TCK 32. Madde: Akıl Hastalığı
(1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.
Ceza hukuku yalnızca işlenen fiile değil, failin manevi durumuna da büyük önem verir. Çünkü bir kişinin ceza sorumluluğu, iradesini kullanabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine bağlıdır. Bu nedenle akıl hastalığı, ceza hukukunda özel bir düzenleme gerektirir. Türk Ceza Kanunu’nun 32. maddesi, akıl hastalığı olan kişilerin cezai sorumluluklarını ve uygulanacak tedbirleri ayrıntılı biçimde açıklamaktadır.
Bu maddeyle amaç, akıl hastalarının toplum açısından oluşturduğu tehlikeyi göz önünde bulundurmak, ancak aynı zamanda onları cezalandırmak yerine tedaviye yönlendirmektir.
TCK 32/1 – Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Akıl Hastalığı
Türk Ceza Kanunu’nun 32/1. maddesi, akıl hastalığının cezai sorumluluğa etkisini düzenler. Buna göre, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği olmayan veya davranışlarını yönlendirme gücü tamamen ortadan kalkmış olan kişiler, cezai sorumluluk taşımazlar. Burada esas alınan ölçüt, failin algılama ve irade yeteneğidir. Eğer akıl hastalığı, kişinin fiilin suç olduğunu kavramasına veya davranışlarını kontrol etmesine engel oluyorsa, kusurluluk ortadan kalkar.
Ceza hukukunun temel ilkesi, “kusur olmadan ceza olmaz” prensibidir. Akıl hastalığı nedeniyle iradesi tamamen ortadan kalkan kişinin cezalandırılması, bu ilkeye aykırı olur. Bu durumda kişi hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilebilir, ancak hapis cezası uygulanmaz
Açıklama
Fiili işlediği sırada akıl hastalığı nedeniyle:
- İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan,
- Fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.
Bu kişiler, yaptıkları fiilden dolayı cezalandırılmaz; çünkü iradeleri yeterince güçlü değildir. Ancak toplum güvenliği açısından tamamen serbest bırakılmazlar.
Uygulama
- Ceza yerine akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
- Bu tedbirler genellikle psikiyatrik tedavi, hastaneye yerleştirme veya gözetim altında bulundurma şeklinde olabilir.
Örnek
Şizofreni hastası bir kişi, gerçeklikten kopuk bir algı içinde suç işlerse, cezai sorumluluğu ortadan kalkar. Fakat bu kişi güvenlik tedbiri olarak tedaviye yönlendirilir.
TCK 32/2 – Ceza Sorumluluğunu Azaltan Akıl Hastalığı
Türk Ceza Kanunu’nun 32/2. maddesi, akıl hastalığının cezai sorumluluğu tamamen ortadan kaldırmadığı ancak azalttığı halleri düzenler. Buna göre, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği önemli ölçüde azalmış veya davranışlarını yönlendirme gücü kısmen zayıflamış olan kişi, tam ceza sorumluluğuna sahip sayılmaz. Failin iradesi tamamen ortadan kalkmadığından cezalandırılması gerekir; ancak içinde bulunduğu psikolojik durum dikkate alınarak cezasında indirim yapılır.
Bu düzenleme ile ceza hukukunda adalet ve hakkaniyet dengesi gözetilir. Zira kişi, suç oluşturacak fiili işlemektedir fakat akıl hastalığının etkisi altında olduğundan kusur yeteneği tam kabul edilmez. Bu sebeple hâkim, fail hakkında indirimli ceza verir ve aynı zamanda güvenlik tedbirlerine de hükmedebilir. Böylece hem toplum korunur hem de failin tedavi edilmesi imkânı sağlanır.
Açıklama
Akıl hastalığı kişide tamamen değil, kısmen etkilidir. Bu durumda kişinin davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış kabul edilir.
- Bu halde ceza sorumluluğu tamamen kalkmaz, ancak cezalar indirime uğrar.
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis yerine 25 yıl hapis,
- Müebbet hapis yerine 20 yıl hapis,
- Diğer suçlarda ise verilecek ceza altıda bir oranında indirilir.
Ek Düzenleme
Mahkûm olunan ceza, aynı süre içinde kısmen veya tamamen güvenlik tedbiri olarak uygulanabilir. Yani kişi hem ceza alabilir hem de tedavi altına alınabilir.
Örnek
Bipolar bozukluk hastası olan bir fail, mani döneminde suç işlerse, bu kişinin davranışlarını kontrol etme yeteneği zayıflamış kabul edilir. Bu durumda cezasında indirim yapılır.
Akıl Hastalığı – Ceza Hukukunda Önemi
- Kusur sorumluluğu ilkesi: Ceza yalnızca kusurlu kişiye verilebilir. Akıl hastası kişi iradesini yönlendiremiyorsa, kusur yoktur.
- Toplum güvenliği: Akıl hastaları tamamen serbest bırakılmaz, güvenlik tedbirleriyle toplum korunur.
- İnsancıl yaklaşım: Amaç cezalandırmak değil, tedavi etmektir.
Uygulamada Akıl Hastalığı
- Mahkemeler, failin akıl sağlığını belirlemek için adli tıp kurumundan veya uzman hekimlerden rapor alır.
- Rapor, kişinin fiil anındaki akıl sağlığına ilişkin net bir değerlendirme içerir.
- Hakim, rapor doğrultusunda ceza sorumluluğu olup olmadığını veya indirimin gerekip gerekmediğini karara bağlar.
Sonuç
TCK 32. Madde, akıl hastalığının cezai sorumluluk üzerindeki etkisini düzenler:
- TCK 32/1: Fiilin hukuki anlamını kavrayamayan veya davranışlarını yönlendiremeyen kişiye ceza verilmez, güvenlik tedbirleri uygulanır.
- TCK 32/2: Davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişilerde ceza sorumluluğu kısmen vardır, cezalar indirime uğrar.
Bu madde, ceza hukukunda adalet, hakkaniyet ve insancıllık ilkelerini hayata geçiren en önemli düzenlemelerden biridir. Akıl hastalarının cezalandırılması değil, topluma kazandırılması hedeflenir.

