info@kubrayildiz.av.tr
Öksüzler Sok. No:37 Hamamönü / ANKARA

Bizi Takip Edin:

Miras HukukuSaklı Pay Davası ve Tenkis Davası

26 Şubat 2020

Modern hukuk sisteminde kişilerin kendi malları üzerinde diledikleri gibi tasarruf hakkı bulunmaktadır. Bu tasarruf hakkı kanunen korunmakla birlikte kimi hallerde sınırlandırılmaktadır. Medeni Kanun hükümleri miras hukuku çerçevesinde ele alacak olursak tasarruf hakkı miras bırakan kişi için önemli ölçüde serbest alan yaratmaktadır. Bu alan miras bırakanın “tasarruf özgürlüğü” dediğimiz alanı oluşturmaktadır. Türk Medeni Kanunu bu hakkın sınırlarını belirlemek ve kötü niyetli kullanımın önüne geçmek adına tasarruf hakkının sınırlandırılması gerektiğini düşünerek saklı pay dediğimiz kavramı hukuk düzenimize getirmiştir. Bu hakkın elde edilmesi için de saklı pay davası olarak bilinin tenkis davası açılması gerekmekteidr.

Miras Hukukunda Saklı Pay Hakkı

Saklı pay miras bırakana yakın addedilen, mirasçılık hakları bakımından özel olarak korunmaya ihtiyaç görülen kimselerdir. İnsanların ölürken bir takım mallarını birilerine bırakma zarureti ya da bir takım mallarını hiç kimseye bırakmaksızın istediği gibi tasarruf etme istekleri hep tartışılmıştır. Mülkiyetin kutsallığından hareket eden düşünceye göre insanların kendi biriktirdikleri mallarının birilerine bırakmak zorunda olmaksızın dilediği gibi tasarruf edebileceğini savunmaktadır. Sosyal düşüncelerden hareket eden görüşe göre ise, insanların miraslarını tamamen keyfi olarak başkalarına devretmesinin doğru olmayacağını ve miras bırakandan beklenti içinde olan insanların bu beklentilerinin boşa çıkaracağı ihtimalinin kişileri huzursuz edebilme ihtimalinin uygun olmadığı yönündedir. Bizim hukuk sistemimiz ise orta bir yol izlemiştir; miras bırakan saklı paylı mirasçılarının saklı pay oranı dışında kalan kısım üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunma hakkı olduğunu belirtmiştir. Bu mirasçıların haklarına müdahale edildiği an artık “saklı pay” ihlali gündeme gelecektir. Bu kişilerde tenkis adı altında haklarını geri almaya çalışacaklardır.

Saklı pay, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü kısıtlayan bir düzenleme olduğu için TMK kimlerin saklı pay mirasçıları olduğunu tahdidi olarak belirlemiştir. TMK m.506 uyarınca bu kişiler; altsoy, anne-baba, eş’ tir. 04.05.2007 tarihine kadar ise kardeşler de bu haktan yararlanmaktaydı. Ancak kanun yapmış olduğu düzenleme ile miras bırakanın tasarruf alanını biraz daha genişletmek adına kardeşi  çıkartmıştır.

Saklı pay oranları TMK uyarınca miras paylarıyla orantılı olarak hesaplanmaktadır. Birinci grup mirasçılar altsoy mirasçılardır. Tüm altsoyun oranı kendisine düşen miras payının yarısı kadardır. İkinci grup mirasçılar ise, miras bırakan kişinin anne ve babasıdır. Bu kişiler kendilerine düşen mirasın 1/4 ‘ü oranında saklı paya sahiptir. Üçüncü grup mirasçıs ise eştir. Eşe ilişkin zümre sistemine göre saklı pay oranı değişiklik göstermektedir; eş eğer altsoy veya ölen eşinin anne-babası ile birlikte mirasçı olmuş ise kendisine düşen miras payının tamamı oranında paya sahip olacaktır. Diğer tüm durumlarda ise kendisine düşen mirasın 3/4 ‘ü oranında payı olacaktır.

Mirastan Hak Alamayan Kişiler Ne Yapmalıdır

Miras bırakanın kendi malvarlığı üzerindeki tasarruf hakkının sınırını saklı pay oluşturmaktadır. Miras bırakan kişi,bu paya müdahale edilmediği müddetçe bırakacağı miras üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilmektedir. Ancak kimi hallerde muris bu durumu gözetmeksizin tasarrufta bulunabilmektedir. Bunun doğal bir sonucu olarak da  mirasçıları bu haklarına yapılan müdahaleyi engellemek isteyecek, haklarını geri almaya çalışacaklardır. Böyle bir durum söz konusu olduğunda, TMK m.560 uyarınca mirasçıları saklı pay davası olarak bilinen “tenkis davası” açma hakkına sahiptir. Bu dava kişiler tarafından açılabileceği gibi vekalet ile avukat tarafından da açılabilir. O halde bu davanın açılabilmesi için gereken şartlar; miras bırakanın sağlar arası yapmış olduğu bağış veya ölüme bağlı tasarruflarıyla tasarruf oranının aşılması ve yasal haklarının ihlal edilmesi.

Saklı Pay Davası olan Tenkis Davası Süreci

  • Tenkis davasında davacı; hakkı ihlal edilen mirasçılar veya saklı pay mirasçılarının alacaklılarıdır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, mirasçı mirasından feragat etmişse, mirastan yoksunluk hali varsa veyahut murisin ölüm anında tenkis davası açmaktan feragat etmişse artık tenkis davası açma hakkını kaybedecektir. Kimi özel hallerde de mirasçılarının alacaklılarının alacaklarına kavuşamadıkları takdirde bu davayı açma hakkına sahip olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü TMK m.562 uyarınca eğer saklı pay mirasçısı iflas etmişse ve iflas dairesinin ihtarına rağmen davayı açmaktan kaçınmışsa veyahut elinde ödemeden aciz belgesi olan alacaklısının ihtarına rağmen tenkis davası açmamışsa iflas dairesi veya bu alacaklılar alacaklarını elde edebilmek adına süresi içerisinde tenkis davası açabileceklerdir.
  • Tenkis davasında davalı; lehine ölüme bağlı tasarruf ya da sağlar arası tasarruf yapılan kişidir. Eğer bu kişi tasarrufu elinde bulunduruyorsa davalı olma noktasında bir problem yoktur ancak bu kişi bu malı 3. Kişiye devretmişse artık bu kişinin iyi niyetine göre davalı olup olmama durumu değişebilecektir.
  • Tenkis davası açılabilmesi için gereken süre; miras bırakanın ölüm olayı gerçekleştikten sonra 1 yıl; her halde 10 yıldır. Bu süreler hak düşürücü süre mahiyetindedir. Bu nedenle sürenin dolmasıyla birlikte artık tenkis davası açılamayacaktır.
  • Tenkise konu edilecek mallar; miras bırakanın yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufların tamamı ve sağlar arası yapılan tasarrufların bir kısmıdır. TMK m.565’te sağlar arası tasarruflardan nelerin tenkise tabi olduğu tahdidi olarak belirtilmiştir;

Davaya Konu Edilebilecek İşlemler

  1. Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlar arası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
  2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar. (Burada kast edilen şey, miras bırakan ile saklı pay mirasçısının ölümden önce imzalamış oldukları ivazlı feragat sözleşmesidir.)
  3. Miras bırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
  4. Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar

Tenkis davası açacak mirasçısı öncelikli olarak miras bırakanın yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruflara yönelmelidir. Eğer ihlal edilen miktarı karşılamıyor veya ölüme bağlı tasarruf yok ise en yeni tarihlisinden başlayarak en eskisine doğru gidilmek üzere sağlar arası kazandırmalara yönelmelidir. Bu kuralın istisnası TMK m.570/2 hükmüdür. Buna göre kamu tüzel kişileri ile kamu yararına dernek ve vakıflara yapılan tasarruflar tenkis sıralamasında en sonunda yer alır. Aksinin kararlaştırılması mümkündür.

Tenkis davası sonuçlanınca mirasçılar hükmün icrası için saklı pay davası ile haklarını ihlal eden kişilere başvurabilmektedir. Lehine tasarrufta bulunan kişiye başvurulduğu zaman eğer bu kişi iyi niyetliyse sadece elinde kalanlardan sorumlu olacaktır. Ama kötü niyetli ise o kişiye ne kadar verilmişse onu aynen geri vermekle yükümlüdür.