info@kubrayildiz.av.tr
Öksüzler Sok. No:37 Hamamönü / ANKARA

Aile Hukuku ve BoşanmaTürkiye’de Evlilik Yaşı : Hukuki Düzenlemeler, Toplumsal Etkiler ve Reform Önerileri

28 Şubat 2025

Türkiye’de evlilik yaşı, bireylerin hukuki ve sosyal gelişimlerini dikkate alarak belirlenen yasalar çerçevesinde düzenlenmektedir. Evlilik yaşıyla ilgili yasal çerçeve, Medeni Kanun ve ilgili düzenlemeler kapsamında şekillenirken, çocuk hakları, kadın hakları ve toplumsal normlar da bu sürece etki etmektedir. Bu makalede, Türkiye’de evlilik yaşının yasal boyutu, çocuk yaşta evliliklerin toplumsal sonuçları, uluslararası hukuk çerçevesinde karşılaştırmalar ve reform önerileri ele alınacaktır.

Türkiye’de yasal evlilik yaşı ve hukuki düzenlemeler

Türkiye Cumhuriyeti Medeni Kanunu’na göre, bireylerin evlenebilmesi için belirlenen yaş sınırı 18 olarak kabul edilmiştir. Ancak bazı istisnai durumlar göz önünde bulundurularak, bu yaş sınırında belirli esneklikler sağlanabilmektedir:

  • 18 yaş ve üzeri: Bireyler, 18 yaşını doldurduğunda hiçbir ek izin veya onaya gerek kalmaksızın evlenebilirler.
  • 17 yaşında evlilik: 17 yaşına ulaşmış bireyler, anne ve babalarının veya yasal vasilerinin izni ile evlenebilirler.
  • 16 yaşında mahkeme izniyle evlilik: 16 yaşını doldurmuş kişilerin evlenmesi, ancak mahkeme kararıyla mümkündür. Hakim, bireyin fiziksel ve psikolojik gelişimini değerlendirerek, evliliğin yararına olup olmadığına karar verir.

Bu düzenlemeler, bireylerin erken yaşta evlenerek mağdur olmalarının önüne geçmeyi hedeflerken, çocuk hakları açısından belirli zorlukları da beraberinde getirmektedir.

Küçük yaşta evlilikler ve hukuki sonuçları

Türkiye’de küçük yaşta evlilikler, özellikle kırsal bölgelerde hala yaygın bir uygulamadır. Bu tür evlilikler, bireylerin temel haklarını ihlal edebileceği gibi, hukuki açıdan da ciddi yaptırımlara tabi tutulmaktadır:

  • Türk Ceza Kanunu Açısından: 18 yaşından küçük bireylerle yapılan evlilikler, bazı durumlarda çocuk istismarı kapsamında değerlendirilebilmekte ve ağır cezai yaptırımlar doğurabilmektedir.
  • Medeni Hukuk Açısından: Yasalarla belirlenen yaş sınırına uymayan evlilikler, geçersiz sayılabilir ve bu durum miras hakları, velayet ve nafaka gibi konularda ciddi sorunlara neden olabilir.

Bu çerçevede, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi amacıyla hem hukuki düzenlemelerin sıkılaştırılması hem de uygulamadaki eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir.

Türkiye’de evlilik yaşının toplumsal etkileri

Evlilik yaşı sadece hukuki bir konu değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dinamiklerle şekillenen önemli bir meseledir. Özellikle ekonomik ve geleneksel baskılar, bireylerin erken yaşta evlenmeye zorlanmalarına neden olabilmektedir. Küçük yaşta evliliğin toplumsal etkileri şunlardır:

  • Eğitimde kesinti: Küçük yaşta evlenen bireyler, eğitim hayatlarını tamamlayamamakta ve bu durum özellikle kadınların ekonomik bağımsızlık kazanmalarını engellemektedir.
  • Psikolojik etkiler: Erken yaşta evlilikler, bireyler üzerinde psikolojik travmalara yol açabilmekte, evlilik içinde yaşanan dengesizlikler aile içi şiddeti artırabilmektedir.
  • Toplumsal cinsiyet eşitsizliği: Küçük yaşta evlendirilen bireylerin çoğunluğu kadınlar olduğundan, bu durum toplumsal cinsiyet eşitsizliğini artırmaktadır.

Bu nedenlerle, evlilik yaşının yükseltilmesi ve erken yaşta evliliklerin önlenmesi, bireylerin eğitim, sağlık ve sosyal gelişim açısından daha güvenli bir yaşam sürmelerini sağlayacaktır.

Uluslararası hukuk perspektifinden Türkiye’de evlilik yaşı

Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası kuruluşlar, çocuk haklarının korunması amacıyla evlilik yaşının en az 18 olması gerektiğini savunmaktadır. Türkiye de bu normlara uyum sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapmıştır.

  • Çocuk Hakları Sözleşmesi (CRC): Türkiye’nin taraf olduğu bu sözleşme, çocuk yaşta evliliklerin engellenmesini önermektedir.
  • Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW): Bu sözleşme, özellikle erken yaşta evliliklerin kadın hakları açısından ihlal olduğunu vurgulamaktadır.

Bu çerçevede Türkiye’nin, uluslararası normlarla daha uyumlu politikalar geliştirmesi, çocuk yaşta evlilikleri önlemede önemli bir adım olacaktır.

Türkiye’de evlilik yaşı ile ilgili reform önerileri

Türkiye’de evlilik yaşı ile ilgili daha etkili politikalar geliştirilmesi ve erken yaşta evliliklerin önlenmesi için aşağıdaki reform önerileri hayata geçirilebilir:

  • Yasal düzenlemelerin sıkılaştırılması: 16 yaşında mahkeme izniyle evlilik uygulaması tamamen kaldırılmalı ve istisnasız şekilde evlilik yaşı 18 olarak belirlenmelidir.
  • Eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları: Özellikle kırsal bölgelerde çocuk yaşta evliliğin zararları hakkında farkındalık yaratmak için eğitim programları artırılmalıdır.
  • Kadınların ekonomik güçlenmesi: Küçük yaşta evliliklerin önlenmesi için kadınların ekonomik bağımsızlıklarını artıracak istihdam ve eğitim politikaları geliştirilmelidir.
  • Uluslararası iş birlikleri: Türkiye’nin BM ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlarla daha yakın iş birliği yaparak, çocuk yaşta evlilikleri önleme konusundaki yükümlülüklerini güçlendirmesi gerekmektedir.

Sonuç

Türkiye’de evlilik yaşı, bireylerin sosyal, hukuki ve ekonomik durumlarını doğrudan etkileyen önemli bir konudur. Hukuki düzenlemeler, bireylerin fiziksel ve psikolojik gelişimini dikkate alarak evlilik yaşını belirlemiş olsa da, erken yaşta evliliklerin toplumsal etkileri hala ciddi bir sorun olarak devam etmektedir.

Bu nedenle, evlilik yaşı ile ilgili yasal düzenlemelerin daha sıkı hale getirilmesi, toplumsal farkındalık artırıcı politikaların uygulanması ve kadınların ekonomik güçlenmesini sağlayacak önlemlerin alınması gerekmektedir. Ancak bu şekilde bireyler daha bilinçli kararlar alabilir ve toplumsal refah artırılabilir.