Konkordato, borçlarını ödemekte güçlük çeken şirketlerin, alacaklılarıyla belirli bir ödeme planı çerçevesinde anlaşarak iflastan kurtulmasını sağlayan hukuki bir süreçtir. Türk hukuk sisteminde konkordato süreci, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 285 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenmiştir.
Anonim şirketlerde, şirketin kamuya ve özel kişilere olan borçlarından dolayı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, özellikle kamu alacakları açısından önemli bir hukuki tartışma konusudur. Özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan prim borçları, kamu alacağı niteliğinde olup, şirketin iflası veya konkordato sürecine girmesi halinde bile yöneticilere karşı doğrudan takip edilebilmektedir.
Bu çalışmada, konkordato kararı verilen anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin SGK alacaklarından sorumluluğu, yasal düzenlemeler ve yargı içtihatları çerçevesinde ele alınacaktır.
Konkordato Sürecinin Anonim Şirketler Açısından Hukuki Etkileri
Konkordato, anonim şirketlerin mali sıkıntılarını aşmaları için başvurdukları yasal bir çözüm yoludur. Konkordato ilan edildiğinde, şirketin borçlarının yeniden yapılandırılması ve belirli bir ödeme planına bağlanması amaçlanır.
Konkordatonun anonim şirketler üzerindeki temel hukuki etkileri şunlardır:
- Şirketin alacaklılarına karşı icra ve haciz işlemleri durdurulur.
- Şirket, konkordato süresi boyunca faaliyetlerine devam edebilir.
- Mahkeme tarafından konkordato komiseri atanarak şirketin mali yönetimi denetim altına alınır.
- Konkordato talebi kabul edilirse, borçlar belirli bir ödeme planına göre yeniden yapılandırılır.
Ancak konkordato, şirketin kamu borçlarını (SGK prim borçları gibi) ortadan kaldırmaz veya yöneticilerin bu borçlardan doğrudan sorumlu olmasını engellemez.
SGK Alacaklarının Hukuki Niteliği ve Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu
SGK Alacaklarının Kamu Alacağı Niteliği
Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan prim borçları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a (AATUHK) tabi kamu alacaklarıdır. Kamu alacakları, şirketin tüzel kişiliği ortadan kalksa veya borçlarını ödeyemese bile, belirli kişilere rücu edilebilecek nitelikteki borçlardır.
SGK prim borçları, öncelikle şirket tüzel kişiliği tarafından ödenmelidir. Ancak şirket bu borçları ödeyemezse, Kanun’un 35. maddesi kapsamında yönetim kurulu üyelerine rücu edilebilir.
Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, şirketin SGK borçlarından dolayı yönetim kurulu üyelerinin kişisel sorumluluğunu düzenlemektedir.
Kanun hükmü şu şekildedir:
“Tüzel kişiliğin malvarlığından tahsil edilemeyen prim ve diğer alacaklar, yönetim kurulu üyelerinden veya kanuni temsilcilerden şirketin ödenmeyen kamu borçları oranında tahsil edilir.”
Bu hüküm çerçevesinde:
- Şirketin SGK prim borçları öncelikle şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilmeye çalışılır.
- Eğer şirketin malvarlığı borcu karşılamaya yetmiyorsa, yönetim kurulu üyeleri ve kanuni temsilciler sorumlu tutulabilir.
- Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, şirketin faaliyet dönemine göre belirlenir. Görevde bulundukları döneme ait borçlardan sorumlu tutulurlar.
Konkordato Kararının Yönetim Kurulu Üyelerinin SGK Borçlarından Sorumluluğuna Etkisi
Konkordatonun Kamu Borçlarına Etkisi
Konkordato sürecinde, şirketin borçları yapılandırılabilir ancak SGK alacakları konkordato kapsamında ertelenmez veya tamamen ortadan kalkmaz.
Konkordato kararının SGK borçlarına etkileri:
- SGK prim borçları, konkordato sürecinde ertelenebilir ancak tamamen silinmez.
- Şirketin borçlarını ödeyememesi durumunda, yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluğu devam eder.
- SGK, konkordato sürecinde yönetim kurulu üyelerine doğrudan ödeme emri gönderebilir.
- Yönetim kurulu üyeleri, borcun ödenmemesi halinde şahsi malvarlıkları ile sorumlu tutulabilir.
Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki ve Cezai Sorumluluğu
SGK prim borçlarından dolayı, yönetim kurulu üyeleri yalnızca malvarlıkları ile değil, aynı zamanda cezai sorumluluk açısından da risk altındadır.
Bu nedenlerle, konkordato sürecinde dahi yönetim kurulu üyelerinin kamu borçlarından sorumluluğu devam etmekte ve şirketin bu borçları ödeyememesi durumunda yönetim kurulu üyelerine karşı takip işlemleri başlatılabilmektedir.
Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluktan Kurtulma Yolları
Konkordato sürecinde yönetim kurulu üyelerinin SGK borçlarından kişisel olarak sorumlu olmamaları için alınabilecek bazı önlemler bulunmaktadır:
-
Görev Dönemi Kontrolü:
- Yönetim kurulu üyeleri, şirketin SGK borçlarının hangi dönemde doğduğunu kontrol etmelidir. Eğer borç, kendilerinin görevde olmadığı bir dönemde ortaya çıkmışsa, bu durumu belgeleyerek sorumluluktan kurtulabilirler.
-
Borcun Yapılandırılması:
- SGK borçları, borç yapılandırma yasaları çerçevesinde taksitlendirilebilir. Bu sayede, yönetim kurulu üyelerine rücu edilmeden borçların ödenmesi sağlanabilir.
-
Sorumluluğun Mahkeme Kararı ile Kaldırılması:
- Yönetim kurulu üyeleri, kendilerine rücu edilen borçlara karşı idare mahkemelerinde itiraz edebilirler. Mahkeme, şirketin malvarlığının yeterli olup olmadığını ve yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluğunun olup olmadığını değerlendirir.
Sonuç
Konkordato sürecine giren anonim şirketlerde, SGK alacaklarının şirket tüzel kişiliği tarafından ödenmesi esas olmakla birlikte, borcun ödenememesi halinde yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluğu devam etmektedir. Konkordato kararı, SGK borçlarını tamamen ortadan kaldırmadığı gibi, yönetim kurulu üyelerine rücu edilmesini de engellememektedir.
Bu nedenle, yönetim kurulu üyeleri, kendi dönemlerinde oluşan SGK prim borçlarını düzenli olarak takip etmeli, konkordato sürecinde bu borçların yapılandırılması veya ödenmesi için gerekli hukuki adımları atmalıdır.