Konkordato, borçlunun mali durumunu düzeltmek ve alacaklıların alacaklarına belirli bir oranda veya vadede kavuşmasını sağlamak amacıyla başvurulan önemli bir icra hukuku kurumudur. Ancak, konkordato sürecinin her zaman başarıyla sonuçlanması mümkün olmayabilir. Çeşitli nedenlerle konkordato projesinin uygulanmasında aksaklıklar yaşanabilir veya projenin temelini oluşturan iyi niyet ilkesi ihlal edilebilir. Bu gibi durumlarda, konkordatonun feshi gündeme gelir. Konkordatonun feshi, konkordato projesinin hukuki etkilerinin ortadan kaldırılması anlamına gelir ve hem borçlu hem de alacaklılar açısından önemli hukuki sonuçlar doğurur. Bu makalede, konkordatonun feshi müessesesi, İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümleri çerçevesinde detaylı bir şekilde incelenecek, kısmen ve tamamen fesih halleri, fesih nedenleri, yargılama süreci ve hukuki sonuçları akademik bir perspektifle ele alınacaktır.
Konkordato Kurumunun Genel Çerçevesi
Konkordato, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 285 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, borçlunun mali sıkıntı içinde olması durumunda, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını belirli bir plan dahilinde ödemesini sağlayan bir hukuki yoldur. Amacı, borçlunun iflastan kurtarılması ve alacaklıların da alacaklarına mümkün olan en yüksek oranda kavuşmasıdır. Konkordato, adi konkordato, iflas içi konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordato olmak üzere farklı türlerde karşımıza çıkabilir. Konkordato projesinin mahkemece tasdik edilmesiyle birlikte, borçlu konkordato projesine uygun olarak borçlarını ödeme yükümlülüğü altına girerken, alacaklılar da konkordato projesinde belirlenen oran ve vadelerde alacaklarını tahsil etme hakkına sahip olurlar.
İcra ve İflas Kanunu Madde 285
Madde 285 – (Değişik: 28/2/2018-7101/14 md.) Borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, konkordato talebinde bulunabilir. İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da, borçlu hakkında konkordato talebinde bulunabilir.
Konkordatonun Feshinin Hukuki Niteliği
Konkordatonun feshi, tasdik edilmiş bir konkordato projesinin hukuki etkilerinin sona erdirilmesi işlemidir. Bu fesih, konkordato projesinin uygulanmasında ortaya çıkan aksaklıklar veya projenin temelini oluşturan iyi niyet ilkesinin ihlali gibi nedenlerle gerçekleşebilir. Fesih, konkordatonun amacına ulaşamadığı veya ulaşmasının mümkün olmadığı durumlarda, alacaklıların haklarını korumak ve hukuki güvenliği sağlamak adına önemli bir mekanizmadır. Fesih kararı, konkordatonun tasdik edildiği mahkeme tarafından verilir ve belirli hukuki sonuçlar doğurur.
Konkordatonun Feshi Nedenleri
Konkordatonun feshi, İİK’da açıkça belirtilen iki ana nedene dayanır: konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmaması (kısmen fesih) ve kötü niyetle sakatlanmış konkordato (tamamen fesih). Bu nedenler, konkordato kurumunun işleyişindeki aksaklıkları gidermeyi ve alacaklıların haklarını korumayı amaçlar.
Konkordato Projesi Uyarınca İfada Bulunulmaması
Konkordato projesinin tasdik edilmesiyle birlikte, borçlu konkordato projesinde taahhüt ettiği edimleri yerine getirme yükümlülüğü altına girer. Eğer borçlu, konkordato projesi uyarınca ifada bulunmazsa, yani taahhütlerini yerine getirmezse, bu durum konkordatonun kısmen feshine yol açabilir. Bu fesih türü, alacaklıların bireysel haklarını korumaya yönelik bir mekanizmadır.
Kötü Niyetle Sakatlanmış Konkordato
Konkordato sürecinin temelinde iyi niyet ilkesi yatar. Borçlunun konkordato talebinde bulunurken veya konkordato projesini hazırlarken kötü niyetli davrandığının, örneğin malvarlığını gizlediğinin, alacaklıları yanıltıcı bilgiler verdiğinin veya hileli işlemler yaptığının tespit edilmesi durumunda, konkordatonun tamamen feshi gündeme gelir. Bu fesih türü, konkordato kurumunun dürüstlük ve güven ilkelerine uygun bir şekilde işlemesini sağlamayı amaçlar.
Konkordatonun Kısmen Feshi (İİK m. 308/e)
Konkordatonun kısmen feshi, İcra ve İflas Kanunu’nun 308/e maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı, konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte, konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.
İcra ve İflas Kanunu Madde 308/e
Madde 308/e – (Ek: 28/2/2018-7101/30 md.) Konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı, konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
Kısmen Fesih Şartları
Kısmen fesih için temel şart, borçlunun konkordato projesi uyarınca alacaklıya karşı taahhüt ettiği edimi yerine getirmemiş olmasıdır. Bu durum, borçlunun ödeme planına uymaması, mal teslim etmemesi veya diğer taahhütlerini ihlal etmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Önemli olan, ifa edilmeyen edimin konkordato projesinin bir parçası olmasıdır.
Kısmen Fesih Talebinde Bulunabilecek Kişiler
Kısmen fesih talebinde bulunma hakkı, konkordato projesi uyarınca kendisine karşı ifada bulunulmayan her alacaklıya aittir. Bu, feshin bireysel bir hak olduğunu ve sadece ilgili alacaklıyı etkilediğini gösterir. Diğer alacaklılar, borçlu kendilerine karşı taahhütlerini yerine getirdiği sürece konkordato projesinden faydalanmaya devam ederler.
Kısmen Feshin Hukuki Sonuçları
Konkordatonun kısmen feshi, sadece fesih talebinde bulunan alacaklı açısından konkordato projesinin etkilerini ortadan kaldırır. Bu alacaklı, konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları (örneğin, konkordato projesinde belirlenen indirimli alacak miktarı) muhafaza etmekle birlikte, konkordato öncesi alacak miktarı üzerinden borçluya karşı takip yapma hakkını yeniden kazanır. Ancak, bu durum diğer alacaklıların konkordato projesinden faydalanmasını engellemez.
Yargılama Süreci ve Kanun Yolları
Kısmen fesih talebi, konkordatoyu tasdik eden mahkemeye yapılır. Mahkeme, talebi değerlendirir ve borçlunun ifada bulunup bulunmadığını inceler. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı ise tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu kanun yolları, taraflara hukuki denetim imkanı sunar ve kararların doğru ve adil bir şekilde verilmesini sağlar.
Konkordatonun Tamamen Feshi (İİK m. 308/f)
Konkordatonun tamamen feshi, İcra ve İflas Kanunu’nun 308/f maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir.
İcra ve İflas Kanunu Madde 308/f
Madde 308/f – (Ek: 28/2/2018-7101/30 md.) Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. 308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.
Tamamen Fesih Şartları: Kötü Niyet
Konkordatonun tamamen feshi için temel şart, konkordatonun kötü niyetle sakatlanmış olmasıdır. Kötü niyet, borçlunun konkordato sürecinde hileli davranışlarda bulunması, malvarlığını gizlemesi, alacaklıları yanıltıcı bilgiler vermesi veya konkordato projesini dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde hazırlaması gibi durumları kapsar. Kötü niyetin varlığı, konkordato projesinin temelini sarsar ve tüm alacaklılar açısından konkordatonun geçersiz hale gelmesini gerektirir.
Tamamen Fesih Talebinde Bulunabilecek Kişiler
Kısmen fesihten farklı olarak, tamamen fesih talebinde bulunma hakkı “her alacaklıya” tanınmıştır. Bu, kötü niyetle sakatlanmış bir konkordatonun sadece belirli bir alacaklıyı değil, tüm alacaklıları etkilediği ve bu nedenle herhangi bir alacaklının fesih talebinde bulunabileceği anlamına gelir.
Tamamen Feshin Hukuki Sonuçları
Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde, konkordato projesi tüm alacaklılar açısından ortadan kalkar. Bu durumda, borçlu iflasa tabi ise iflasına karar verilir. Eğer borçlu iflasa tabi değilse, alacaklılar konkordato öncesi haklarına geri dönerler ve borçluya karşı bireysel takip yapma haklarını yeniden kazanırlar. Fesih kararı kesinleştiğinde durum İİK m. 288 uyarınca ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir. Bu ilan, tüm alacaklıların ve üçüncü kişilerin fesih kararından haberdar olmasını sağlar.
İcra ve İflas Kanunu Madde 288
Madde 288 – (Değişik: 28/2/2018-7101/17 md.) Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 287 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca konkordatonun ilânını yapar.
Yargılama Süreci ve Kanun Yolları
Tamamen fesih talebi de konkordatoyu tasdik eden mahkemeye yapılır. Mahkeme, kötü niyetin varlığını araştırır ve delilleri değerlendirir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı ise tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu süreç, kısmen fesihteki kanun yolları ile benzerlik gösterir.
Konkordatonun Feshinde İİK m. 308 Hükmünün Uygulanması
İİK m. 308/f’nin üçüncü fıkrası, “308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır” demektedir. Bu atıf, konkordatonun tamamen feshi durumunda, konkordato tasdik kararının kaldırılmasına ilişkin genel hükümlerin de uygulanacağını gösterir. İİK m. 308, konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan bazı durumlar nedeniyle konkordatonun kaldırılması veya feshine ilişkin genel hükümleri içerir. Bu hüküm, tamamen fesih durumunda, konkordatonun tasdik kararının hukuki etkilerinin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik bir çerçeve sunar.
İcra ve İflas Kanunu Madde 308
Madde 308 – (Değişik: 28/2/2018-7101/29 md.) Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesinden sonra, konkordato projesinin tamamen veya kısmen yerine getirilmemesi veya borçlunun konkordato projesini kötü niyetle sakatlaması hâlinde, konkordato tasdik kararını veren mahkeme, alacaklılardan birinin talebi üzerine konkordatonun kaldırılmasına veya feshine karar verebilir.
Konkordatonun Feshinin İflas Hukuku ile İlişkisi
Konkordatonun tamamen feshi, özellikle borçlunun iflasa tabi olması durumunda iflas hukuku ile doğrudan bir ilişki içindedir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde, borçlu iflasa tabi ise mahkemece iflasına karar verilir. Bu durum, konkordatonun iflastan kurtulma amacı taşımasına rağmen, başarısız olması halinde borçlunun iflas sürecine girmesi anlamına gelir. Bu, konkordato kurumunun bir nevi “ikinci şans” niteliğini vurgular; ancak bu şansın kötüye kullanılması veya başarısız olması durumunda daha ağır sonuçlar doğurabileceğini gösterir.
Konkordatonun Feshinde Yargı Kararlarının Rolü
Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri, konkordatonun feshi konusunda önemli içtihatlar geliştirmiştir. Bu içtihatlar, İİK hükümlerinin yorumlanmasında ve uygulanmasında yol gösterici niteliktedir. Özellikle kötü niyetin tespiti, ifada bulunulmamanın kapsamı ve fesih kararlarının hukuki sonuçları gibi konularda yargı kararları, uygulayıcılara önemli bilgiler sunar. Yargı kararları, konkordato sürecinin dürüstlük ve güven ilkelerine uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak adına kritik bir rol oynar.
Konkordatonun Feshinde Güncel Gelişmeler ve Tartışmalar
Konkordato kurumu, özellikle 2018 yılında yapılan değişikliklerle birlikte daha aktif bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu değişiklikler, konkordatonun feshi hükümlerini de etkilemiştir. Güncel tartışmalar, konkordatonun kötüye kullanımının önlenmesi, fesih süreçlerinin etkinliği ve alacaklıların haklarının daha iyi korunması üzerine yoğunlaşmaktadır. Özellikle kötü niyetin tespiti ve ispatı, uygulamada karşılaşılan önemli zorluklardan biridir. Bu konularda doktrinde ve uygulamada farklı görüşler bulunmaktadır.
Sonuç ve Değerlendirme
Konkordatonun feshi, borçlunun mali durumunu düzeltme ve alacaklıların alacaklarına kavuşma amacını taşıyan konkordato kurumunun önemli bir tamamlayıcısıdır. Kısmen ve tamamen fesih halleri, konkordato projesinin uygulanmasında ortaya çıkan aksaklıkları gidermeyi ve kötü niyetli davranışları engellemeyi amaçlar. İİK m. 308/e ve 308/f hükümleri, bu fesih hallerini detaylı bir şekilde düzenlerken, yargı kararları da bu hükümlerin yorumlanmasında ve uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Konkordatonun feshi, hukuki güvenliği sağlamak ve alacaklıların haklarını korumak adına vazgeçilmez bir mekanizmadır. Ancak, fesih süreçlerinin etkinliği ve kötü niyetin tespiti gibi konularda daha fazla akademik çalışma ve yargısal içtihat geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu makale, konkordatonun feshi konusunu genel hatlarıyla ele almış olup, her bir alt başlık altında daha derinlemesine incelemeler yapılabilir. Özellikle yargı kararlarının detaylı analizi ve doktrindeki farklı görüşlerin karşılaştırılması, konunun daha kapsamlı bir şekilde anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
