Pratik BilgilerParitas Creditorum Nedir? Alacaklıların Eşitliği İlkesi

13 Aralık 2025

Giriş

İcra ve iflas hukuku, borçlunun malvarlığının birden fazla alacaklı arasında nasıl paylaştırılacağını düzenleyen, kamu düzeni ile doğrudan ilişkili bir hukuk dalıdır. Bu alanın temel taşlarından biri ise paritas creditorum, yani alacaklıların eşitliği ilkesidir.

Bu ilke, borçlunun malvarlığının belirli bir alacaklıya ayrıcalık tanınmaksızın, kanunun öngördüğü kurallar çerçevesinde paylaştırılmasını amaçlar. Böylece hem alacaklılar arasındaki menfaat dengesi korunur hem de icra-iflas sistemine duyulan güven sağlanır.

Bu makalede; paritas creditorum ilkesinin tanımı, Türk hukukundaki dayanakları, istisnaları ve uygulamadaki yansımaları ele alınacaktır.

Paritas Creditorum Kavramı

Paritas creditorum, Latince kökenli bir kavram olup “alacaklılar arasında eşitlik” anlamına gelir. İlke uyarınca, borçlunun malvarlığı üzerinde hak iddia eden alacaklılar arasında, kanuni bir sebep olmaksızın üstünlük kurulamaz.

Başka bir ifadeyle, borçlu; ödeme güçlüğü içine düştüğünde, bazı alacaklılarını kayırarak diğerlerini zarara uğratamaz. Aksi yöndeki davranışlar, hukuk düzeni tarafından korunmaz.

Bu ilke özellikle iflas hâlinde belirginleşir ve borçlunun tüm alacaklılarının ortak bir masa etrafında eşit şekilde değerlendirilmesini hedefler.

Türk Hukukunda Paritas Creditorum İlkesinin Dayanağı

Türk hukukunda paritas creditorum ilkesi, tek bir maddede açıkça düzenlenmiş değildir. Ancak İcra ve İflas Kanunu’nun bütüncül yapısı, bu ilke üzerine inşa edilmiştir.

Özellikle;

  • İİK m. 206 (alacakların sırası),
  • İİK m. 140 ve devamı (iflas masasının tasfiyesi),
  • İİK m. 277 vd. (tasarrufun iptali),
  • İİK m. 288 (konkordato sürecinde alacaklıların durumu)

gibi hükümler, alacaklıların eşitliği ilkesinin somut yansımalarını oluşturmaktadır.

Bu düzenlemelerle amaçlanan, borçlunun malvarlığının keyfi değil, kurallı ve denetlenebilir şekilde paylaştırılmasıdır.

Alacaklıların Eşitliği İlkesinin Amacı

Paritas creditorum ilkesinin temel hedefi, alacaklılar arasında hakkaniyete dayalı bir denge kurmaktır. İlke, borçlunun ödeme güçlüğü karşısında tarafsız kalmasını ve hiçbir alacaklıyı kayırmamasını zorunlu kılar.

Bu çerçevede ilke;

  • Keyfi ödemeleri önler,
  • Hukuki öngörülebilirliği artırır,
  • Ticari güveni korur,
  • İcra ve iflas süreçlerinde adil paylaşımı sağlar.

Dolayısıyla paritas creditorum, yalnızca bireysel alacak ilişkilerini değil, ekonomik düzenin bütününü ilgilendiren bir işleve sahiptir.

Paritas Creditorum İlkesinin İstisnaları

Alacaklıların eşitliği ilkesi mutlak değildir. Kanun koyucu, bazı alacaklara toplumsal ve ekonomik gerekçelerle öncelik tanımıştır.

İmtiyazlı Alacaklar

İİK m. 206 kapsamında;

  • İşçi ücretleri,
  • Nafaka alacakları,
  • Belirli kamu alacakları

diğer alacaklara göre öncelikli olarak ödenir.

Rehinli Alacaklar

Rehinli alacaklılar, rehnin paraya çevrilmesi sonucu elde edilen bedelden öncelikle tatmin edilir. Bu durum, paritas creditorum ilkesinin kanuni bir istisnası niteliğindedir.

Kamu Alacakları

6183 sayılı Kanun kapsamındaki bazı kamu alacakları da eşitlik ilkesinin dışında tutulmuştur.

Tasarrufun İptali Davaları ile İlişkisi

Borçlunun, malvarlığını bazı alacaklılardan kaçırmak veya belirli alacaklıları kayırmak amacıyla yaptığı işlemler, paritas creditorum ilkesine açıkça aykırıdır.

Bu tür işlemler;

  • Bağışlamalar,
  • Gerçek değerinin çok altında yapılan satışlar,
  • Yakınlara yapılan devirler

şeklinde ortaya çıkabilir ve tasarrufun iptali davasına konu edilir.

Bu davaların amacı, borçlunun malvarlığını yeniden alacaklıların ortak paylaşım alanına dahil etmektir.

Konkordato Sürecinde Paritas Creditorum

Konkordato, alacaklıların eşitliği ilkesinin kontrollü şekilde sınırlandığı bir yeniden yapılandırma mekanizmasıdır.

Ancak konkordato sürecinde de;

  • Aynı gruptaki alacaklılar arasında eşit muamele yapılması,

  • Keyfi ayrımların önlenmesi

zorunludur. Aksi hâlde konkordato projesi tasdik edilmez.

Yargıtay Uygulamasında İlkenin Yeri

Yargıtay kararlarında paritas creditorum ilkesi, özellikle tasarrufun iptali davaları ve sıra cetveline ilişkin uyuşmazlıklarda vurgulanmaktadır.

Yüksek Mahkeme, borçlunun bazı alacaklıları kayıran işlemlerini kamu düzenine aykırı kabul etmekte ve bu işlemlerin hukuki korumadan yararlanamayacağını belirtmektedir.

Sonuç

Paritas creditorum ilkesi, icra ve iflas hukukunun adalet ve denge mekanizmasını oluşturan temel bir prensiptir. Kanuni istisnaları bulunsa da, ilkenin özü; alacaklılar arasında keyfi ayrıcalık yaratılmamasıdır.

Uygulamada bu ilkenin doğru değerlendirilmesi, hem alacaklılar hem de borçlular açısından ciddi hak kayıplarının önlenmesini sağlar.

author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK