Türk Ceza KanunuTCK 21. Madde: Kast

21 Eylül 2025

TCK 21. Madde: Kast

(1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.

(2) Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.

Ceza hukukunda suçun varlığı, failin davranışına yüklediği irade ve bilinçle doğrudan ilgilidir. Hukukun temel ilkelerinden biri olan kusur ilkesi, cezanın failin kastına veya taksirine göre belirlenmesini gerektirir. Bu bağlamda TCK 21. Madde, suçun oluşumunda kastın rolünü ve çeşitlerini ayrıntılı biçimde düzenler. Kast, failin suç oluşturan davranışı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi anlamına gelir.

Ceza hukukunda kastın varlığı çoğu suç için zorunludur. Çünkü suç sadece dış dünyada gerçekleşen bir fiil değil, aynı zamanda failin iç dünyasındaki iradeyle birleşen bir eylemdir. Bu nedenle, kast olmadan tipik bir fiil her zaman suç teşkil etmeyebilir.


Kastın Tanımı

Kast, failin suçun kanunda belirtilen unsurlarını bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesidir. Yani kişi hem davranışının sonuçlarını bilir hem de bunların gerçekleşmesini ister.

Örneğin:

  • Bir kişiyi öldürmek amacıyla ateş eden fail, bu fiili bilerek ve isteyerek yaptığı için kastla hareket etmiştir.

  • Hırsızlıkta failin başkasına ait malı kendi zilyetliğine geçirmek amacıyla hareket etmesi kastın bir sonucudur.

Kastın varlığı, failin suça yönelen zihinsel durumunu gösterir.


Kastın Unsurları

Kastın anlaşılabilmesi için iki temel unsur vardır:

  1. Bilinç Unsuru: Fail, gerçekleştirdiği fiilin suç oluşturduğunu ve kanuni tanımda yer alan unsurlarını bilmelidir.

  2. İrade Unsuru: Fail, bilerek yaptığı fiilin sonuçlarını istemeli veya en azından kabullenmiş olmalıdır.

Bu iki unsur bir araya gelmediğinde kasttan değil, farklı kusur halleri (örneğin taksir) söz konusu olur.


Doğrudan Kast

Doğrudan kast, failin suçun bütün unsurlarını bilerek ve sonuçlarını isteyerek hareket etmesidir. Burada failin amacı nettir ve sonuçla iradesi örtüşür.

  • Örnek: Bir kişiyi öldürmek için plan yapıp silah kullanmak.

  • Özellik: Sonucun gerçekleşmesi failin iradesiyle tamamen örtüşür.

Doğrudan kast, ceza hukukunda en ağır sorumluluk doğuran kusur hâlidir.


Olası Kast

Olası kast, failin suçun kanuni tanımında yer alan unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemeye devam etmesidir. Yani fail, sonucun meydana gelebileceğini bilir ama bunu engellemeye çalışmaz, aksine kabullenir.

  • Örnek: Kalabalık bir alana rastgele ateş eden kişinin birini öldürmesi. Fail, bir kişinin ölebileceğini öngörmesine rağmen fiili yapmıştır.

  • Özellik: Failin iradesi sonuçla doğrudan örtüşmez, ancak meydana gelebileceğini kabul eder.

Olası Kastın Cezai Sonuçları

Kanun, olası kast ile doğrudan kast arasında ceza açısından farklılık yaratmıştır.

  • Ağırlaştırılmış müebbet cezası gerektiren suçlarda, ceza müebbet hapise indirilmektedir.

  • Müebbet gerektiren suçlarda ise ceza 20 ila 25 yıl hapis aralığında belirlenmektedir.

  • Diğer suçlarda, failin cezası üçte birden yarısına kadar indirilir.

Böylece olası kast, doğrudan kasttan daha hafif yaptırımlarla karşılanır.


Kastın Önemi

Kast, suçun manevi unsurunu oluşturur. Bir fiilin suç sayılabilmesi için sadece kanuna aykırı olması yeterli değildir; aynı zamanda failin bunu iradesiyle gerçekleştirmesi gerekir. Eğer kast yoksa ve failin davranışı yalnızca dikkatsizlik veya özensizlikten kaynaklanıyorsa, o durumda taksir hükümleri devreye girer.


Kast – Taksir Ayrımı

Kast ile taksir arasındaki ayrımı anlamak, ceza yargılamalarında çok önemlidir.

  • Kastta: Fail sonucu ister veya olasılığını kabullenir.

  • Taksirde: Fail sonucu istemez, ancak gerekli dikkat ve özeni göstermediği için sonuç meydana gelir.

Örneğin:

  • Kast: Bir kişiyi öldürmek amacıyla silahını ateşlemek.

  • Taksir: Trafikte telefonla konuşurken dikkatsizlik sonucu bir kazaya sebep olmak.


Uygulamada Kastın Tespiti

Hakim, kastın varlığını olayın özelliklerinden, failin davranış biçiminden ve olay öncesi-sonrası tutumundan çıkarır. Failin zihnini doğrudan bilmek mümkün olmadığı için, kast çoğunlukla dolaylı delillerle ortaya konur.

Örneğin:

  • Failin hazırlıkları,
  • Suçta kullanılan araçlar,
  • Olaydan sonra sergilediği davranışlar,
    kastın tespiti açısından önemlidir.

Sonuç

TCK 21. Madde, suçun manevi unsurunu açıklığa kavuşturan temel düzenlemelerden biridir.

  • Suçun oluşması için kural olarak kast aranır.
  • Kast, suçun unsurlarının bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesidir.
  • Doğrudan kast, sonuçla failin iradesinin tamamen örtüştüğü durumdur.
  • Olası kast, failin sonucu öngörüp kabullenmesine rağmen fiili işlemeye devam etmesidir.
  • Ceza hukukunda kastın tespiti, suçun ağırlığını ve uygulanacak cezanın türünü belirler.

Sonuç olarak, kast olmadan suçun varlığından söz etmek çoğu durumda mümkün değildir. Bu nedenle TCK 21. Madde, hem bireylerin kusur sorumluluğunu hem de ceza adaletinin sınırlarını belirleyen en önemli hükümlerden biridir.

author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK