Türk Ceza Kanunu’na göre, bir kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek şekilde sözlü, yazılı veya görsel bir ifadeyle hakaret edilmesi suçtur. Sosyal Medya veya İnternet Üzerinden Hakaret Suçu, kişiye doğrudan söylenebileceği gibi, üçüncü kişiler aracılığıyla veya sosyal medya üzerinden de işlenebilir. Kanunda bu suç için 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür.
Eğer hakaret kamuya açık bir ortamda gerçekleşirse ceza artış gösterir. Özellikle kamu görevlilerine yönelik hakaret, dinî ve etnik kimlikleri hedef alan ifadeler gibi belirli durumlar daha ağır cezalarla sonuçlanabilir. Ayrıca, hakaret suçunun sosyal medya platformları üzerinden işlenmesi, aleniyet unsurunu doğurabileceğinden, cezanın artmasına neden olabilir.
Bazı durumlarda, karşılıklı hakaret veya haksız fiile tepki olarak hakaret edilmesi cezayı hafifletebilir ya da tamamen ortadan kaldırabilir. Eğer hakaret içeren iddia, somut bir gerçeğe dayanıyorsa ve ispatlanabiliyorsa, suç oluşmayabilir.
Hakaret Suçunun Tanımı ve Temel Cezası (TCK md.125)
- Hakaret, bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmeyi veya sövme (küfür) yoluyla kişinin onuruna saldırmayı içerir.
- Cezası: Temel halde hakaret suçu için 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür.
- Hakaret, yüz yüze veya gıyapta işlenebilir. Gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, sözün en az üç kişiye duyurulması gerekir.
- Hakaret, sesli, yazılı veya görüntülü iletişim araçları (mektup, mesaj, sosyal medya gönderisi gibi) yoluyla da gerçekleştirilebilir. Bu durumda da aynı ceza uygulanır.
Nitelikli (Ağır) Hakaret Halleri (TCK md.125/3)
Bazı durumlarda hakaret suçu daha ağır cezai yaptırımlara tabidir. Bu nitelikli haller şunlardır:
- Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret edilmesi,
- Kişinin dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç ve düşüncelerine veya dinî değerlerine hakaret edilmesi,
- Kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerler üzerinden hakaret edilmesi.
- Bu durumlarda cezanın alt sınırı 1 yıldan az olamaz (en az 1 yıl hapis cezası verilir).
- Ayrıca, sağlık personeline görevleri nedeniyle hakaret edilmesi durumunda ceza yarı oranında artırılır ve hapis cezası ertelenemez.
Alenen Hakaret (TCK md.125/4)
- Hakaretin umuma açık bir ortamda (herkesin duyup görebileceği şekilde) işlenmesi, cezayı artıran bir unsurdur.
- Alenen hakaret durumunda ceza, altıda biri oranında artırılır.
- Sosyal medya paylaşımları genellikle aleniyet unsuru taşır. Örneğin, açık bir Twitter veya Facebook gönderisi, belirsiz sayıda kişiye ulaşabildiğinden alenî kabul edilir. Ancak, paylaşım yalnızca sınırlı bir gruba (örneğin yakın arkadaşlar listesine) yapılmışsa aleniyet oluşmayabilir.
Özel Durumlar
- Karşılıklı Hakaret (TCK md.129): Tarafların birbirine hakaret etmesi durumunda, hakim olayın başlangıcını ve tarafların davranışlarını dikkate alarak cezada indirim yapabilir veya ceza vermekten vazgeçebilir.
- Tahrik (TCK md.129): Hakaret, mağdurun önceki haksız bir davranışına tepki olarak gerçekleşmişse (örneğin mağdurun faili öfkelendiren bir eylemi varsa), hakim cezada indirim yapabilir.
- İspat Hakkı (TCK md.127): Hakaret somut bir suç isnadı içeriyorsa ve isnat edilen fiil ispatlanırsa (örneğin birine “hırsız” denmesi ve bu kişinin gerçekten hırsızlık yaptığının mahkeme kararıyla sabit olması), hakaret cezası verilmez. Bu durum, ispat hakkı olarak bilinir.
Şikayet ve Soruşturma
- Hakaret suçu genellikle şikayete tabidir. Ancak, nitelikli hallerde (örneğin kamu görevlisine veya sağlık personeline hakaret) suç re’sen soruşturulur (şikayet aranmaz).
- Sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarında, paylaşımın alenî olup olmadığı ve mağdurun şikayet hakkını kullanıp kullanmadığı önemlidir.
Sosyal Medya Üzerinden Hakaret Suçunun Unsurları ve Nasıl İspatlanabileceği
Hakaret suçunun oluşabilmesi için öncelikle mağdurun belirlenebilir olması gerekir. Yani, söylenen söz veya yazılan mesajın belirli bir kişiyi hedef alması gerekmektedir. Failin, söylediği veya yazdığı sözlerin karşı tarafın onurunu zedeleyebileceğini bilerek hareket etmesi gerekmektedir. Hakaret, doğrudan küfür veya aşağılama şeklinde olabileceği gibi, dolaylı ifadelerle de işlenebilir.
Hakaret suçunun ispatlanabilmesi için ise dijital deliller büyük önem taşır. Sosyal medya üzerinden işlenen suçlarda, ekran görüntüleri, mesaj kayıtları, gönderi linkleri ve IP adresi tespitleri kritik rol oynar. Tanık beyanları da destekleyici delil olabilir. Yetkili makamlar, suçun işlendiği sosyal medya hesabının kimliğini tespit etmek amacıyla teknik incelemeler yapabilir.
Sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçu, günümüzde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu tür suçlar, hem mağdurun onur ve saygınlığını zedeleyebilir hem de aleniyet unsuru nedeniyle daha geniş bir kitleye ulaşabilir. Sosyal medyada işlenen hakaret suçunun unsurları ve ispat yöntemleri aşağıda detaylı bir şekilde açıklanmıştır:
Sosyal Medya Üzerinden Hakaret Suçunun Unsurları
Sosyal medyada hakaret suçunun oluşabilmesi için aşağıdaki unsurların varlığı aranır:
Hakaret Niteliği Taşıyan İfade veya Eylem
- Sosyal medyada paylaşılan bir gönderi, yorum, mesaj veya görsel, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek nitelikte olmalıdır.
- Örneğin, küfür, aşağılayıcı sözler, kişiyi rencide edici ifadeler veya somut bir suç isnadı (örneğin “hırsız”, “dolandırıcı” gibi) hakaret kapsamına girer.
Aleniyet Unsuru
- Sosyal medya paylaşımları genellikle umuma açık olduğu için aleniyet unsuru taşır. Yani, paylaşım belirsiz sayıda kişi tarafından görülebilir durumda olmalıdır.
- Örneğin, Twitter’da herkese açık bir gönderi veya Facebook’ta herkese açık bir paylaşım, aleniyet unsurunu oluşturur.
- Ancak, paylaşım yalnızca sınırlı bir gruba (örneğin yakın arkadaşlar listesine) açıksa, aleniyet unsuru gerçekleşmeyebilir.
Mağdurun Belirgin Olması
- Hakaret edilen kişi (mağdur) açıkça belli olmalıdır. İsim verilerek veya dolaylı yollarla (örneğin fotoğraf, rumuz veya tanımlayıcı özelliklerle) mağdur tanımlanabilir.
Kast (Kasıt) Unsuru
- Fail, hakaret içeren ifadeyi bilerek ve isteyerek kullanmış olmalıdır. Yani, failin mağdurun onurunu zedelemeye yönelik bir kastı bulunmalıdır.
Sosyal Medya Üzerinden Hakaret Suçunun İspatı
Sosyal medyada işlenen hakaret suçunun ispatı, diğer suçlara göre daha kolaydır çünkü dijital veriler genellikle iz bırakır. Ancak, delillerin doğru ve hukuka uygun şekilde toplanması büyük önem taşır. İşte ispat yöntemleri:
Ekran Görüntüsü (Screenshot) Alınması
- Hakaret içeren gönderi, yorum veya mesajın ekran görüntüsü alınmalıdır.
- Ekran görüntüsünde tarih, saat, kullanıcı adı ve paylaşımın içeriği açıkça görünmelidir.
- Ekran görüntüsü alınırken, paylaşımın sosyal medya platformunda yayınlandığına dair bilgiler (örneğin URL veya platformun logosu) de kaydedilmelidir.
Noter Tasdiki
- Ekran görüntüleri veya sosyal medya paylaşımları, noter tarafından tasdik edilerek resmi delil haline getirilebilir.
- Noter, paylaşımın gerçekliğini ve tarihini onaylayarak delilin güvenilirliğini artırır.
Sosyal Medya Platformundan Bilgi ve Belge Talep Edilmesi
- Sosyal medya platformlarından (örneğin Twitter, Facebook, Instagram) paylaşımla ilgili IP adresi, kullanıcı bilgileri ve paylaşım geçmişi gibi teknik veriler talep edilebilir.
- Bu tür bilgiler, savcılık veya mahkeme tarafından resmi yazıyla talep edilir.
Bilirkişi İncelemesi
- Delillerin dijital ortamda tahrif edilip edilmediği, bilirkişi incelemesi ile tespit edilebilir.
- Bilirkişi, ekran görüntülerinin veya dijital verilerin orijinal olup olmadığını raporlayabilir.
Tanık İfadeleri
- Hakaret içeren paylaşımı gören üçüncü kişilerin (örneğin sosyal medya kullanıcılarının) ifadeleri de delil olarak kullanılabilir.
- Tanıklar, paylaşımın içeriğini ve mağduru nasıl etkilediğini anlatabilir.
Sosyal Medya Şikayet Mekanizmalarının Kullanılması
- Sosyal medya platformlarının şikayet mekanizmaları kullanılarak, hakaret içeren içerikler kaldırılabilir ve platform tarafından kayıt altına alınabilir.
- Bu tür şikayetler, delil olarak kullanılabilir.
Delillerin Hukuka Uygun Toplanması
Sosyal medya üzerinden hakaret suçunun ispatında, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması büyük önem taşır. Aksi takdirde, deliller geçersiz sayılabilir. Özellikle şu noktalara dikkat edilmelidir:
- Deliller, şahsi çabalarla (örneğin ekran görüntüsü alarak) toplanabilir.
- Ancak, teknik veriler (IP adresi, kullanıcı bilgileri gibi) resmi makamlar tarafından talep edilmelidir.
- Delillerin tahrif edilmediği, bilirkişi raporu veya noter tasdiki ile kanıtlanmalıdır.
Hakaret Suçunda Şikayet Süreci ve Hukuki Yollar
Hakaret suçu genellikle şikayete tabi bir suçtur. Mağdur, fiili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayetçi olmalıdır. Şikayetler, savcılığa veya emniyet birimlerine yapılabilir. Savcılık, şikayeti değerlendirerek yeterli delil olup olmadığını inceler ve gerekirse soruşturma başlatır.
Hakaret suçu, uzlaştırmaya tabi suçlar arasında yer almaktadır. Taraflar, uzlaştırma sürecine yönlendirilebilir ve anlaşmaları durumunda dava açılmadan süreç sonlanabilir. Uzlaşma sağlanamazsa, dava açılarak yargılama sürecine geçilir. Mahkemede, sanığın suçu işlediğine dair yeterli delil bulunursa, ceza uygulanır. Genellikle ilk defa suç işleyenler için hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilir veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
Hakarete uğrayan kişi, sadece ceza davası açmakla kalmayıp ayrıca manevi tazminat davası da açabilir. Kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle açılan bu davalarda, mağdurun manevi zararını karşılayacak bir tazminat ödenmesine karar verilebilir. Ayrıca, hukuka aykırı hakaret içeriğinin kaldırılması için Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurulabilir.
Hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu (TCK) md.125 kapsamında düzenlenen ve bireylerin onur, şeref ve saygınlığını korumayı amaçlayan bir suçtur. Hakaret suçunda şikayet süreci ve takip edilebilecek hukuki yollar, mağdurun haklarını korumak için büyük önem taşır. İşte hakaret suçunda şikayet süreci ve hukuki yolların detayları:
Hakaret Suçunda Şikayet Hakkı
- Hakaret suçu genellikle şikayete tabi bir suçtur. Yani, mağdurun şikayetçi olması gerekir.
- Ancak, nitelikli hakaret hallerinde (örneğin kamu görevlisine veya sağlık personeline hakaret) suç re’sen soruşturulur (şikayet aranmaz).
- Şikayet süresi, mağdurun hakaret fiilini öğrendiği tarihten itibaren 6 aydır. Bu süre içinde şikayet başvurusu yapılmazsa, şikayet hakkı düşer.
Şikayet Süreci ve Adımları
Delillerin Toplanması
- Hakaretin ispatı için deliller toplanmalıdır. Özellikle sosyal medyada işlenen hakaret suçlarında:
- Ekran görüntüleri alınmalı,
- Noter tasdiki yapılmalı,
- Varsa tanık ifadeleri kaydedilmeli,
- Sosyal medya platformlarından teknik veriler talep edilmelidir.
Savcılığa veya Kolluğa Başvuru
- Mağdur, hakaret suçunu Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk kuvvetlerine (polis veya jandarma) şikayet edebilir.
- Şikayet başvurusunda:
- Hakaretin ne zaman, nerede ve nasıl gerçekleştiği açıkça belirtilmeli,
- Deliller (ekran görüntüleri, noter tasdiki, tanık ifadeleri gibi) sunulmalı,
- Failin kimliği (mümkünse) belirtilmelidir.
Savcılık Soruşturması
- Savcılık, şikayet başvurusunu değerlendirir ve gerekli görürse soruşturma başlatır.
- Soruşturma kapsamında:
- Fail ifadesi alınır,
- Deliller incelenir,
- Gerekirse bilirkişi incelemesi yapılır,
- Sosyal medya platformlarından teknik veriler talep edilir.
Kovuşturma Aşaması
- Savcılık, toplanan deliller doğrultusunda kovuşturmaya yer olmadığına veya iddianame düzenlenmesine karar verir.
- İddianame düzenlenirse, dava ceza mahkemesine taşınır ve yargılama süreci başlar.
Hukuki Yollar
Ceza Davası
- Hakaret suçunun cezai yaptırımları TCK md.125 kapsamında düzenlenmiştir.
- Temel halde hakaret suçu için 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülür.
- Nitelikli hallerde (örneğin kamu görevlisine hakaret) cezanın alt sınırı 1 yıldan az olamaz.
- Aleniyet durumunda ceza altıda biri oranında artırılır.
Tazminat Davası
- Mağdur, hakaret nedeniyle uğradığı manevi zararı tazmin etmek için tazminat davası açabilir.
- Tazminat davası, ceza davasından ayrı olarak hukuk mahkemelerinde görülür.
- Tazminat miktarı, hakaretin niteliği, mağdurun uğradığı zarar ve failin ekonomik durumu dikkate alınarak belirlenir.
İtiraz ve Temyiz
- Ceza davasında verilen karara karşı, itiraz yada istinaf yoluna başvurulabilir.
- İtiraz, kararın verildiği mahkeme nezdinde yapılır.
- Temyiz ise İstinaf Mahkemeleri nezdinde yapılır ve kararın hukuka uygunluğu denetlenir.
Şikayetten Vazgeçme
- Hakaret suçu şikayete tabi olduğu için, mağdur şikayetinden vazgeçebilir.
- Şikayetten vazgeçme durumunda, ceza davası düşer.
- Ancak, nitelikli hakaret hallerinde (örneğin kamu görevlisine hakaret) şikayetten vazgeçme hakkı yoktur.
Uzlaşma
- Hakaret suçunda, fail ve mağdur arasında uzlaşma sağlanabilir.
- Uzlaşma kapsamında, fail mağdurun manevi zararını tazmin edebilir veya özür dileme gibi yollarla anlaşmaya varabilir.
- Uzlaşma sağlanırsa, ceza davası düşer.
Sosyal Medya Platformlarının Sorumluluğu
Sosyal medya platformları, kullanıcıların içerik üretmesine ve paylaşmasına olanak sağlayan dijital ortamlar olup, bireylerin iletişim kurmasını kolaylaştırmaktadır. Ancak bu platformlar, bazı durumlarda hakaret, tehdit, iftira gibi suçların işlenmesine de zemin hazırlayabilmektedir. Bu noktada, sosyal medya platformlarının hukuki sorumluluğu ve yükümlülükleri önemli bir konu haline gelmektedir. Çalışmada, hakaret içerikli paylaşımlar karşısında sosyal medya platformlarının sorumlulukları, Türkiye’deki ve uluslararası hukuktaki düzenlemeler kapsamında ele alınacaktır.
Sosyal Medya Platformlarının Hukuki Statüsü
Sosyal medya platformlarının hakaret suçları karşısındaki hukuki durumu, genellikle “aracı hizmet sağlayıcı” veya “içerik sağlayıcı” kavramları çerçevesinde değerlendirilmektedir. Türkiye’de bu konuda temel düzenlemeler 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” kapsamında yapılmıştır.
- İçerik Sağlayıcı: İnternette bir içeriği oluşturan ve yayımlayan kişidir. Kullanıcılar, sosyal medya platformlarında yaptıkları paylaşımlar nedeniyle içerik sağlayıcı konumundadır.
- Yer Sağlayıcı: İnternette barındırma hizmeti sunan ve kullanıcıların içeriklerini saklayan platformlar (örneğin Facebook, Twitter, Instagram, TikTok vb.).
- Erişim Sağlayıcı: İnternete erişim imkanı sunan firmalar (örneğin Türk Telekom, Turkcell, Vodafone gibi internet servis sağlayıcıları).
- Yer Sağlayıcı ve Sosyal Medya Platformları: 5651 sayılı Kanun’a göre, sosyal medya platformları genellikle “yer sağlayıcı” statüsündedir. Ancak Türkiye’de getirilen yeni düzenlemelerle, sosyal medya platformlarına belirli sorumluluklar yüklenmiştir.
Sosyal Medya Platformlarının Hukuki Sorumluluğu
Sosyal medya platformları, hakaret içeren paylaşımlara karşı belirli hukuki sorumluluklara sahiptir. Türkiye’deki 5651 sayılı Kanun ve Sosyal Medya Yasası, platformların temsilci bulundurmasını ve içerikleri kaldırmasını zorunlu hale getirmiştir. Uluslararası düzenlemeler de platformların kullanıcıları koruma yükümlülüğünü artırmaktadır. Ancak, hakaret suçlarının önlenmesi için yasal düzenlemelerin yanı sıra sosyal medya platformlarının daha etkin politika ve algoritmalar geliştirmesi de büyük önem taşımaktadır. Sosyal medya platformlarının, kullanıcıların yaptığı paylaşımlar nedeniyle doğrudan hukuki sorumluluğu bulunmamakla birlikte, belirli durumlarda yükümlülükleri mevcuttur.
Türkiye’deki Hukuki Düzenlemeler
5651 sayılı Kanun, internet üzerinden işlenen suçlarla mücadele kapsamında sosyal medya platformlarına bazı yükümlülükler getirmiştir. Özellikle 2020 yılında yürürlüğe giren “Sosyal Medya Yasası” ile platformlara yeni sorumluluklar yüklenmiştir:
- Türkiye’de Temsilci Bulundurma Zorunluluğu: Günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal medya platformları, Türkiye’de bir temsilci belirlemek zorundadır. Bu temsilci, içerik kaldırma ve kullanıcı şikayetlerine yönelik süreçleri yürütmekle sorumludur.
- Hakaret ve Diğer Suçların İçeriğinin Kaldırılması:
- Mağdur, hakaret içerikli bir paylaşımın kaldırılması için önce platforma başvurabilir.
- Platform, 48 saat içinde yanıt vermek zorundadır. Aksi takdirde, idari para cezası uygulanabilir.
- Erişim Engelleme Kararları: Eğer bir içerik hakaret suçu teşkil ediyorsa ve platform içeriği kaldırmazsa, mağdur mahkemeye başvurarak içeriğin kaldırılmasını veya engellenmesini talep edebilir.
- Adli ve İdari Para Cezaları: Platformlar, yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde idari para cezaları veya bant daraltma (erişimi yavaşlatma) gibi yaptırımlarla karşılaşabilir.
Sosyal Medya Platformlarının Hakaretle Mücadele Politikaları
Bazı büyük sosyal medya platformlarının hakaret ve nefret söylemiyle mücadele etmek için belirlediği politikalar bulunmaktadır:
Facebook & Instagram (Meta):
- “Topluluk Standartları” kapsamında nefret söylemi ve hakaret içeren içeriklere karşı politika uygulanır.
- Kullanıcılar, hakaret içerikli bir paylaşımı şikayet edebilir.
- Yapay zeka destekli sistemler, hakaret içeren içerikleri otomatik olarak tespit etmeye çalışır.
Twitter (X):
- Şikayet edilen içerikler incelenir ve ihlal tespit edilirse paylaşım kaldırılır.
- Bazı durumlarda hesap askıya alınabilir veya kalıcı olarak kapatılabilir.
TikTok:
- Kullanıcı güvenliğini sağlamak adına hakaret içerikli paylaşımlara yönelik sıkı topluluk kuralları uygulanır.
- Şikayet edilen içerikler hızlıca gözden geçirilir ve gerektiğinde içerik kaldırılır.
Hakaret Suçlarında Sosyal Medya Platformlarına Karşı Hukuki Başvuru Süreci
Eğer sosyal medya platformları, hakaret içerikli paylaşımları kaldırmazsa veya kullanıcı şikayetlerine yanıt vermezse, mağdurlar şu hukuki yolları izleyebilir:
- Platforma Başvuru
- İçeriğin kaldırılması için doğrudan sosyal medya platformunun şikayet mekanizması kullanılmalıdır.
- Sulh Ceza Hakimliğine Başvuru
- 5651 sayılı Kanun kapsamında içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi için mahkemeye başvurulabilir.
- BTK ve Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne Başvuru
- Sosyal medya platformları yükümlülüklerini yerine getirmezse Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) veya Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne şikayet edilebilir.
- Tazminat Davası Açma
- Hakaret içerikli paylaşım nedeniyle manevi zarar gören kişiler, sosyal medya platformlarına veya içerik sağlayıcılara karşı tazminat davası açabilir.
Türkiye ve Diğer Ülkelerdeki Uygulamalar
Türkiye’de durum: Türkiye, sosyal medya üzerinden hakaret konusunda ceza hukuku yolunu aktif şekilde kullanan ülkelerdendir. Her yıl on binlerce kişi hakkında hakaret nedeniyle soruşturma açılmakta, binlerce dava görülmektedir. Özellikle siyasetçiler ve kamu görevlileri, hakarete uğradıklarını iddia ederek sıkça şikayet yoluna başvurmaktadır. Bu nedenle ceza mahkemeleri ve istinaf/yargıtay kararları, hakaret suçunun sınırlarını çizen birçok örnek içtihatla doludur. Türkiye’de hakaret suçu mahkumiyetlerinde bazen hapis cezaları verilebilse de (özellikle tekrar eden vakalarda), genellikle para cezası veya ertelemeye gidilmektedir. Yine de, suçun ceza kanununda yer alması ve adli sicile giren sonuçlar doğurması, Türkiye’de sosyal medyada hakaret fiillerine karşı caydırıcı bir hukuki mekanizma olarak görülmektedir. Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatları ışığında da Türk mahkemeleri ifade özgürlüğü ile onur korunması dengesini her somut olayda tartmaya çalışmaktadır.
Avrupa’da ve Batı ülkelerinde durum: Birçok Avrupa ülkesinde basit hakaret fiili, artık ceza kanunlarında suç olarak tanımlanmamıştır. Özellikle ifade özgürlüğüne verilen önem nedeniyle hakaret iddiaları ceza davası konusu yapılmamakta, bunun yerine mağdurların sivil tazminat davaları açması yolu tercih edilmektedir. Örneğin İngiltere, 2010 yılında kalan son “criminal libel” hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır; hakaret ve karalama tamamen hukuk davalarıyla giderilmektedir. Benzer şekilde İskandinav ülkelerinde ve birçok Avrupa ülkesinde hakaret suçları büyük ölçüde ya tarihsel bir formalite haline gelmiş ya da tamamen kaldırılmıştır. Hatta Prof. Yaman Akdeniz’in belirttiği gibi, Avrupa’nın hiçbir yerinde Türkiye’deki kadar kolay ceza davası açılamamaktadır; “Twitter’dan bana hakaret etti” diyerek savcılığa gitmek çoğu ülkede mümkün değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de hakaret fiilleri nedeniyle verilen ağır cezaları (hatta para cezası dahi olsa) ifade özgürlüğü ihlali olarak değerlendirme eğilimindedir. Dolayısıyla Avrupa’da genel trend, hakareti suç olmaktan çıkarma veya en azından hapis cezası vermeme yönündedir. Bunun yerine mağdurlar, karşı taraf aleyhine dava açıp tazminat talep etme yoluna gitmektedir ki bu yol da masraflı ve zahmetli olduğu için ancak ciddi durumlarda kullanılmaktadır
Amerika Birleşik Devletleri: ABD hukukunda hakaret (sövme) veya iftira gibi fiiller suç olarak düzenlenmemiştir. Yani birinin sosyal medyada küfür etmesi ya da itibarını zedeleyici bir şey söylemesi, Amerikan ceza hukukunda doğrudan bir suç tipi oluşturmaz. Bunun yerine iftira (libel/slander) hukuki bir haksız fiil (tort) olarak ele alınır ve tamamen tazminat davası konusudur. ABD Anayasası’nın 1. Değişikliği (Birinci Madde) ifade özgürlüğünü çok geniş koruduğundan, kamusal figürlere yönelik eleştiri ve hatta ağır hakaret dahi ceza kovuşturmasına uğramaz; sadece yalan bir olgu isnadı ile maddi zarar verilmişse mağdur, eyalet hukukuna göre tazminat davası açabilir. Üstelik kamusal kişiler hakkında hakarete varan ifadelerde ABD Yüksek Mahkemesi’nin (New York Times vs. Sullivan kararı gibi) çok yüksek ispat eşiği belirlediği, “actual malice” (kötü niyet) şartı arandığı bilinmektedir. Özetle ABD’de sosyal medyada biri ağır biçimde hakaret etse bile polislik bir durum değil, ancak sivil mahkemeye gidilebilir – ki pratikte bu da nadiren yapılır. Bu nedenle Türk makamlarının ABD’deki platformlara hakaret konusunda adli yardımlaşma talebi gönderdiğinde, “bu fiil bizde suç değil” yanıtıyla karşılaşması olasıdır.
Diğer ülkeler ve karşılaştırma: Her ülkenin ifade özgürlüğü ve onur/itibar koruma dengesine ilişkin kendi yaklaşımı vardır. Almanya gibi bazı ülkeler, hakareti ceza hukuku kapsamında tutmaya devam etmektedir. Alman Ceza Kanunu’nun 185. maddesi hakaret suçunu düzenler ve temel ceza olarak 1 yıla kadar hapis veya para cezası öngörür; eğer hakaret kamuya açık yapılmışsa ceza 2 yıla kadar çıkabilir. Uygulamada Almanya’da hakaret davaları genellikle para cezası ile sonuçlansa da, ülke son yıllarda özellikle internet üzerinden nefret söylemi ve hakaret konusunda yaptırımları sertleştirmiştir. Nitekim 2021’de yürürlüğe giren bir Alman yasası, sosyal medya üzerinden hakaret edenin 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabileceğini açıkça düzenlemiştir. Aynı yasa, çevrim içi platformlara da nefret içerikli veya tehdit içeren paylaşımları derhal silme ve emniyete bildirme yükümlülüğü getirmiştir. Bu yönüyle Almanya, ifade özgürlüğünü sınırlayan nefret söylemi ve kişilik haklarına saldırı eylemlerine karşı ceza kanununu kullanmaya devam etmektedir. Fransa ve İtalya gibi ülkelerde de hakaret ve iftira hala ceza kanunlarında suç olarak yer almakla birlikte, buralarda da hapis cezaları istisnai olup genellikle para cezaları veya ertelenmiş cezalar gündeme gelmektedir. Öte yandan İngiltere, Hollanda, Norveç gibi birçok demokratik ülkede hakaret suç olmaktan tamamen çıkarılmıştır
Uluslararası insan hakları standartları: Avrupa Konseyi ve AİHM, üye devletlere mümkün olduğunca hakaret konusunda ceza yaptırımı uygulamamaları tavsiyesinde bulunmaktadır. “İfade özgürlüğü” kapsamında, eleştirel veya rahatsız edici ifadelerin dahi korunması gerektiği, sadece gerçekten ırkçı nefret, tehdit veya şiddet çağrısı içeren sözlerin ve çok ağır iftira/hakaretlerin sınırlanabileceği vurgulanır. Bu nedenle pek çok ülke, ceza hukuku yerine medeni hukuktaki tazminat mekanizmalarını yeterli bulmaktadır. Sonuç olarak Türkiye, sosyal medyada hakaret fiillerini cezai yaptırıma tabi tutma konusunda daha katı bir rejime sahipken; birçok diğer ülke bunu ifade hürriyeti lehine daha tolere edilebilir görmektedir. Bununla birlikte Türkiye’de de hukuk çevrelerinde zaman zaman “hakaret suç olmaktan çıkarılmalı mı?” tartışmaları yaşanmakta ve daha özgürlükçü bir denge arayışı devam etmektedir. Her halükarda, uluslararası karşılaştırmada Türk hukuku, hakaret fiiline hapis cezası öngörmeye devam eden ve bunu uygulayan sistemlerden biridir. Buna karşın küresel eğilim, sosyal medya çağında, hakaret gibi kişisel husumet konularını ceza adaletinden ziyade medeni hukukun ilgi alanına bırakma yönündedir
Sonuç
Sosyal medya üzerinden hakaret suçu, hem ceza hukuku hem de medeni hukuk kapsamında değerlendirilerek yaptırıma tabi tutulmaktadır. Suçun ispatı için dijital deliller önem taşımakta olup, mağdurların hızlı hareket etmesi gerekmektedir. Hukuki süreçte, şikayet süresi, uzlaştırma mekanizması ve mahkeme kararları dikkate alınmalıdır. Sosyal medya platformları, bu tür içeriklerle mücadelede belirli yükümlülüklere tabi tutulmuş olsa da, uygulamada çeşitli zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu nedenle, mağdurların hem cezai hem de hukuki yolları eş zamanlı değerlendirmesi önemlidir.
- Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları (örn. Y18CD 2019/4842, AYM bireysel başvuru kararları)
- Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Genel Müdürlüğü rehberi, “İnternet Ortamında İşlenen Suçlarda Delillendirme”diabgm.adalet.gov.tr, diabgm.adalet.gov.tr
- Prof. Yaman Akdeniz ile röportaj, “Hakaret birçok Avrupa ülkesinde suç değil” – Journo, 2017 journo.com.tr, journo.com.tr
- Anadolu Ajansı, “Almanya’da internette işlenen nefret suçlarına hapis cezası getirildi”, 2021 aa.com.tr
- Diğer akademik çalışmalar ve karşılaştırmalı hukuk incelemeleri diabgm.adalet.gov.tr, diabgm.adalet.gov.tr
(örneğin Hasan Sınar, 2014, “Hakaret Suçunun Suç Olmaktan Çıkarılması Eğilimi”).
