Türk Ceza KanunuTCK 10. Madde Görev Suçları

21 Eylül 2025

TCK MADDE 10. Görev Suçları

(1) Yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev üstlenmiş olup da bundan dolayı bir suç işleyen kimse, bu fiile ilişkin olarak yabancı ülkede hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş bulunsa bile, Türkiye’de yeniden yargılanır.

Genel Çerçeve

Türk Ceza Kanunu’nun 10. maddesi, ceza hukukunun yer bakımından uygulama kuralları arasında özel bir yere sahiptir. Burada söz konusu olan kişiler, yabancı ülkelerde Türkiye adına görev yapan memur ve görevlilerdir. Bu kişiler, görevleri dolayısıyla işledikleri suçlardan dolayı yabancı bir mahkemede yargılansalar ve hatta mahkûm olsalar bile, Türkiye’ye döndüklerinde yeniden Türk mahkemelerinde yargılanırlar.

Böylece madde, Türkiye’nin kamu düzenini ve devlet adına görev yapan kişilerin fiillerini kontrol etme yetkisini güvence altına alır.


Görev Suçlarının Kapsamı

Madde, “Türkiye namına memuriyet veya görev üstlenmiş” kişileri kapsamaktadır. Burada:

  • Diplomatik temsilciler, konsolosluk görevlileri, askerî ataşeler,

  • Yabancı ülkelerde Türkiye’nin temsilcisi sıfatıyla görev yapan kamu görevlileri,

  • Devletin resmi görevlendirmesiyle uluslararası kuruluşlarda veya yabancı ülkelerde bulunan memurlar,

bu kapsamda değerlendirilebilir.

Önemli olan nokta, kişinin Türkiye adına bir görev üstlenmiş olmasıdır. Bu kişiler görevlerini ifa ederken işledikleri suçlardan dolayı yalnızca görev yaptıkları ülkede değil, Türkiye’de de yargılanırlar.


Yabancı Mahkeme Hükmünün Etkisizliği

TCK m.10’a göre, kişi hakkında yabancı ülkede mahkûmiyet hükmü verilmiş olsa bile, bu hüküm Türkiye bakımından bağlayıcı değildir. Fail Türkiye’ye döndüğünde yeniden yargılama yapılır.

Bu düzenleme, TCK m.9’daki “yabancı ülkede hüküm verilmesi” hükmüne benzer, fakat özel olarak Türkiye namına görev yapanlara özgülenmiştir. Farklı olan yönü, görevli kişinin fiilinin aynı zamanda Türkiye’nin itibarı ve kamu düzeniyle doğrudan bağlantılı olmasıdır.


Egemenlik ve Kamu Düzeni Boyutu

Bu hükmün arkasında iki temel gerekçe bulunmaktadır:

  1. Egemenlik Hakkı: Türkiye, kendi adına görev yapan kişilerin işlediği suçların mutlaka Türk yargısında incelenmesini talep eder. Çünkü bu kişiler yalnızca bireysel olarak değil, aynı zamanda devlet adına hareket etmektedirler.

  2. Kamu Düzeni ve İtibar: Yabancı bir ülkede Türkiye adına görev yapan kişinin işlediği suç, yalnızca bireyi değil, devleti de ilgilendirir. Bu nedenle devlet, kendi iç hukukunda ayrıca yargılama yaparak kamu düzenini korumak ister.


Çifte Yargılama Görünümü

TCK m.10 uygulamada “çifte yargılama” eleştirilerine yol açabilir. Çünkü fail, önce yabancı ülkede, sonra da Türkiye’de yargılanmaktadır. Ancak burada yabancı mahkemenin verdiği hüküm Türkiye bakımından geçerli sayılmadığı için, Türk yargısı olayı bağımsız olarak ele almak zorundadır.

Bu yaklaşım, ne bis in idem (aynı fiilden iki kez yargılanmama) ilkesine aykırı gibi görünse de Türkiye, görev suçlarının önemini dikkate alarak egemenlik yetkisini ön plana çıkarmaktadır.


Uygulamada Ortaya Çıkabilecek Durumlar

  • Bir Türk diplomatı, görev yaptığı ülkede resmi araç kullanırken trafik kazasına neden olur ve o ülkede yargılanarak ceza alır. Türkiye’ye döndüğünde aynı fiilden dolayı Türk mahkemelerinde de yargılanır.

  • Konsoloslukta görevli bir personel, görevini kötüye kullanarak rüşvet alır ve yabancı ülkede hüküm giyer. Bu kişi Türkiye’de de aynı suçtan yeniden yargılanır.

  • Uluslararası bir toplantıda Türkiye’yi temsil eden görevli, kamu düzenini bozacak bir suç işler. Bu suç yabancı ülkede yargılansa bile Türkiye’de ayrıca soruşturulur.


Yargıtay Uygulamaları

Yargıtay kararlarında da bu maddeye dayanılarak, yabancı mahkemelerde verilen hükümlerin Türkiye bakımından bağlayıcı olmadığı vurgulanmaktadır. Özellikle kamu görevlilerinin işlediği suçlarda, devletin itibarını koruma gerekçesi ön planda tutulur.

Bununla birlikte, uygulamada yabancı ülkede infaz edilen cezaların Türkiye’de göz önünde bulundurulup bulundurulmayacağı tartışmalıdır. Bazı durumlarda, failin adalet duygusunun zedelenmemesi için yabancı ülkede çekilen cezanın Türkiye’deki hükümden mahsup edilmesi söz konusu olabilir.


Sonuç

TCK Madde 10, yabancı ülkelerde Türkiye adına görev yapan kişilerin işledikleri suçları düzenleyerek, devletin cezai egemenliğini güçlendirmektedir.

  • Görevli kişi yabancı ülkede mahkûmiyet alsa bile, Türkiye’de yeniden yargılanır.

  • Bu düzenleme, hem Türkiye’nin itibarını korur hem de kamu düzenini sağlamaya hizmet eder.

  • Uluslararası hukukta tartışmalı olsa da, görev suçlarının devlet adına işlendiği kabul edilerek Türk yargısının denetimi altında tutulması amaçlanır.

Sonuç olarak, TCK m.10 devletin otoritesini, itibarı ve kamu düzenini güvence altına alan kritik bir hükümdür.

author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK