Bu yazımızda boşanma kararını kesinleşmesi ve temyiz konusu incelenecektir. Öncelikle belirtmemiz gerekir ki kesinleşme için yerel mahkeme kararını temyiz edilmemesi, temyiz edilse bile kararın onanarak gelmesi gerekmektedir. Bu sebeple Boşanma ve ferleri diyebileceğimiz tazminat gibi unsurlar da boşanma kararı kesinleşmedikçe icraya konu edilemezler.
Boşanma Kararının Kesinleşmesi
Boşanma Kararının Kesinleşmesi demek kararın uygulanabilir hale gelmesi demektir. Karar kesinleşmediği sürece eşler kanunen halen evli sayılırlar. Bu sebeple karar ilgili Nüfus Müdürlüğüne gönderilmez, sehven gönderilse bile dikkate alınmaz. Kesinleşme için tarafların temyizden feragatleri, yani temyiz yoluna başvurmadıklarını açık bir şekilde mahkemeye bildirmeleri gerekmektedir. Eğer bu bildirim yapılmaz ise Gerekçeli Karar tarafları yada avukatlarına tebliğ edilir ve tebliğden itibaren 15 gün içinde temyiz edilmez ise karar kesinleşir.
Boşanma Kararının Temyizi
Boşanma Kararı temyiz edilirse kesinleşmez ve dosyanın temyizden dönmesi beklenir. Eğer karar temyizden ONAMA ile dönmüşse karar kesinleşir. Eğer karar BOZULMUŞ ise yeniden yargılama yapılır ve aynı süreç tekrar işlemeye başlar.
Boşanma Kararı Kesinleşmeden İcra Takibi
Eğer Boşanma kararı kesinleşmez ve temyiz edilirse bu davadan kaynaklanan maddi alacaklar için icra takibi başlatılamaz, başlatılsa bile takip iptal edilir. Ayrıca bu alacaklara faiz de kesinleşme tarihinden itibaren işletilir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı vekili tarafından 25.01.2016 tarihinde başlatılan ilamlı takipte, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, takibe konu ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece; boşanmaya dair ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
HUMK’nun 443/4. (HMK’nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının “eklentisi” olan tazminatlar da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez.
Somut olayda; … 1. Aile Mahkemesi’nin 2014/252 E. ve 2014/381 K. sayılı ilamın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/21971 E. – 2015/8020 K. sayılı ilamı ile davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden kısmen bozulduğu, buna dair tazminat davasının … 1. Aile Mahkemesi’nin 2015/394 E. – 2015/581 K. sayılı ilamı ile karara bağlandığı ve bu ilama dayalı olarak şikayete konu takibin başlatıldığı anlaşılmaktadır. Tarafların boşanmalarına dair hükmün ise 25.06.2015 tarihinde kesinleştiği yönünde alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesine kesinleşme şerhi mahkeme kararının eklendiği görülmüştür.
O halde, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarıda yazılı sebeplerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Boşanma Kararının Kesinleşmesi ve Temyiz hakkında yazılan yazı eski kanun ile alakalı olup Bölge Adliye Mahkemelerinin açılmasıyla kararların ilk olarak temyiz değil İstinaf edilmektedir. Yazı Mülgadır