, adil yargılanma hakkının korunmasını sağlamakta ve hukuki süreçlerin sağlıklı işlemesine katkıda bulunmaktadır.

Sonuç olarak, HMK 80, tarafların hukuk sistemine eşit erişimini sağlamak ve yargılamada hak kayıplarını önlemek amacıyla düzenlenmiş önemli bir hüküm olup, mahkemeler tarafından somut olaya uygun şekilde değerlendirilmelidir.