Avukatlık mesleği, bireylerin ve kurumların hukuki haklarını savunmak, hukuki işlemlerini yürütmek ve danışmanlık hizmetleri sunmak amacıyla icra edilen bir meslektir. Avukat ile müvekkili arasındaki hukuki ilişki, avukatlık sözleşmesi ile şekillenir. Bu sözleşme, hem tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenler hem de avukatın hukuki hizmeti karşılığında ücret hakkını güvence altına alır.
Avukatlık sözleşmesi, hukuki niteliği itibarıyla karma nitelikli bir sözleşme olup, vekalet sözleşmesi ile hizmet sözleşmesi unsurlarını içermektedir. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen klasik vekalet sözleşmelerinden farklı olarak avukatlık sözleşmesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları çerçevesinde özel hükümler içermektedir. Özellikle avukatlık ücretinin belirlenmesi, tahsil edilmesi ve uyuşmazlık halinde çözüm yolları, hukuki güvenlik açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu makalede, avukatlık sözleşmesinin hukuki niteliği, tarafların yükümlülükleri ve avukatın ücret hakkı detaylı olarak ele alınacaktır.
1. AVUKATLIK SÖZLEŞMESİNİN TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
1.1. Avukatlık Sözleşmesinin Tanımı
Avukatlık sözleşmesi, bir avukatın, müvekkiline hukuki danışmanlık sağlamak, onu mahkemelerde veya diğer resmi mercilerde temsil etmek veya hukuki işlemleri yürütmek amacıyla yaptığı sözleşmedir.
Avukatlık sözleşmesi şu temel unsurları içermektedir:
- Avukatın, müvekkiline hukuki hizmet sunması
- Müvekkilin, avukata bu hizmet karşılığında bir ücret ödemeyi kabul etmesi
- Sözleşmenin, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak düzenlenmesi
1.2. Avukatlık Sözleşmesinin Hukuki Niteliği
Avukatlık sözleşmesi, hukuki karakteri itibarıyla karma nitelikli bir sözleşmedir. Doktrinde, bu sözleşmenin vekalet sözleşmesi mi, hizmet sözleşmesi mi yoksa sui generis (kendine özgü) bir sözleşme mi olduğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.
1.2.1. Avukatlık Sözleşmesi ve Vekalet Sözleşmesi Arasındaki İlişki
- Avukatlık sözleşmesi, vekâlet sözleşmesine benzemektedir, çünkü avukat, müvekkili adına hukuki işlemleri yürütmekte ve onu temsil etmektedir.
- Türk Borçlar Kanunu’nun 502. maddesine göre vekalet sözleşmesi, vekilin, müvekkili adına hukuki işlemleri yürütmesini ve ona sadakatle hizmet etmesini gerektirir.
- Avukatlık sözleşmesi de benzer şekilde, avukatın müvekkilinin menfaatini gözetmesini ve ona sadık kalmasını zorunlu kılar.
Ancak, avukatlık sözleşmesi vekalet sözleşmesinden farklı olarak, belirli şekil şartlarına bağlıdır ve meslek etiği gereği sınırlandırmalar içermektedir.
1.2.2. Avukatlık Sözleşmesinin Hizmet Sözleşmesiyle Benzerliği
- Avukatlık sözleşmesi, hizmet sözleşmesine de benzemektedir, çünkü avukat, müvekkiline belirli bir hukuki hizmet sunmaktadır.
- Ancak, hizmet sözleşmelerinde olduğu gibi, avukatın müvekkiline bağımlı bir statüsü bulunmaz ve avukat, tamamen bağımsız olarak mesleğini icra eder.
Bu nedenlerle avukatlık sözleşmesi, ne tam anlamıyla bir vekalet sözleşmesi ne de hizmet sözleşmesi olup, kendine özgü (sui generis) bir sözleşme türü olarak kabul edilmektedir.
2. AVUKATLIK SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ VE GEÇERLİLİĞİ
2.1. Avukatlık Sözleşmesinin Yazılı Olma Zorunluluğu
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesine göre, avukatlık ücreti ve sözleşmenin tarafları arasında herhangi bir uyuşmazlık yaşanmaması için, avukatlık sözleşmesinin yazılı olması gerekmektedir.
Yazılı sözleşmenin sağladığı avantajlar şunlardır:
- Uyuşmazlık halinde delil olarak kullanılabilmesi
- Ücret ve taraf yükümlülüklerinin açıkça belirlenmesi
- Avukatın hukuki sorumluluğunun sınırlarının netleştirilmesi
Ancak, yazılı olmayan avukatlık sözleşmeleri de geçerli sayılabilmekte, ancak uyuşmazlık halinde ispat yükü taraflar açısından zorlaşmaktadır.
3. AVUKATLIK ÜCRETİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ
3.1. Avukatlık Ücretinin Tanımı
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesine göre, avukatlık ücreti, avukatın müvekkili adına yürüttüğü hukuki hizmet karşılığında hak kazandığı bedeldir.
Avukatlık ücreti iki şekilde olabilir:
- Dava ve takip ücreti: Avukatın, müvekkili adına yürüttüğü davalar için aldığı ücrettir.
- Danışmanlık ücreti: Müvekkiline hukuki danışmanlık sağlayan avukatın hak ettiği ücrettir.
3.2. Avukatlık Ücretinin Belirlenmesi
Avukatlık ücreti belirlenirken şu unsurlar dikkate alınmalıdır:
- Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği asgari ücret tarifesi
- Taraflar arasında yapılan yazılı avukatlık sözleşmesi
- Davanın karmaşıklığı ve süresi
- Avukatın tecrübesi ve uzmanlığı
Avukatlık ücreti, barolar tarafından belirlenen asgari ücretin altında olamaz, ancak taraflar daha yüksek bir ücrette anlaşabilirler.
3.3. Avukatlık Ücretinin Tahsili ve Uyuşmazlık Halleri
Avukatlık ücretinin ödenmemesi durumunda, avukatın tahsil hakkı bulunmaktadır. Avukat, ücret alacağını şu yollarla tahsil edebilir:
- İcra takibi başlatarak alacağını tahsil etme
- Baro tarafından belirlenen tahkim mekanizmalarına başvurma
- Mahkemeye başvurarak ücret alacağını dava etme
Avukatın müvekkilinden olan alacağını tahsil edebilmesi için hukuki güvence mekanizmaları sağlanmıştır. Özellikle, avukatın kazandığı dava sonucunda müvekkilinin elde ettiği miktarın belirli bir yüzdesine hak kazanması, yasal güvence altına alınmıştır.
4. SONUÇ
Avukatlık sözleşmesi, vekalet sözleşmesi ve hizmet sözleşmesi özelliklerini taşıyan, ancak kendine özgü bir hukuki yapıya sahip olan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, tarafların yükümlülüklerini net bir şekilde düzenler ve avukatların müvekkillerine karşı sorumluluklarını belirler.
Avukatlık ücreti, sözleşmede belirlenen esaslara, Avukatlık Kanunu’na ve Barolar Birliği’nin belirlediği kurallara uygun olarak tahsil edilmelidir. Uygulamada avukat-müvekkil arasındaki uyuşmazlıkların büyük bir kısmı ücret konularından kaynaklandığından, avukatlık sözleşmelerinin yazılı olarak düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Avukatların hem hukuki hem de etik yükümlülüklerine tam uyum sağlaması, adalet sistemine duyulan güveni artırarak, hukukun üstünlüğünü pekiştirecektir.