İmar planları, kentleşmenin düzenlenmesi, doğal kaynakların korunması ve kamu yararının sağlanması amacıyla hazırlanır. Ancak bazen imar planları hukuka, şehircilik ilkelerine veya kamu yararına aykırı olabilir. Bu tür durumlarda, imar planlarının iptali için yargı yoluna başvurulabilir. Bu çalışmada, imar planlarının iptali davasının hukuki dayanağı, dava süreci ve sonuçları ele alınacaktır.
İmar Planlarının Hukuki Dayanağı
İmar planlarının hazırlanması, yürürlüğe konulması ve iptaliyle ilgili temel hukuki düzenlemeler şunlardır:
- 3194 sayılı İmar Kanunu
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)
- 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
- 6360 sayılı Kanun (Büyükşehir Belediyeleri ve bağlı idarelerin yetkileri hakkında)
- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yönetmelikleri
- Anayasa’nın 56. maddesi (Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı)
İmar planları genellikle belediyeler veya ilgili idari otoriteler tarafından hazırlanır ve onaylanır. Ancak bu planların iptali için idari yargıya başvurulabilir.
İmar Planlarının İptali Davası Açma Süreci
İmar planlarının iptali için açılan davalar, idari yargıda görülmektedir. Dava süreci aşağıdaki aşamalardan oluşur:
Davacı Taraf
İmar planlarının iptali için dava açabilecek kişiler şunlardır:
- Doğrudan etkilenen bireyler: İmar planı değişikliğinden dolayı taşınmazı zarar gören kişiler,
- Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları: Çevre veya şehircilik konularında faaliyet gösteren kuruluşlar,
- Belediyeler ve diğer kamu kurumları: İlgili idarenin kararına karşı çıkan diğer idari otoriteler.
Davalı Taraf
Genellikle imar planlarını hazırlayan ve onaylayan idari makamlar (belediyeler, bakanlıklar, il özel idareleri) davalı konumundadır.
Dava Açma Süresi
İmar planlarına karşı iptal davası açma süresi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesine göre 60 gündür. Bu süre, planın resmi olarak ilan edildiği tarihten itibaren başlar.
Yetkili Mahkeme
- İlçe veya il belediyelerince onaylanan imar planlarına karşı açılan davalar idare mahkemelerinde görülür.
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan imar planlarına karşı açılan davalar Danıştay’da görülür.
İmar Planlarının İptal Nedenleri
İmar planlarının iptaline neden olabilecek başlıca hukuki ve teknik gerekçeler şunlardır:
-
Hukuka Aykırılık
- Yetkisiz makamlar tarafından hazırlanması,
- Yasal sürelere uyulmaması,
- Kamu yararına aykırı kararlar içermesi.
-
Şehircilik İlkelerine ve Planlama Esaslarına Aykırılık
- Bölgesel dengeleri ve çevresel etkileri gözetmemesi,
- Plansız yapılaşmaya yol açması,
- Ulaşım, altyapı ve sosyal donatı alanlarını dikkate almaması.
-
Kamu Yararı İlkesi İhlali
- Rant amacıyla yapılan değişiklikler,
- Yeşil alanların imara açılması,
- Sosyal ve kültürel yapıyı bozacak kararlar.
-
Çevresel Etki ve Doğa Koruma Mevzuatına Aykırılık
- Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alınmadan yapılan değişiklikler,
- Sit alanları, tarım arazileri ve su havzalarına zarar veren düzenlemeler.
Kesinleşen İmar Planlarının İptali
Kesinleşmiş imar planları, askı süresi boyunca itiraz edilmemiş veya yapılan itirazlar reddedilmiş planlardır. Ancak, kesinleşmiş bir imar planı dahi hukuka, şehircilik ilkelerine veya kamu yararına aykırılık içeriyorsa iptal davasına konu olabilir. Bu tür davalar, planın kesinleşmiş olması nedeniyle daha teknik ve zorlayıcı süreçler içerir.
Kesinleşen İmar Planlarının İptal Edilme Gerekçeleri:
- Planın hazırlanması sırasında mevzuata aykırılık yapılması,
- Kamu yararına açıkça aykırılık bulunması,
- Çevre düzeni planlarına aykırılık,
- Şehircilik ilkelerinin ihlali,
- Mahkeme kararlarına rağmen benzer içerikte yeni planların yapılması.
Kesinleşmiş bir imar planına itiraz etmek için doğrudan iptal davası açılabilir veya ilgili idareye yeni deliller sunarak yeniden değerlendirme talep edilebilir.
Kesinleşmiş İmar Planına İtiraz ve Hukuki Süreç
İmar planları kesinleştikten sonra bile bazı durumlarda itiraz edilebilir. Kesinleşmiş bir imar planına itirazın birkaç yolu vardır:
İdari Başvuru Yolu
- İlgili belediyeye veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dilekçe verilmesi,
- Yeni delil veya kamu yararı ihlali gerekçesiyle planın revize edilmesi talebi,
- Meclis kararının yeniden değerlendirilmesi için belediye meclisine başvuru yapılması.
Yargı Yolu
- İdare mahkemesinde iptal davası açılması (60 günlük süre içinde),
- Planın hukuka aykırılığına dair yeni delillerin sunulması,
- Mahkeme kararıyla planın iptal edilmesi veya yürütmenin durdurulması talebi.
Bu tür itirazlar, kamu yararı ve şehircilik ilkeleri açısından titizlikle değerlendirilir.
Parsel Bazında İmar Planı İptali
Parsel bazında yapılan imar planı değişiklikleri, belirli bir taşınmazın imar durumu değiştirilerek farklı bir kullanım amacına uygun hale getirilmesini içerir. Ancak bu değişiklikler, plan bütünlüğünü bozuyorsa veya kişisel menfaatler gözetilerek yapılıyorsa hukuka aykırı kabul edilerek iptal edilebilir.
Parsel Bazında İmar Planı Değişikliklerine Karşı Açılabilecek Davalar:
- Kişisel ve ayrıcalıklı plan değişiklikleri: Bir parselin sadece belirli bir kişi veya kurum lehine imara açılması,
- Şehircilik ve plan bütünlüğüne aykırılık: Çevredeki yapılaşma düzenini bozacak şekilde yapılan değişiklikler,
- Kamu yararına aykırılık: Kamusal alanların, yeşil alanların veya sosyal donatı alanlarının imara açılması,
- Çevresel etki ve doğal dengenin bozulması: Sit alanlarına, tarım arazilerine veya su havzalarına zarar veren düzenlemeler.
Parsel bazında yapılan plan değişikliklerine karşı iptal davası açılabilir ve bu tür davalarda mahkemeler genellikle plan bütünlüğü ve kamu yararı ilkelerine göre karar verir.
1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planlarının İptali
1/1000 ölçekli uygulama imar planları, 1/5000 ölçekli nazım imar planlarına uygun olarak hazırlanır ve yapılaşmanın detaylarını belirler. Bu planlar kesinleşmiş olsa bile hukuka aykırılıklar içerebilir ve iptal edilebilir.
1/1000 Uygulama İmar Planlarının İptal Gerekçeleri:
- 1/5000 ölçekli nazım imar planına aykırılık,
- Kamu yararına ve şehircilik ilkelerine aykırılık,
- Ulaşım, altyapı ve sosyal donatı eksiklikleri,
- Çevre düzeni planlarıyla çelişmesi,
- Yeterli teknik analiz yapılmadan hazırlanması.
İptal davası açılabilmesi için ilgili planın hukuka aykırı olduğu belgelerle kanıtlanmalıdır. Mahkemeler, bilirkişi incelemesi ile planın uygunluğunu değerlendirir.
1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planlarının İptali
1/5000 ölçekli nazım imar planı, kentsel gelişimin genel yönlendirmesini sağlayan, alt ölçekli uygulama imar planlarına (1/1000 ölçekli planlar) temel teşkil eden bir planlama aracıdır. Bu planlar; konut, sanayi, ticaret, yeşil alanlar, ulaşım arterleri, sosyal donatı alanları gibi ana kullanımları belirler ve büyükşehir belediyeleri veya ilgili idareler tarafından hazırlanarak onaylanır.
Nazım imar planları, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Ancak bazen hukuka veya kamu menfaatine aykırı değişiklikler yapılarak belli kişi veya kurumlar lehine düzenlemeler getirilebilir. Bu tür durumlarda, planın iptali için dava açılabilir.
1/5000 ölçekli nazım imar planları, planlama bütünlüğünü bozan, hukuka aykırı veya kamu yararına aykırı düzenlemeler içerdiği takdirde iptal edilebilir. Bu planlara karşı idare mahkemesinde iptal davası açmak mümkündür.
İptal davası açabilen kişiler ve kurumlar:
- Plan değişikliğinden doğrudan etkilenen bireyler (arsa sahipleri, bölge sakinleri),
- Meslek odaları (TMMOB, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası vb.),
- Çevreci ve şehircilik alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları,
- Belediyeler veya kamu kurumları (Planın hazırlanmasında yetki uyuşmazlığı olması halinde).
İptal davaları idare mahkemelerinde açılır ve yargılama sürecinde bilirkişi raporları büyük önem taşır.
1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planlarının İptal Nedenleri
1. Üst Ölçekli Planlara Aykırılık
- Çevre düzeni planlarına (1/25.000 ölçekli planlar) uygun olmaması,
- 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarıyla çelişmesi,
- Plan değişikliklerinin bilimsel, teknik ve hukuki dayanaklarının olmaması.
2. Şehircilik İlkeleri ve Planlama Esaslarına Aykırılık
- Ulaşım, altyapı, yeşil alan, sosyal donatı alanları gibi unsurların gözetilmemesi,
- Mevcut yapılaşma düzenini bozacak kararlar alınması,
- Plansız kentleşmeye sebep olacak düzenlemeler yapılması.
3. Kamu Yararı İlkesi İhlali
- Belli kişi veya grupların lehine ayrıcalıklı plan değişiklikleri,
- Yeşil alanların, sosyal donatı alanlarının veya kamusal alanların imara açılması,
- Yoğunluk artırıcı düzenlemeler ile altyapı ve trafik sorunlarına neden olması.
4. Çevre ve Doğal Kaynakların Korunmasına Aykırılık
- Tarım arazilerinin, sit alanlarının veya doğal su kaynaklarının zarar görmesine yol açan değişiklikler,
- ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporuna aykırı plan kararları alınması.
5. Hukuki Usulsüzlükler
- Planın usulüne uygun şekilde ilan edilmemesi,
- Askı sürecinde vatandaşların itiraz haklarının engellenmesi,
- Yetkisiz idareler tarafından yapılan plan değişiklikleri.
Dava Sürecinin Sonuçları
İmar planlarının iptali davası sonucunda şu kararlar alınabilir:
- Planın iptali: Mahkeme, planın tamamen veya kısmen hukuka aykırı olduğuna karar verirse, ilgili plan iptal edilir.
- Yürütmenin durdurulması: Dava sürecinde mahkeme, planın uygulanmasının telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurabileceğini öngörürse, yürütmeyi durdurma kararı verebilir.
- Davanın reddi: Eğer mahkeme, planın hukuka uygun olduğuna karar verirse dava reddedilir.
İptal edilen planlar, mahkeme kararına uygun şekilde yeniden düzenlenmek zorundadır. Ancak bazı durumlarda belediyeler veya ilgili idareler, iptal edilen planın benzer bir versiyonunu tekrar yürürlüğe koyarak süreci uzatabilir.
Sonuç ve Değerlendirme
İmar planlarının iptali davaları, kamu yararını ve şehircilik ilkelerini korumak açısından büyük önem taşır. Ancak bu süreçler genellikle uzun sürmekte ve idarelerin plan değişiklikleri ile süreci uzatma eğiliminde olduğu görülmektedir. Yargının hızlı ve etkin kararlar alması, şehirleşmenin sürdürülebilir ve planlı bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır.
Bu nedenle, vatandaşların ve ilgili kurumların imar planları hakkında bilinçlenmesi, hukuki yolları etkili bir şekilde kullanması ve şehir planlaması süreçlerine daha aktif katılım sağlaması gerekmektedir.