Giriş
Ticari hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan senetler (çek, bono, poliçe), alacak-borç ilişkilerinde önemli bir güvence aracı olarak kullanılmaktadır. Ancak, bu senetlerin vadesinde ödenmemesi durumunda, alacaklılar için ciddi hukuki süreçler başlamaktadır. Türk Hukuku’nda ödenmeyen senetlerin tahsili, İcra ve İflas Kanunu (İİK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) başta olmak üzere birçok mevzuat hükmü ile düzenlenmiştir. Bu makalede, ödenmeyen senetlerin tahsili sürecini, kambiyo senetlerine özgü takip yollarını, itiraz ve şikayet mekanizmalarını, zamanaşımı sürelerini ve alacaklının başvurabileceği diğer hukuki yolları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Kambiyo Senetlerinin Hukuki Niteliği ve Önemi
Kambiyo senetleri, Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenen ve sıkı şekil şartlarına tabi olan kıymetli evraklardır. Çek, bono (emre yazılı senet) ve poliçe olmak üzere üç ana türü bulunmaktadır. Bu senetler, soyutluk ilkesi gereği, düzenlenmelerine neden olan temel ilişkiden bağımsız bir nitelik taşır. Yani, senedin düzenlenmesine yol açan alacak-borç ilişkisi geçersiz olsa bile, senet üzerindeki haklar geçerliliğini korur. Bu durum, kambiyo senetlerini ticari hayatta hızlı ve güvenli bir ödeme ve borçlanma aracı haline getirmektedir.
Bono (Emre Yazılı Senet)
Türk Ticaret Kanunu’nun 776. maddesi, bononun zorunlu unsurlarını açıkça belirtmektedir. Buna göre bir senedin bono sayılabilmesi için:
TTK Madde 776 – (1) Bono veya emre yazılı senet;a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,c) Vadeyi,d) Ödeme yerini,e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,f) Düzenlenme tarihini ve yerini,g) Düzenleyenin imzasını, içerir.
Bu unsurlardan herhangi birinin eksikliği, senedin bono vasfını kaybetmesine neden olabilir. Ancak, TTK’da bazı eksikliklerin tamamlanmasına yönelik istisnai hükümler de bulunmaktadır. Örneğin, vade belirtilmemişse görüldüğünde ödenir kabul edilir.
Çek
Çek, bir banka üzerine yazılan ve belirli bir bedelin ödenmesi emrini içeren bir kambiyo senedidir. Çekin en önemli özelliği, görüldüğünde ödenmesi gereken bir senet olmasıdır. Çek Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda çekin zorunlu unsurları ve ödeme süreleri detaylı olarak düzenlenmiştir.
Poliçe
Poliçe, bir kişinin (keşideci) başka bir kişiye (muhatap) belirli bir bedeli üçüncü bir kişiye (lehtar) ödeme emrini içeren bir kambiyo senedidir. Poliçe, bono ve çekten farklı olarak üçlü bir ilişkiyi içerir ve kabul (muhatabın ödeme taahhüdü) kurumu poliçeye özgü bir niteliktir.
Ödenmeyen Senetlerin Tahsil Yolları
Ödenmeyen senetlerin tahsili için Türk Hukuku’nda temel olarak iki ana takip yolu bulunmaktadır: Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip ve Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yoluyla Takip.
Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip
Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede dayanan alacaklı, İcra ve İflas Kanunu’nun 167. maddesi uyarınca bu özel Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip yoluna başvurabilir.
İİK Madde 167 – (Değişik: 18/2/1965-538/80 md.) Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir. Alacaklı, takip talebinde 58 inci maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu aleyhine haciz ve iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeğe ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur.
Bu takip yolunun genel haciz yolundan en önemli farkı, borçlunun itirazlarının icra mahkemesinde incelenmesi ve itirazların takibi durdurmamasıdır (imza itirazı hariç, o da belirli şartlarda geçici durdurma sağlayabilir).
Takip Talebi ve Ödeme Emri
Alacaklı, icra dairesine bir takip talebi sunar ve bu talebe kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemek zorundadır. İcra memuru, senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını ve vadesinin geldiğini tespit ederse, borçluya hemen bir ödeme emri gönderir.
İİK Madde 168 – (Değişik: 18/2/1965-538/81 md.) İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrine şunlar yazılır: 1. (Değişik: 2/7/2012-6352/33 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar, 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/33 md.) Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı, 3. Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu, 4. (Değişik: 9/11/1988-3494/31 md.) Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahküm edileceği ve icra mahkemesin den itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı. 5. (Değişik: 6/6/1985-3222/21 md.) Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı. 6. (Değişik: 17/7/2003-4949/45 md.) İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı. 60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.
Ödeme emrinde borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödenmesi, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına dair şikayetin beş gün içinde icra mahkemesine yapılması, imzaya itirazın beş gün içinde açıkça bildirilmesi ve borca itirazın (borçlu olmadığı, itfa, imhal, zamanaşımı, yetki itirazı) beş gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği ihtar edilir.
Borçlunun İtiraz ve Şikayetleri
Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine başvurarak çeşitli itiraz ve şikayetlerde bulunabilir.
Senedin Kambiyo Senedi Vasfını Haiz Olmadığı Şikayeti
Borçlu, takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığını (örneğin, zorunlu unsurlardan birinin eksik olduğunu) ileri sürerek takibin iptalini talep edebilir. Bu şikayet, İİK’nın 168/3 ve 170/a maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK Madde 170/a – (Ek: 18/2/1965-538/85 md.) Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. (Ek: 9/11/1988-3494/34 md.) Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz. Uygulanacak diğer hükümler:
İcra mahkemesi, bu hususu re’sen (kendiliğinden) nazara alarak takibi iptal edebilir. Yargıtay içtihatları da bu konuda icra mahkemesinin re’sen inceleme yetkisini vurgulamaktadır.
Hukuk Genel Kurulu 2018/92 E. , 2021/1610 K.Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 3. maddesinin 3. maddesı ve 170/a maddesinin 3. maddesına göre borçlu ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak, takibe dayanak senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep edebilir 1. madde fıkrasına göre süresinde yapılmak kaydıyla borçlu tarafından başka bir şikâyet veya itirazda bulunulması ile bu husus icra mahkemesince kendiliğinden ve öncelikle dikkate alınır Bu inceleme sonucunda icra mahkemesi takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı kanısına varır ise icra takibinin iptaline karar verir
İmzaya İtiraz
Borçlu, kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ediyorsa, bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmelidir.
İİK Madde 170 – (Değişik: 9/11/1988-3494/33 md.) Borçlu,168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/47 md.) İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.
İmza itirazı, satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi, itirazı ciddi görürse takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir. İmzanın borçluya ait olmadığı anlaşılırsa takip durur. Aksi takdirde, borçlu inkâr tazminatına ve para cezasına mahkum edilebilir.
Borca İtiraz
Borçlu, borçlu olmadığı, borcun ödendiği (itfa), ertelendiği (imhal), zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazı gibi sebepleri beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek itirazın kabulünü isteyebilir.
İİK Madde 169 – (Değişik: 18/2/1965-538/82 md.) Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
Bu itirazlar da satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. İcra mahkemesi, itiraz sebeplerini incelemek üzere tarafları duruşmaya çağırır. Borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilirse itiraz kabul edilir.
İİK Madde 169/a – (Ek: 18/2/1965-538/83 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/46 md.) İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. (Değişik ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/46 md.) İ cra mahkemesi hâkimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.
İtirazın kabulü halinde takip durur. İtirazın reddi halinde ise takibe devam edilir.
Takibin Kesinleşmesi ve Haciz İşlemleri
Borçlu, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmez veya itirazları icra mahkemesince reddedilirse, takip kesinleşir. Takibin kesinleşmesiyle birlikte alacaklı, borçlunun malvarlığı üzerinde haciz işlemleri başlatabilir. Haciz, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki alacak ve hakları üzerine konulabilir.
Haczedilen mallar, İİK hükümlerine göre satılarak paraya çevrilir ve elde edilen bedelden alacaklının alacağı tahsil edilir.
Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yoluyla Takip
Borçlu iflasa tabi şahıslardan ise (örneğin tacirler), alacaklı kambiyo senedine dayanarak iflas yoluyla takip de yapabilir. Bu takip yolu, borçlunun tüm malvarlığının tasfiyesini ve alacaklıların alacaklarının iflas masasına kaydını gerektiren daha ağır bir süreçtir.
Ödeme Emri ve İtiraz
İcra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya senet sureti ile birlikte bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrinde borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödenmesi, itiraz ve şikayetlerin beş gün içinde icra dairesine bildirilmesi ve aksi takdirde alacaklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtar edilir.
İİK Madde 171 : (Değişik: 18/2/1965-538/86 md.) İcra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Ödeme emrine şunlar yazılır: 1. (Değişik: 2/7/2012-6352/36 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar, 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/36 md.) Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı, 3. Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı, 4. Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikayet edilmediği takdirde, alacaklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı. 60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.
Borçlu, beş gün içinde itiraz veya şikayette bulunmazsa veya itirazları kaldırılırsa, alacaklı ticaret mahkemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini isteyebilir.
İİK Madde 174 – (Değişik: 18/2/1965-538/89 md.) Alacaklı, borçlunun itiraz ve şikayetinin kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden istiyebilir. Mahkeme 158 inci madde uyarınca iflas davasını karara bağlar.
Zamanaşımı Süreleri
Kambiyo senetlerinde zamanaşımı süreleri, Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir ve bu süreler oldukça kısadır. Bu nedenle alacaklıların zamanaşımı sürelerini dikkatle takip etmeleri büyük önem taşır.
Bono ve Poliçede Zamanaşımı
Bono ve poliçelerde zamanaşımı süreleri, TTK’nın ilgili maddelerinde belirtilmiştir. Genel olarak, bonoyu düzenleyene karşı açılacak davalar için üç yıl, cirantalara karşı açılacak davalar için bir yıl ve rücu hakları için altı ay gibi süreler öngörülmüştür.
Çekte Zamanaşımı
Çekte zamanaşımı süreleri de TTK’da düzenlenmiştir. Çeki keşide edene karşı açılacak davalar için altı ay, cirantalara karşı açılacak davalar için üç ay gibi süreler mevcuttur.
Zamanaşımının Kesilmesi ve Durması
Zamanaşımı, Türk Borçlar Kanunu’nda belirtilen hallerde kesilebilir veya durabilir. Örneğin, borçlunun borcu ikrar etmesi, alacaklının dava açması veya icra takibi başlatması zamanaşımını kesen hallerdendir.
12. Hukuk Dairesi 2012/12380 E. , 2012/21228 K.
Buna göre 1- Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde 2- Alacaklı dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde zamanaşımı kesilir Yine aynı kanunun 3. maddesinde müruru zaman katedilmiş olunca katıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar düzenlemelerine yer verilmiştir Genel haciz yolu ile başlatılan takip kesinleştiğine ve icra takibinin dayanağı belge genel kredi sözleşmesi olduğuna göre, olayda uygulanması gereken BK. nun 3. maddesinin uygulanması gerekip, bu maddeye göre ise zamanaşımı süresi 10 yıldır.
Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar.
Ödenmeyen Senetlerin Tahsilinde Diğer Hukuki Yollar
Kambiyo senetlerine özgü takip yollarının yanı sıra, alacaklılar bazı durumlarda genel hükümlere göre de hukuki yollara başvurabilirler.
Genel Haciz Yoluyla Takip
Eğer kambiyo senedi vasfını yitirmişse veya zamanaşımına uğramışsa, alacaklı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatabilir. Bu durumda, borçlunun itirazı takibi durdurur ve alacaklının itirazın iptali davası açması gerekir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Öncelikle davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır;2004 Sayılı İİK.’nın 3. maddesinde—– Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —— Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir
İtirazın iptali davasında, borçlunun itirazının haksız olduğu ispat edilirse, borçlu takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilebilir.
Menfi Tespit ve İstirdat Davası
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat etmek için menfi tespit davası açabilir. Eğer borç, icra takibi sonucunda ödenmişse, borçlu ödediği paranın iadesi için istirdat davası açabilir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Bu nedenle maddi olayın daha iyi anlaşılması için, bir kısım yasal düzenlemelere değinilmesi ve hukuki açıklamalar yapılması uygun olacaktır.Bilindiği üzere senette borçlu olarak gözüken kimse senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı 1. madde maddesinde düzenlenmiştir Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir
Bu davalar, borçlunun hukuki durumunu netleştirmek ve haksız yere yapılan ödemelerin geri alınmasını sağlamak açısından önemlidir.
Sebepsiz Zenginleşme Davası
Kambiyo senedi vasfını yitiren veya zamanaşımına uğrayan bir senet nedeniyle alacaklı, borçlu aleyhine sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Bu dava, borçlunun haksız yere zenginleştiği ve alacaklının fakirleştiği durumlarda başvurulabilecek bir yoldur. Ancak, sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükü alacaklı üzerindedir ve kambiyo senetlerine özgü takip yollarına göre daha zordur.
Ödenmeyen Senetlerin Tahsilinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ödenmeyen senetlerin tahsili sürecinde alacaklıların ve borçluların dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır:
- Süreler: Kambiyo senetlerine özgü takip yollarında ve itiraz/şikayetlerde süreler çok kısadır ve hak düşürücü niteliktedir. Bu sürelerin kaçırılması, hak kayıplarına yol açabilir.
- Senedin Vasıfları: Takibe konulan senedin kambiyo senedi vasfını taşıyıp taşımadığı, takip yolunun belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Eksik unsurlu bir senetle kambiyo senetlerine özgü takip yapılamaz.
- İspat Yükü: İcra mahkemesindeki itirazların incelenmesinde, borçlu borcun ödendiğini veya ertelendiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmek zorundadır.
- Kötü Niyet Tazminatı: İcra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılan taraf, diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilebilir.
Uygumalada Sıkça Sorulan Sorular
Ödenmeyen Senetin Cezası Nedir? Senetten Hapse Girilir Mi?
Türk Hukuk sisteminde, bir borcun ödenmemesi tek başına bir suç teşkil etmez ve bu nedenle ödenmeyen bir senet borcundan dolayı borçlunun doğrudan hapis cezası ile cezalandırılması mümkün değildir. Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz” ilkesi, bu durumun temel güvencesidir. Ancak, icra takibi sürecinde borçlunun belirli yükümlülükleri yerine getirmemesi, İcra ve İflas Kanunu’nda (İİK) “tazyik hapsi” (disiplin hapsi) olarak adlandırılan yaptırımlara yol açabilir. Örneğin, icra takibi kesinleştikten sonra alacaklının talebi üzerine mal beyanında bulunmayan veya gerçeğe aykırı mal beyanında bulunan borçlu hakkında, şikayet üzerine icra ceza mahkemesi tarafından tazyik hapsine hükmedilebilir. Bu hapis, borcun kendisinden değil, icra sürecindeki usuli bir yükümlülüğün ihlalinden kaynaklanır ve borç ödendiğinde veya yükümlülük yerine getirildiğinde sona erer.
Ödenmeyen Senet İçin Ne Yapılır?
Vadesi geldiği halde ödenmeyen bir senet (bono) için alacaklının başvurabileceği en etkili ve hızlı hukuki yol, İcra ve İflas Kanunu’nun 167. ve devamı maddelerinde düzenlenen “Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip” başlatmaktır. Alacaklı, senedin aslı ile birlikte yetkili icra dairesine başvurarak bir takip talebi oluşturur. İcra dairesi, senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını ve vadesinin geldiğini tespit ettikten sonra borçluya bir ödeme emri gönderir. Bu takip yolunun en önemli avantajı, borçlunun itirazının (imzaya itiraz hariç) takibi durdurmamasıdır. Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde borca veya imzaya itirazını, senedin kambiyo vasfı taşımadığına dair şikayetini yetkili icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Süresinde itiraz edilmemesi veya yapılan itirazın mahkemece reddedilmesi halinde takip kesinleşir ve alacaklı, borçlunun malvarlığı üzerine haciz konulmasını talep edebilir.
Ödenmeyen Senet Kaç Yılda Düşer? (Zamanaşımı)
Halk arasında “senedin düşmesi” olarak bilinen durum, hukuken “zamanaşımına uğrama” anlamına gelir. Kambiyo senetlerinde zamanaşımı süreleri Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) özel olarak düzenlenmiştir ve genel alacaklara göre oldukça kısadır. Bir bono (emre yazılı senet) için zamanaşımı süreleri şu şekildedir: Senedi düzenleyene (keşideciye) karşı açılacak davalar, vadeden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Senedi ciro edenlere (cirantalara) ve keşideci dışındaki diğer senet borçlularına karşı açılacak davalar ise, protesto tarihinden veya senette “protestosuz” kaydı varsa vadenin bittiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bir cirantanın diğer cirantalara ve keşideciye karşı açacağı rücu davaları ise, ödeme yaptığı tarihten itibaren altı ay içinde zamanaşımına uğrar. Bu süreler hak düşürücü olmamakla birlikte, borçlu tarafından icra mahkemesinde veya davada ileri sürüldüğünde alacağın tahsilini engeller.
Notersiz Yapılan Senet Geçerli Midir?
Evet, noterde düzenlenmemiş bir senet, kanunda aranan zorunlu unsurları taşıması kaydıyla tamamen geçerlidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 776. maddesi, bir senedin bono olarak kabul edilebilmesi için taşıması gereken unsurları saymıştır. Bunlar; “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi, kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar (kime ödeneceği), düzenlenme tarihi ve yeri ile en önemlisi düzenleyenin ıslak imzasıdır. Bu unsurları taşıyan bir belge, taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenmiş olsa dahi hukuken geçerli bir kambiyo senedidir ve kambiyo senetlerine özgü takip yollarına konu edilebilir. Senedin noterde düzenlenmesi, imzanın borçluya ait olduğu konusunda güçlü bir delil teşkil etmesi ve sahtecilik iddialarını zorlaştırması gibi ispat kolaylıkları sağlasa da, senedin geçerliliği için bir noter tasdiki zorunluluk değildir.
Borç Ne Kadar Olursa İcra Gelir?
İcra takibi başlatılabilmesi için borç miktarının alt veya üst sınırı bulunmamaktadır. Alacaklı, alacağı ne kadar küçük olursa olsun, bu alacağını tahsil etmek amacıyla yasal yollara başvurarak icra takibi başlatma hakkına sahiptir. Dolayısıyla, 1 TL’lik bir alacak için dahi teorik olarak icra takibi yapılabilir. Ancak uygulamada, takip masrafları (başvuru harcı, tebligat giderleri, vekalet ücreti vb.) alacak miktarını aşabileceğinden, çok küçük meblağlar için icra takibi başlatmak ekonomik olarak mantıklı olmayabilir. Yine de bu durum, alacaklının yasal hakkını ortadan kaldırmaz. Önemli olan, ortada hukuken geçerli bir borç ilişkisinin varlığı ve bu borcun muaccel (ödenebilir) hale gelmiş olmasıdır.
Kefilsiz Senet Geçerli Midir?
Evet, kefilsiz düzenlenen bir senet tamamen geçerlidir. Senede bir kefilin (aval veren) imza atması, senedin geçerlilik şartlarından biri değildir. Kefalet (aval), alacaklı için ek bir güvence sağlar. Aval veren kişi, lehine aval verdiği kişi gibi borçtan sorumlu olur ve alacaklı, borç ödenmediğinde doğrudan aval verene de başvurabilir. Ancak senedin hukuki varlığı ve geçerliliği, üzerinde bir kefil imzasının bulunmasına bağlı değildir. Sadece düzenleyen (borçlu) ve lehtarın (alacaklı) bulunduğu, TTK’daki zorunlu unsurları taşıyan bir senet, tek başına geçerli bir kıymetli evraktır ve icra takibine konu edilebilir.
Senet Davaları Kaç Yıl Sürer?
“Senet davası” terimi genellikle icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan davaları veya menfi tespit davalarını ifade eder. Bu davaların süresi, davanın görüldüğü mahkemenin iş yoğunluğuna, davanın karmaşıklığına (örneğin imza incelemesi için bilirkişi raporu gerekip gerekmediği), delillerin toplanma hızına ve tarafların usuli işlemleri yerine getirme durumuna göre büyük farklılıklar gösterebilir. Kambiyo senetlerine özgü takibe yapılan itirazlar üzerine icra mahkemesinde görülen davalar, daha basit bir yargılama usulüne tabi oldukları için genellikle daha hızlı, birkaç ay içinde sonuçlanabilir. Ancak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret veya Asliye Hukuk Mahkemesi) görülen itirazın iptali veya menfi tespit gibi davalar, duruşmalar, bilirkişi incelemeleri ve diğer yargılama süreçleri nedeniyle ortalama 1 ila 2 yıl sürebilmektedir. Bu süreler, istinaf ve temyiz gibi kanun yolu aşamaları hariç, ilk derece mahkemesi için öngörülen yaklaşık sürelerdir.
Sonuç ve Öneriler
Ödenmeyen senetlerin tahsili, Türk Hukuku’nda detaylı ve özel hükümlerle düzenlenmiş bir alandır. Alacaklıların, alacaklarını en hızlı ve etkin şekilde tahsil edebilmeleri için kambiyo senetlerine özgü takip yollarını ve bu yolların gerektirdiği usul ve esasları iyi bilmeleri gerekmektedir. Borçluların ise, kendilerine yöneltilen takiplere karşı yasal süreler içinde ve doğru hukuki argümanlarla itiraz ve şikayetlerini ileri sürmeleri, haklarını korumaları açısından hayati öneme sahiptir.
Bu süreçte, özellikle zamanaşımı süreleri, senedin kambiyo vasfı ve ispat yükü gibi konulara azami dikkat gösterilmelidir. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı göz önüne alındığında, hem alacaklıların hem de borçluların alanında uzman bir avukattan hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti almaları, olası hak kayıplarını önleyerek en doğru ve etkili çözümlere ulaşmalarını sağlayacaktır.
Öneriler:
- Senedin Düzenlenmesi Aşamasında Dikkat: Senetlerin düzenlenmesi sırasında Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen tüm zorunlu unsurların eksiksiz ve doğru bir şekilde yer almasına özen gösterilmelidir. Eksik veya hatalı düzenlenen senetler, tahsil sürecinde ciddi sorunlara yol açabilir.
- Vade Takibi ve Hızlı Hareket: Senetlerin vadesi geldiğinde ödenmemesi durumunda, zamanaşımı sürelerinin kısa olması nedeniyle alacaklıların vakit kaybetmeden hukuki süreci başlatmaları önemlidir.
- Belgeleme: Borcun ödendiği, ertelendiği veya başka bir şekilde sona erdiği iddialarının ispatı için resmi veya imzası ikrar edilmiş belgelerin düzenli bir şekilde saklanması gerekmektedir.
