Ciro; TTK’da yer almakla birlikte emre yazılı kambiyo senetlerinin ve bazı özel senet türlerinin ödeme aracı olarak kullanılmasını sağlayan bir devir şeklidir. Böylece kıymetli evrak bir para gibi dolaşım halinde olabilmektedir. Ayrıca kanun ciro ile devire birtakım sonuçlar bağlamıştır. Doktrinde ciroyla ilgili çeşitli tanımlamalar yapılmış olmakla uygulamada ticari hayata işlerlik ve tedavülde kolaylık sağlaması sebebiyle oldukça önem arz etmektedir.
Ciro söz konusu kıymetli evrakın arka yüzüne ya da alonj denilen ayrı bir kağıda zilyetliği devralan kişinin imzasını atması suretiyle gerçekleştirilir. Bununla birlikte şekle, konusuna göre farklı ciro türleri bulunmaktadır.
Cironun Hukuki Niteliği
Ciro ile devire ilişkin doktrinde farklı teoriler öne sürülmüştür. Bu teorilere kısaca değinecek olursak:
- Havale Teorisi: Ciro ile devri niteliği itibariyle lehtar tarafından yapılan ikinci bir havale işlemi olarak öngörmektedir. Bu teoriye göre yapılan ikinci havale ayrı bir nitelik taşır ve lehine ciro yapılan kişi bu ikinci havalenin alacaklısı konumundadır. Senedi devralan sadece bir havale ile borçlulara karşı alacaklı konumuna geldiğinden bu teori eleştirilmiştir.
- İcap Teorisi: Bu teoride senedin keşidecisi ve daha sonra gelen herkes sonrasında senede hamil olan kişiye karşı senet sebebiyle sorumlu olacağına dair bir icapta bulunduğunu öne sürmektedir. Dolayısıyla lehine ciro edilen bu hakları devir yoluyla elde etmemekte icap suretiyle şahsında doğmaktadır. Ancak cirantalar senet ellerinde olmaması dolayısıyla şahıslarında doğan bu hakkı kullanamamaktadırlar. Bu teori de cirantaların senet dolayısıyla şahsi hakkı olduğunu kabul etmesi sebebiyle eleştirilmiştir.
- Şart Teorisi: Bu teoride ise cirantanın lehine ciro edilene bozucu şarta bağlı olarak hak devretmesi olarak açıklanmıştır. Buna göre eğer ciranta senet bedelini öderse bozucu şart gerçekleşir ve tekrar senede bağlı haklarını kullanabilir duruma gelmiş olur. Tarafların herhangi bir şart üzerinde anlaşmamaları söz konusu değildir tamamen kanun dolayısıyla iş bu hakların kullanımı geçtiğinden teori eleştirilmiştir.
- Modern Görüş: Bu görüşe göre ciro yeni bir alacak hakkı yaratmamakta yalnızca senetten doğan haklarını ciro edilene devretmektedir. Bu intikal de TTK m.687 hükmü çerçevesinde devredilmektedir. Şöyle ki ilgili kanun maddesinde şahsi defilerin doğrudan doğruya ilişkisi bulunmayan alacaklıya karşı öne sürülmesi engellenmektedir. Dolayısıyla borçlu ile alacaklı arasındaki ilişki senetten bağımsız tutulmuştur.
Şekline Göre Ciro Türleri
Şekline göre ciro türleri tam ve beyaz ciro olarak ayrılmaktadır.
- Tam Ciro
TTK’da yer alan şekliyle cirodur yani cironun normal şekli tam cirodur. Senette lehine ciro edilen kişinin ismi yazar ve bu kişiye ciro edildiği dolayısıyla da senedin hamilinin kim olduğu bellidir. Beyaz ciroda ise senedi alan kişinin ismi yazmaz sadece devri gösterir bir ibare (mesela “ödeyiniz”) ve imzası yer alır yahut sadece imzası yer alır.
- Beyaz Ciro
Senedi elinde bulunduran her hamil hak sahibi sayılır dolayısıyla senedi kötü niyetli olarak elde eden kişilere karşı yapılabilecek bir şey yoktur. Beyaz ciroda önemli bir diğer husus ise devirde tam cirodan farklılık göstermektedir. Şöyle ki:
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 684: (1) Ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün haklar devrolunur.
Ciro beyaz ciro ise hamil;
- Ciroyu kendi adına veya diğer bir kişi adına doldurabilir,
- Poliçeyi yeniden beyaz olarak veya diğer belirli bir kişiye tekrar ciro edebilir,
- Beyaz ciroyu doldurmaksızın ve poliçeyi tekrar ciro etmeksizin poliçeyi başka bir kişiye verebilir.
Yapılış Amacına Göre Ciro Türleri
- Temlik Cirosu: TTK m.668’e göre başka bir amaçla yapıldığı anlaşılmadıkça her ciro temlik cirosu kabul edilir. Buna göre cironun başka bir amaçla yapıldığını iddia eden bunu ispatla yükümlüdür. Temlik cirosu kıymetli evraka bağlanmış bulunan hakkın devri amacıyla yapılan cirodur. TTK’da kural olarak kabul edilen de temlik cirosudur ancak kanunda da belirtildiği üzere istisnaları vardır. Temlik cirosunun en önemli özelliği teşhis fonksiyonu vardır. Şöyle ki senetteki son ciro beyaz ciro olsa bile birbirine bağlı ciro zincirinde bir kopukluk yoksa senedi elinde bulunduran yetkili hamil sayılır.
- Tahsil Cirosu: Senedi elinde bulunduran hamilin çeşitli sebeplerle senet bedelini kendisinin tahsil edememesi ya da tahsil etmek istememesi hallerinde tahsil amacıyla bir kişi görevlendirmesidir. Bu aleni bir şekilde olabileceği gibi -aleni tahsil cirosu- gizli tahsil cirosu da söz konusu olabilir. Hamil eğer senet üzerine “bedeli tahsil içindir” “kabz içindir” “vekaleten” gibi bir ibare düşmüşse aleni tahsil cirosu söz konusudur. Eğer senede böyle bir ibare düşülmemişse ve normal bir temlik cirosu gibi devredilmişse gizli tahsil cirosu söz konusudur. Görünürde temlik cirosuyla devredilmiş olmasına rağmen taraflar arasındaki anlaşma dolayısıyla tahsil amacı vardır.
- Rehin Cirosu: Borçlunun alacağına teminat olarak bir menkul malı rehin verebileceği gibi alacakları üzerinde de rehin tesis edebilir. Dolayısıyla senedi elinde bulunduran hamil tıpkı tahsil cirosunda olduğu gibi senede “bedeli teminattır” ya da “bedeli rehindir” gibi ibare koyarak ciro ederse aleni rehin cirosu ile devretmiş olur. Ancak hamil senede herhangi bir ibare koymak yerine görünürde temlik cirosu şeklinde ciro ederse gizli rehin cirosu ile devretmiş kabul edilir.