Türk Ceza KanunuTürk Ceza Kanunu m. 179: Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma

13 Eylül 2025

Türk Ceza Kanunu 179 Kanun Maddesi

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

(1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, dört aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Giriş

Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesi, kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımında güvenliğin korunmasını amaçlayan bir düzenlemedir. 5237 sayılı TCK ile 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren bu hüküm, toplumsal düzenin en önemli unsurlarından biri olan ulaşım güvenliğini korumayı hedefler. Trafik güvenliği, yalnızca bireylerin değil, toplumun bütününün huzur ve emniyeti açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle madde; işaretlerin tahrif edilmesi, teknik sisteme müdahale, alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanma gibi eylemleri suç sayarak yaptırıma bağlamaktadır.

Bu makalede, TCK m. 179 hükmü fıkra bazında ele alınacak, ardından hukuki nitelik, unsurlar, özellikler ve tarafların yükümlülükleri tartışılacaktır. Ayrıca sona erme ve istisnalar üzerinde durularak, uygulamada karşılaşılan sorunlara değinilecek ve makale sonunda genel bir değerlendirme yapılacaktır.

Madde Metni ve Alt Başlıklar

TCK m. 179/1 – İşaret ve Sistemlere Müdahale ile Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma


Bu hüküm, kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımının güvenliğini sağlamak için konulan işaret ve sistemlere yönelik her türlü müdahaleyi suç olarak düzenler. Kişi; ulaşım işaretlerini değiştirirse, kaldırırsa, kullanılmaz hale getirirse, yanlış işaret verirse, geçiş yollarına engel oluşturursa veya teknik işletim sistemine müdahale ederse ve bu davranışlar başkalarının hayatı, sağlığı ya da malvarlığı açısından somut bir tehlike yaratırsa cezalandırılır.

Burada fiilen bir zarar doğması aranmaz; tehlikenin ortaya çıkması suçun oluşması için yeterlidir. Bu yönüyle madde, tipik bir tehlike suçu niteliği taşır.

Amaç, ulaşımın güven içinde sürdürülmesini sağlamak, olası kazaların önüne geçmek ve hem bireylerin can ve mal güvenliğini hem de kamu düzenini korumaktır.

TCK m. 179/2 – Tehlikeli Araç Kullanma Suçu


Bu fıkrada, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişinin cezai sorumluluğu düzenlenmiştir. Burada önemli olan, aracın kullanılış tarzının somut bir tehlike doğurmaya elverişli olmasıdır.

Örneğin; aşırı hız yapmak, alkollü veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanmak, trafik kurallarına aykırı manevralar yapmak ya da teknik bakımdan arızalı bir aracı kullanmak bu kapsamda değerlendirilebilir.

Bu suçun oluşması için fiilen bir kazanın meydana gelmesi gerekmez; tehlikeli hareketin varlığı yeterlidir. Böylece düzenleme, yalnızca bireylerin can ve mal güvenliğini değil, aynı zamanda toplumun ulaşım güvenliğini korumayı amaçlar.

TCK m. 179/3 – Alkol, Uyuşturucu veya Başka Bir Nedenle Emniyetsiz Araç Kullanma


Bu fıkrada, kişinin alkol, uyuşturucu madde veya başka herhangi bir nedenle emniyetli şekilde araç kullanamayacak durumda olmasına rağmen araç kullanması suç olarak düzenlenmiştir. Burada amaç, ulaşım güvenliğini korumak ve potansiyel tehlikeleri önlemektir.

Suçun oluşması için bir kazanın meydana gelmesi gerekmez; kişinin araç kullanamayacak ölçüde yeterliliğini yitirmiş olması ve buna rağmen trafiğe çıkması yeterlidir.

Örneğin; yüksek alkol seviyesiyle direksiyon başına geçmek, uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanmak veya sağlık sorunları nedeniyle güvenli sürüş kabiliyeti olmayan bir kişinin trafiğe çıkması bu kapsamda değerlendirilir.

Bu düzenleme, hem sürücünün hem de diğer yol kullanıcılarının can ve mal güvenliğini korumayı hedefler. Ayrıca, caydırıcı niteliğiyle trafik kazalarının önlenmesine katkı sağlamayı amaçlar.

TCK m. 179/3’te “alkol” ibaresi yer almasına rağmen, kanun doğrudan promil sınırı belirtmez. Yani madde, “emniyetli şekilde araç kullanamayacak durumda olma” hâlini esas alır. Ancak Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve ilgili yönetmeliklerle sürücüler için promil sınırları düzenlenmiştir:

  • Hususi otomobil sürücüleri (özel araç): 0,50 promil (yani 0,50 gram/lt kan alkol düzeyi).

  • Ticari araç, resmi araç ve kamu hizmeti araç sürücüleri: 0,20 promil.

  • 0,50 promilin üzerinde çıkan hususi araç sürücüleri, trafik güvenliğini tehlikeye soktukları kabul edilir. 1,00 promilin üzerindeki ölçümler ise doğrudan ceza sorumluluğu bakımından önem taşır.

Yargıtay uygulamalarında da 1,00 promil ve üzeri alkol genellikle “emniyetli araç kullanamayacak hâl” olarak kabul edilmektedir. Daha düşük değerlerde ise olayın somut şartlarına bakılmakta (örneğin araç kullanma tarzı, kaza riski, şeritten çıkma, tehlike yaratma vb.).

Hukuki Nitelik

TCK m. 179’da düzenlenen fiiller soyut tehlike suçları arasında yer almaktadır. Yani, suçun oluşması için somut bir zarar doğması aranmaz; yalnızca tehlikenin meydana gelmesi yeterlidir. Bu yönüyle madde, önleyici işlevi olan hükümlerden biridir.

Ceza hukukunda tipiklik, hukuka aykırılık ve kusur unsurlarının varlığı aranır. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda da bu kriterler geçerlidir. Failin kasten hareket etmesi, yani tehlikeyi öngörmesine rağmen fiili işlemesi gerekir. Taksirle hareket, bu maddede cezalandırılmamaktadır.

Unsurlar

Maddi Unsur

  • Fail: Herkes bu suçun faili olabilir.

  • Mağdur: Toplumun tamamıdır; özellikle ulaşım araçlarını kullanan veya ulaşım sisteminden yararlanan kişiler.

  • Fiil: İşaretlerin değiştirilmesi, aracın tehlikeli şekilde kullanılması veya alkol/uyuşturucu etkisi altında araç sevk edilmesi.

  • Netice: Tehlikenin doğması yeterlidir; kaza ya da ölüm şart değildir.

Manevi Unsur

  • Kast aranır. Fail, fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirmelidir.

  • Olası kast da yeterli kabul edilmektedir.

Özellikler

  • Topluma Karşı Suçlar: Bu madde, bireysel çıkarı değil, kamu güvenliğini korur.

  • Soyut Tehlike Suçu: Sonuç aranmaksızın cezalandırılır.

  • Çeşitli Ulaşım Türlerini Kapsar: Kara yolu dışında deniz, hava ve demiryolu ulaşımı da madde kapsamında korunmaktadır.

  • Alkol ve Uyuşturucu Etkisi: Özellikle üçüncü fıkrada, sürücünün fiziksel ve zihinsel yetilerini etkileyen durumlar ayrıca vurgulanmıştır.

Tarafların Hak ve Borçları

  • Devletin Görevi: Trafik güvenliğini sağlamak, denetim mekanizmalarını işletmek.

  • Bireylerin Yükümlülüğü: Ulaşım araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanmaktan kaçınmak.

  • Toplumsal Boyut: Herkesin güvenliği tehlikeye sokulamayacağından, bu düzenleme bireysel değil kolektif bir koruma sağlamaktadır.

Sona Erme / İstisnalar

  • Etkin Pişmanlık: Suç tamamlandığında tehlike doğmuş sayıldığından, etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.

  • İstisna: Sürücünün alkol veya ilaç kullanımı meşru bir tıbbi gereklilikten doğmuşsa, ancak güvenli sürüşe engel değilse suç oluşmaz.

  • Zamanaşımı: Genel ceza zamanaşımı hükümleri uygulanır.

Sonuç ve Değerlendirme

TCK m. 179, toplumun güvenliği için hayati öneme sahip olan ulaşım düzenini koruyan bir hükümdür. Ulaşımda güvenliğin sağlanması, yalnızca trafik kurallarına uymakla değil, aynı zamanda başkalarının hayatına yönelik özen yükümlülüğüne bağlıdır. Özellikle alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanımı, pratikte en çok karşılaşılan ihlallerden biridir.

Bu hüküm, bireylerin yalnızca kendilerini değil, aynı zamanda diğer yol kullanıcılarını da tehlikeye sokmasını önlemeyi amaçlar. Hukukun önleyici işlevi burada belirgin şekilde ortaya çıkmaktadır. Bir avukat bakımından ise, bu tür davalarda hem suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını hem de müvekkilin olası savunma imkanlarını değerlendirmek büyük önem taşır.

Sonuç olarak, TCK m. 179’un etkin şekilde uygulanması, trafik kazalarının ve toplumsal zararların önlenmesinde kritik rol oynamaktadır.

author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK