Pratik BilgilerKefilsiz Senet Geçerli Midir?

17 Eylül 2025

Ticaret hayatında ya da bireysel borç ilişkilerinde güvence altına alınmak istenen alacakların en yaygın aracı senettir. Senet, taraflar arasındaki borç ilişkisini yazılı hale getirir ve özellikle icra takibine konu edilebilmesi sebebiyle alacaklı açısından güçlü bir teminat oluşturur. Uygulamada çoğu zaman senet düzenlenirken borçludan ek bir güvence talep edilerek senede kefil eklenmesi istenir. Böylece borçlunun borcu ödememesi ihtimaline karşı, alacaklı kefile başvurarak alacağını tahsil etme imkânına sahip olur. Ancak her durumda kefil bulmak ya da kefil eklemek mümkün olmayabilir. Ticaret hayatında acil nakit ihtiyacı veya kısa süreli ticari ilişkilerde, borçluya güvenilerek senet çoğu zaman kefilsiz düzenlenir. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu’na göre kefalet sözleşmeleri, eşin yazılı rızasına bağlıdır. Özellikle aile düzeninin korunması amacıyla getirilen bu şart, pratikte kefil bulmayı zorlaştıran unsurlardan biridir. Hal böyle olunca, tarafların en sık sorduğu sorulardan biri “Kefilsiz senet geçerli midir?” sorusu olur.

Bu yazıda kefilsiz senedin hukuki niteliği, geçerlilik şartları, Yargıtay uygulamaları ve doğurabileceği riskler detaylı biçimde ele alınacaktır.

Kefilsiz Senet Hukuki Niteliği

Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, bir senedin geçerli sayılması için kefil şartı aranmamaktadır. Senedin bağlayıcı olabilmesi için asıl zorunluluk, borçlunun kendi el yazısıyla attığı imzadır. Bu imza, borcun doğrudan ikrarı anlamına gelir ve senedi tek başına geçerli hale getirir.

Kefil, esas borçlunun ödememe ihtimaline karşı alacaklıya ek bir güvence sağlayan kişidir. Ancak bu güvence, senedin varlığı ve geçerliliği için zorunlu değildir. Kefalet, tarafların tercihine bağlı olarak eklenebilir ve bağımsız bir yükümlülük doğurur. Dolayısıyla kefil bulunmayan bir senet de hukuken geçerli bir borç belgesidir.

Özellikle ticaret hayatında hızlı işlemler, ani nakit ihtiyaçları veya güven ilişkisine dayalı borçlanmalar nedeniyle senetler çoğu zaman kefilsiz düzenlenmektedir. Bu gibi durumlarda alacaklı, yalnızca borçlunun imzasını taşıyan senede dayanarak icra takibi başlatabilir. Başka bir deyişle, kefilsiz senet de tıpkı kefilli senet gibi alacaklıya takip hakkı sağlar.

Senedin Unsurlarında Kefalet Zorunluluğu Var mı?

Senedin geçerliliği için hangi unsurların bulunması gerektiği, senedin türüne göre değişir. Genel olarak senetler ikiye ayrılır: adi senetler ve kambiyo senetleri.

Adi senetlerde temel unsur, borçlunun borcunu kabul eden ifadesi ve imzasıdır. Örneğin “Ben, Ahmet Yılmaz, Mehmet Demir’e 50.000 TL borçlandım” şeklinde düzenlenen ve borçlunun imzasını taşıyan bir belge, adi senet olarak geçerlidir. Bu tür senetlerde kefil şartı yoktur. Borcun varlığını ispat için imza tek başına yeterlidir.

Kambiyo senetlerinde ise durum biraz daha şekle bağlıdır. Bono, poliçe ve çek gibi senetler Türk Ticaret Kanunu’nda ayrıntılı şekilde düzenlenmiş olup, belirli zorunlu unsurları taşımalıdır. Örneğin bonoda “bono” ibaresi, belirli bir miktar, vade, ödeme yeri, lehtarın adı ve düzenleyenin imzası bulunmak zorundadır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, bu unsurlar arasında kefaletin yer almamasıdır. Yani kambiyo senetlerinde de kefil, kanunen bir zorunluluk değildir.

Sonuç olarak, senedin türü ne olursa olsun, geçerli sayılabilmesi için kefil şartı aranmaz. Kefil yalnızca ek bir güvence sağlar; senedin geçerliliği borçlunun imzası ve kanunda sayılan diğer unsurlarla sağlanır. Bu nedenle, ister adi senet ister bono olsun, kefilsiz senet hukuken geçerlidir.

Yargıtay Uygulaması

Yargıtay kararlarında da açıkça ifade edildiği üzere, kefilsiz senet geçerlidir. Yargıtay, borçlunun imzasının bulunduğu senedin, alacağın ispatı için yeterli olduğunu defalarca vurgulamıştır.

Ancak kefilsiz senet, alacaklı açısından bazı riskler taşır. Borçlunun ödeme gücü yoksa, alacaklı yalnızca borçluya yönelmek zorunda kalır. Bu durumda senedin tahsil edilememesi ihtimali doğar. İşte bu nedenle uygulamada kefil eklenmesi tercih edilmektedir.

Kefilsiz Senet Riskleri

Kefilsiz senet, hukuken geçerli olmakla birlikte, uygulamada alacaklı açısından bazı riskler barındırır. Öncelikle, borçlunun ödeme gücü zayıfsa ya da borcunu ödememekte ısrar ederse, alacaklı sadece borçluya yönelmek zorunda kalır. Kefil bulunmadığında alacağın tahsil edilememesi ihtimali artar.

Bir diğer risk, borçlunun malvarlığını devretmesi ya da elden çıkarmasıdır. Borçlunun üzerine kayıtlı hiçbir malvarlığı yoksa, icra takibi sonuçsuz kalabilir. Bu durumda alacaklı, senet elinde olsa bile fiilen alacağını tahsil edemeyebilir.

Kefilsiz senetlerde ayrıca borçlunun iflas etmesi ya da borca karşı farklı hukuki itirazlar ileri sürmesi de alacaklının işini zorlaştırır. Çünkü kefil olmadığı için ikinci bir güvence kaynağı bulunmaz. Özellikle yüksek meblağlı borçlarda bu risk daha belirgindir.

Sonuç olarak, kefilsiz senet geçerli olsa da, alacaklının alacağını tahsil etme ihtimalini zayıflatabilir. Bu nedenle ticari hayatta taraflar genellikle kefil talep eder ve böylece ödeme güvencesini artırmaya çalışır.

Sonuç ve Değerlendirme

Kefilsiz senet geçerlidir. Borçlunun imzasını taşıyan bir senet, noter tasdikine gerek olmaksızın hukuken bağlayıcıdır. Ancak kefil bulunmayan senetlerde alacaklının riski artar. Borçlunun borcunu ödememesi halinde, kefil olmadığı için alacaklı yalnızca borçluya yönelmek zorundadır.

Bu nedenle, hukuken geçerli olsa da uygulamada özellikle yüksek meblağlı borçlarda kefil eklenmesi, alacaklının hakkını güvence altına alması açısından faydalı olacaktır.

Kefilsiz Senet Geçerli Midir
Kefilsiz Senet Geçerli Midir
author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK