Yasak hükümler
Siber Güvenlik Kanunu MADDE 12
(1) Başkanlıkta kadrolu veya sözleşmeli statüde görev yapanlardan Başkanlık ile herhangi bir nedenle ilişiği kesilenler Başkanlıktan muvafakat almadan iki yıl süreyle yurt içi veya yurt dışında siber güvenlik alanında resmi veya özel başka hiçbir görev alamaz ve bu alanda ticaretle uğraşamaz, serbest meslek faaliyetinde bulunamaz ve özellikle bu sektörde faaliyet gösteren bir şirkette hissedar veya yönetici olamaz.
(2) Başkanlıktaki görev ve faaliyetler kapsamında edinilen bilgi, belge ve benzeri her türlü verinin, Başkanlıkça yetki verilen durumlar hariç olmak üzere, radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayımlanması veya açıklanması yasaktır.
Giriş
Siber güvenlik, günümüzde devletler ve özel sektör için hayati öneme sahip bir konudur. Bu nedenle, Türkiye’de yürürlüğe giren Siber Güvenlik Kanunu, sektörde çalışanlara çeşitli sınırlamalar getirmektedir. Özellikle, Başkanlık bünyesinde görev yapmış kişilere yönelik getirilen yasak hükümler, sektöre etkileri açısından önemli bir düzenlemeyi içermektedir.
Bu makalede, Siber Güvenlik Kanunu’nun 12. maddesi kapsamında yer alan yasak hükümler detaylı şekilde ele alınacak ve bu hükümlerin sektöre, bireylere ve hukuki süreçlere etkileri incelenecektir.
Başkanlık Görevinden Ayrılanların Çalışma Kısıtlamaları
Başkanlık bünyesinde görev yapan personelin görevden ayrıldıktan sonra siber güvenlik sektöründe belirli kısıtlamalara tabi olması, 12. madde ile net bir şekilde ortaya konmuştur.
İki Yıl Süreyle Görev Alamama Şartı
Başkanlıktan ayrılan bir kişi, yurt içinde veya yurt dışında siber güvenlik alanında herhangi bir resmi veya özel sektörde çalışamaz. Ayrıca:
- Ticaretle uğraşamaz.
- Serbest meslek faaliyeti yürütemez.
- Sektörde faaliyet gösteren bir şirkette hissedar veya yönetici olamaz.
Bu hüküm, sektörde bilgi sızıntısını önlemek amacıyla getirilmiş bir düzenleme olarak öne çıkmaktadır. Ancak, söz konusu kısıtlama, bireylerin mesleki kariyerlerini doğrudan etkileyebilecek niteliktedir.
Bilgi ve Belgelerin Paylaşım Yasağı
Başkanlık görevinde edinilen bilgi, belge ve veriler, yetkilendirilmiş durumlar haricinde herhangi bir mecrada yayımlanamaz veya açıklanamaz.
Medya ve İletişim Araçlarında Kullanım Yasağı
Kısıtlama, aşağıdaki iletişim araçlarını kapsamaktadır:
- Radyo ve televizyon
- İnternet ve sosyal medya
- Gazete ve dergiler
- Kitap ve diğer medya yayınları
Bu hüküm, kamu güvenliğini koruma ve devletin kritik bilgilerini gizli tutma amacı taşımaktadır. Ancak, aynı zamanda ifade özgürlüğü açısından belirli kısıtlamalar getirdiği için hukuki tartışmalara yol açmaktadır.
Siber Güvenlik Sektörüne Etkileri
Siber güvenlik uzmanlarının Başkanlık görevlerinden ayrıldıktan sonra özel sektörde faaliyet gösterememesi, sektör açısından bazı sonuçlar doğurmaktadır.
Özel Sektör İçin Uzman Açığı
Sektörde deneyimli uzmanların özel sektöre geçişinin engellenmesi, şirketlerin nitelikli personel bulmasını zorlaştırabilir. Özellikle, siber güvenlik alanında yetişmiş insan kaynağının sınırlı olduğu düşünüldüğünde, bu tür yasaklar sektör büyümesini kısıtlayabilir.
Bireysel Kariyer Planlamasına Etkileri
Başkanlıkta görev yapan kişiler, ayrıldıktan sonra iki yıl boyunca sektörde çalışamadıkları için kariyerlerinde bir duraksama yaşayabilir. Alternatif olarak, farklı sektörlere yönelmek zorunda kalabilirler.
Bu noktada, avukatlar tarafından bireylere sunulan hukuki destek, haklarını koruma açısından önemli bir rol oynayabilir.
Hukuki Perspektiften Yasak Hükümler
Siber Güvenlik Kanunu’nun yasak hükümleri, bireylerin çalışma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü bakımından belirli tartışmalara yol açmaktadır.
Anayasal ve Hukuki Değerlendirme
- Çalışma hakkı anayasal bir güvencedir.
- Bilgi paylaşımı yasağı, ifade özgürlüğü ile dengeli bir şekilde ele alınmalıdır.
- Hukuki süreçler, bireylerin haklarını ihlal etmeden güvenliği sağlamalıdır.
Benzer şekilde, hukuki süreçlerde bu yasakların ihlali halinde cezai yaptırımlar söz konusu olabilir. Ancak, bireylerin bu yasaklara uyarken haklarını da bilmeleri büyük önem taşımaktadır.
Medya ve İletişim Araçlarıyla Yayın Yasağı
Başkanlık görevinde elde edilen bilgilerin herhangi bir iletişim aracıyla paylaşılması kesin şekilde yasaklanmıştır. Bu yasak, yalnızca kamuya açık olmayan, gizli veya hassas bilgileri değil, görev sırasında edinilen tüm verileri kapsar.
Örneğin, eski bir çalışan, görev süresince edindiği teknik bilgileri içeren bir kitap yazmak veya sosyal medyada sektöre dair bilgiler paylaşmak istese bile, bu yasak nedeniyle yasal sorumluluk doğabilir.
Bu yasak, Başkanlık tarafından yetkilendirilmedikçe hiçbir istisnaya tabi değildir ve ihlal edilmesi durumunda ciddi yaptırımlar uygulanabilir.
Bilgi Paylaşımı Yasağının Hukuki Boyutu
Hukuki açıdan bakıldığında, bilgi paylaşımı yasağı belirli anayasal ve uluslararası hukuk ilkeleri ile doğrudan ilişkilidir.
Kamu Menfaati ve Ulusal Güvenlik
Bu yasağın temel amacı, devletin güvenlik altyapısını korumak ve yetkisiz bilgi sızdırılmasını önlemektir. Siber güvenlik alanında çalışan kişiler, kritik altyapılara, kamu kurumlarının dijital güvenlik sistemlerine ve çeşitli savunma mekanizmalarına dair bilgi sahibi olabilirler.
Bu nedenle, devletin kritik güvenlik bilgilerini dış tehditlerden koruyabilmesi için belirli düzenlemeler yapılması gereklidir.
İfade Özgürlüğü ve Hukuki Kısıtlamalar
Bununla birlikte, ifade özgürlüğü bireylerin anayasalar ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış temel haklarından biridir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında, bu hakkın yalnızca kamu güvenliğini tehdit edebilecek istisnai durumlarla sınırlandırılabileceği belirtilmiştir.
Siber Güvenlik Sektörüne Etkileri
Bilgi paylaşım yasağı, yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda tüm siber güvenlik ekosistemi için belirli sonuçlar doğurabilir.
Akademik ve Teknik Bilgi Paylaşımının Kısıtlanması
Siber güvenlik alanı sürekli gelişen ve yenilik gerektiren bir sektördür. Ancak, Başkanlık bünyesinde görev yapmış olan uzmanların bilgi paylaşımında bulunamaması, sektördeki bilgi akışını olumsuz etkileyebilir.
Örneğin:
- Üniversitelerde eğitim veren akademisyenlerin veya uzmanların bilgi paylaşamaması
- Teknik yeniliklerin kamuya veya özel sektöre aktarılmasının engellenmesi
- Yeni teknolojiler ve saldırı türleri hakkında farkındalık yaratılmasının zorlaşması
Bu tür yasaklar, özellikle özel sektör ve akademik çevrelerin bilgi paylaşımını sınırlandırarak sektörün büyümesini yavaşlatabilir.
Şirketler İçin Kısıtlamalar ve Hukuki Riskler
Özel şirketler, siber güvenlik uzmanlarını işe alırken hukuki riskleri göz önünde bulundurmalıdır. Eğer bir şirket, Başkanlık’tan ayrılmış ve yasak hükmü kapsamında olan bir kişiyi işe alırsa ve bu kişi bilgi paylaşımı yaparsa, ilgili şirket de hukuki sorumluluk altına girebilir.
Sonuç
Siber Güvenlik Kanunu’nun yasak hükümleri, güvenlik açısından önemli tedbirler içermektedir. Ancak, bu yasakların bireylerin kariyer planlamasına ve özel sektörün gelişimine olası etkileri göz ardı edilmemelidir.
Bu nedenle, hukuki düzenlemeler oluşturulurken denge gözetilmeli, bireylerin çalışma hakkı ve ifade özgürlüğü korunmalıdır.
