Giriş
Konkordato, borçlunun mali durumunu yeniden düzenlemesine imkân tanıyan ve iflâsın önlenmesini amaçlayan önemli bir yeniden yapılandırma kurumudur. Türk hukukunda konkordato, borçlunun alacaklılarıyla belirli şartlar altında anlaşarak borçlarını ödeme planına bağlamasını sağlayan, mahkeme denetimi altında yürütülen cebrî nitelikte bir hukuki mekanizma olarak düzenlenmiştir. Özellikle ekonomik dalgalanmaların yoğunlaştığı dönemlerde konkordato kurumu, hem borçlunun faaliyetlerine devam edebilmesi hem de alacaklıların menfaatlerinin korunması bakımından büyük önem taşımaktadır.
Konkordato Kavramı
Konkordato; borçlunun, kanunda öngörülen nitelikli çoğunluktaki alacaklılar tarafından kabul edilen bir ödeme teklifinin, yetkili asliye ticaret mahkemesi tarafından tasdik edilmesi suretiyle hüküm doğuran bir hukuki kurumdur. Tasdik edilen konkordato ile borçlu, adî nitelikteki borçlarını belirli bir zaman dilimi içerisinde ve teklif ettiği koşullar çerçevesinde ödeme imkânı elde eder.
Bu yönüyle konkordato, klasik anlamda bir icra veya takip yolu değildir. Aksine, borçlunun muhtemel icra takiplerinden korunmasını sağlayan ve esas itibarıyla iflâsın önüne geçmeyi amaçlayan önleyici bir hukuki düzenlemedir. İflâsa tâbi olsun ya da olmasın, kanuni şartları taşıyan her borçlu konkordato talebinde bulunabilir.
Hukuki Niteliği
Konkordato, mahkeme denetimi altında gerçekleşen ve alacaklıların iradesiyle şekillenen cebrî bir anlaşma niteliği taşır. Alacaklıların belirli bir çoğunlukla kabulü ve mahkemece tasdik edilmesi, konkordatonun geçerliliği için zorunludur. Bu yönüyle konkordato, salt bir özel hukuk sözleşmesi olmayıp, kamu düzeni ile yakından ilişkili karma bir hukuki kurumdur.
Mahkeme tasdiki ile birlikte konkordato, konkordato projesi kapsamında kalan tüm adî alacaklılar bakımından bağlayıcı hale gelir. Böylece, alacaklılar bireysel takip haklarını sınırlı ölçüde kaybederken, borçluya da mali yapısını toparlayabilmesi için hukuki bir koruma sağlanır.
Konkordato Talep Edebilecek Kişiler
Türk hukukunda konkordato talep etme hakkı, kural olarak iflâsa tâbi olup olmamasına bakılmaksızın tüm borçlulara tanınmıştır. Bu yönüyle konkordato, yalnızca tacirler veya sermaye şirketleri bakımından değil, kanuni şartları taşıyan gerçek kişiler açısından da başvurulabilir bir hukuki yoldur.
Bu geniş uygulama alanı, konkordatonun iflâs hukukuna özgü dar bir kurum olmaktan çıkarak, borç ilişkilerinin yeniden yapılandırılmasına hizmet eden genel bir hukuki araç niteliği kazanmasına yol açmıştır.
Karşılaştırmalı Hukukta Konkordato ve Yeniden Yapılandırma
Karşılaştırmalı hukukta konkordato, borçların yeniden yapılandırılmasına yönelik tek yöntem değildir. Özellikle Amerikan Federal İflâs Kanunu’nun On Birinci Bölümünde (Chapter XI) düzenlenen “yeniden örgütlenme (reorganization)” usulü, borçlunun faaliyetlerini sürdürerek borçlarını yeniden yapılandırmasını hedefleyen önemli bir modeldir. Bu sistem, Kıta Avrupası hukuk düzenlerini de etkilemiş; Fransa, Almanya, İsviçre ve Türkiye’deki konkordato düzenlemeleri bu etkilerin izlerini taşımıştır.
Mahkeme Dışı ile Farkı
Borçlu, alacaklılarıyla mahkeme dışında da bir anlaşma yapmayı tercih edebilir. Ancak bu tür anlaşmalar, mahkeme denetimi ve konkordato komiserliği kurumunun dışında kaldığından, hukuken “mahkeme dışı konkordato” olarak adlandırılmakta ve esasen borçlar hukuku kapsamında değerlendirilmektedir. Bu tür sözleşmeler, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen ibra sözleşmesi gibi özel hukuk ilişkilerine dayanır ve konkordatonun sağladığı cebrî etkiyi doğurmaz.
Mahkeme Dışı Anlaşmalar ile Konkordatonun Ayrımı
Borçlu, alacaklılarıyla mahkeme denetimi dışında da bir anlaşma yapma yolunu tercih edebilir. Ancak bu tür anlaşmalar, konkordato olarak nitelendirilemez. Mahkeme dışı yapılan bu sözleşmeler, konkordatonun sağladığı cebrî etkiyi doğurmadığı gibi, konkordato komiserliği ve mahkeme denetimi gibi güvenceleri de içermez.
Bu nedenle mahkeme dışı anlaşmalar, hukuki nitelik itibarıyla borçlar hukuku kapsamında değerlendirilmekte ve Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen ibra veya yapılandırma sözleşmeleri çerçevesinde ele alınmaktadır.
Sonuç
Konkordato, Türk hukukunda borçlunun mali durumunu düzeltmesine ve iflâsın önlenmesine hizmet eden, alacaklı-borçlu menfaat dengesini gözeten önemli bir yeniden yapılandırma kurumudur. Mahkeme denetimi, alacaklı çoğunluğu ve tasdik şartları sayesinde konkordato, yalnızca borçluyu değil, ekonomik düzeni ve ticari hayatın sürekliliğini de korumayı amaçlayan çağdaş bir hukuki araç olarak karşımıza çıkmaktadır.
