AÇIKLAMALAR: İşçi davalı şirkette 03…2010 tarihinde işe başlamıştır. Davacı İşçi işe başlarken babasından 150.000 TL bedelli teminat senedi (EK 1) alınmıştır. Bu durum İşçice davalı şirkete sorulduğunda, özel bir durum olmadığını, şirketlerinde işe başlayan herkes için uygulandığını söylemişlerdir.
Davacı İşçi 26…2014 tarihinde nükseden bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle, 27…2014 tarihinde doktora gitmek için yetkili müdürüne müracat ederek izin almıştır. Yetkili müdür İşçie doktora gitmesi için izin vermiş, İşçi de 27…2014 günü bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle doktora gideceğinden bu tarihteki işiyle alakalı olarak satış işlemi yapacak olan arkadaşına rut planı ve limit aşım bilgilerini yazılı olarak 26…2014 tarihinde teslim etmiştir. Yani İşçi doktora gideceği gün, işler aksamasın diye üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmiş, izinli olacağı gün için işlerini devretmiştir.
Limit Aşımı Ödemelerinin İşçiden Talep Edilmesi Menfi Tespit
Limit aşımı, ay sonu şirket satış hedefinin gerçekleşebilmesi adına, şirket çalışanlarının el terminallerine tanımlanan bayiler için açık hesap limitinin yetmemesi durumunda, satış hedefini tamamlamak adına maksimum 10 bayide yapılan sanal tahsilat ile limit yükseltme işlemidir. Bayiye daha fazla ürün yazmak için eski borcunu terminalde ödenmiş göstererek, bayiye verilen limitlerin yükseltilmesi işlemidir. Bu limit aşımını yapabilmek adına her ne kadar eski borçlar ÖDENDİ olarak gösterilse de, daha sonra bayilerin ÖDEME GÜNÜ geldiğinde şirket tarafından bu alacaklar tahsil edilmektedir.
İşçinin Haksız OlarakTalep Edilen Bedele Karşı Açtığı Menfi Tespit Davası
Her Şirket çalışanı gibi İşçi bu işlemi yapmadan önce, bayilerin gerçek ödeme yapacakları günleri şirket muhasebesine bildirerek, ödeme günleri geldiğinde muhasebe tarafından kendisine bu durum hatırlatılmakta, İşçi tarafından da şirket adına alacaklar tahsil edilmektedir. Bu işlem davalı şirketin bütün çalışanları tarafından, satış yapılan bütün bölgelerde, ŞİRKETİN BİLGİSİ VE EMRİ doğrultusunda, davalı şirket lehine DAHA FAZLA SATIŞ yapabilmek adına kontrollü olarak yapılmaktadır.
İşçi, alacakları ödeme günü gelmeden tahsil edemeyeceğini, ödeme günleri geldiğinde şirket tarafından tahsilatın yapılabileceğini söylediğinde; davalı şirket İşçii ”YA BU ALACAKLARI TAHSİL ET, YA DA EVİNİ İPOTEK ETTİR. EVİNİ İPOTEK ETTİRMEZSEN, SENİ SAVCILIĞA ŞİKAYET EDERİZ, ZATEN ALACAKLARI ÖDENDİ OLARAK GÖSTERİYORUZ, HER ŞEY SENİN ALEYHİNE” diyerek tehdit etmiş, İşçi de bunun üzerine (nasıl olsa bayilerin ödeme günleri gelince ödeme yapacaklarından emin olduğundan) evini ipotek ettirmiş, ipotek masrafı olarak yaklaşık . TL parayı da cebinden ödemiştir. Tapu bilgileri mahkemenize sunulacaktır.
İşçi bu yaşananların ardından iş sözleşmesi de haksız olarak feshedildiği için, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacağı ile birlikte son ay ücret alacağını talep etmesine rağmen davalı şirketçe kendisine herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Bunun üzerine İşçi 06..2015 tarihinde davalıya ihtar göndermiş, (EK 2) davalı şirkette tekrar çalışmak istediğini bu isteğinin kabul edilmemesi halinde işçilik hak ve alacaklarının, tazminatlarının kendisine ödenmesini talep etmiştir. İşçi de iş bu İşçinin Açtığı Menfi Tespit Davasını açarak alacağın İptalini istemektedir.
Davalı şirketçe, İşçie cevap olarak gönderilen ihtarnamede (EK 3) ise, sanki davalı şirket tarafından hiç LİMİT AŞIMI prosedürü uygulanmıyormuşcasına; İşçinin alacakları büfelerden tahsil edip şirkete ödemediğini (aslında bütün çalışanlarca uygulanan LİMİT AŞIMI prosedüründen bahsetmektedir. Çalışanların kota açmak adına ÖDENDİ olarak gösterdiği ancak ödeme günü verip sonradan tahsil etmeye çalıştıkları alacakları, sanki İşçi tahsil etmiş de kötüniyetliymiş gibi şirkete ödemedi diye göstererek) bünyesinde tuttuğunu, bu durumun şirket yöneticleri tarafından farkedildiğini, bu sebeple İşçinin bu parayı ödemek zorunda kaldığını, İşçinin davalı şirketin güvenini kötüye kullandığı, bütün bunlara dayanılarak da sözleşmesinin haklı nedenle, bildirimsiz ve tazminatsız feshedildiği bildirilmiştir.
MÜVEKKİLİN ŞİRKET İÇİN TAHSİL EDİLEN ÜCRETLERİ BÜNYESİNDE TUTTUĞUNU KABUL ETMEMEKLE BİRLİKTE, BÖYLE BİR DURUMU İDDİA EDEN DAVALININ MÜVEKKİLE AİT . TL BEDELİNDEKİ TEMİNAT SENEDİNİ İŞLEME KOYMAYIP BU TÜR YOLLARA BAŞVURMASI DA OLDUKÇA ŞÜPHELİDİR. ALINAN TEMİNAT SENEDİ İÇİN İMZALANAN PROTOKOLDE, ÇALIŞANLARIN ÜZERİNE ZİMMETLİ KENDİLERİNE VERİLEN MAL VEYA PARALARI İADE ETMEDİKLERİ TAKDİRDE İHTARA GEREK OLMADAN TEMİNAT SENEDİNİN İŞLEME KONULACAĞI BİLDİRİLMESİNE RAĞMEN DAVALININ SENEDİ İŞLEME KOYMAYIP MÜVEKKİLE ZORLA EVİNİ İPOTEK ETTİRMESİ KÖTÜNİYETTİR.
İşçi kendisine gönderilen ihtarname ile büyük bir YIKIM yaşamıştır. Böylelikle İşçi 27..2014 tarihinde işten çıkarılmasına rağmen neden 03..2014 tarihinde sigortadan işten çıkış tarihi olarak gösterildiğini anlamıştır.
Davalı işveren firma, MÜVEKKİLİ İŞTEN ÇIKARMASINI YASAL ZEMİNLERE OTURTMAK VE MÜVEKKİLİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ HAKLI SEBEPLE FESİHE DAYANDIRMAK ADINA YUKARIDA SIRALI OLARAK ANLATTIĞIMIZ İŞLEMLERİ, TEK TEK GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR.
Davacı İşçi 04..2014 tarihinde davalıya alacaklarının ödenmesi için tekrar ihtarname (EK 4) gönderse de davalıca alacaklar ödenmediğinden iş bu Menfi Tespit Davasını açma zorunluluğu hasıl olmuştur .