Anonim Şirketlerde pay ve pay senetlerinin sahiplerine “pay sahibi” denilmektedir. AŞ lerin temel unsuru olan payları sahiplerinin de şirket üzerinde belirli hakları bulunmaktadır. Bu hakları inceleyecek olursak;
Pay Sahibinin Genel Kurul Toplantısına Katılma Hakkı
Türk Ticaret Kanunu m.407’de belirtildiği üzere genel kurul toplantısına ortaklar katılacaktır. Genel kurula katılma hakkı, yönetim kurulu tarafından düzenlenen genel kurula katılabilecekler listesinde yer alan pay sahiplerine aittir. Bu durumun istisnalarından birisi; hamiline yazılı hisse senedine sahip ortakların toplantıya ismi olmasa dahi katılabilmesidir.
Pay sahipleri paylarından doğan haklarını kullanmak için genel kurul toplantısına katılmaktadır. Ancak bazı hallerde çeşitli sebeplerden ötürü bizzat genel kurul toplantısında yer alamayabilirler. Bu durumda TTK m.425’e göre temsilci vasıtasıyla genel kurul toplantısına katılabilirler.
Pay Sahibinin Genel Kurul Toplantısında Oy Kullanma Hakkı
Pay sahipleri oy kullanma hakkını,ortaklık iradesinin oluşmasını sağlamak için kullanırlar. Oy hakkı TTK m.435’e göre, ortağın sadece sermaye payını taahhüt etmesiyle değil, şirket esas sözleşmesiyle belirlenmiş olan pay tutarının en az miktarını ödemekle doğar.
Pay sahipleri, genel kurul toplantısında oy hakkını paylarıyla orantılı olarak kullanırlar. Asgari oy ilkesi uyarınca her ortağın en az 1 oy hakkı vardır. Birden fazla oy hakkına sahip olan ortakların oy hakları, şirket esas sözleşmesiyle sınırlandırılabilmektedir. Oy hakkı vazgeçilmez haklardandır.Ancak kimi hallerde kanun koyucu oy hakkının kullanılmasını yasaklamıştır. Bunlardan birisi, yönetim kurul üyeleri kendilerinin ibra edilmeleri sırasında oy hakkını kullanamazlar.
Şirket Karlarından Belirli Bir Miktar Para Alma Hakkı
TTK m.507 de düzenlenmiştir. Şirketin kar payı, ortaklar arasında net dönem karından dağıtılır. Vergileri vs. düşünce kalan karar net dönem karı denir. Kar dağıtımı, sermaye koyma borcunu ifa ettikleri oranda olmaktadır. Yani örneğin benim şirkette 10 payım var başka adamında 10 payı var. Kural olarak bizim bu adamla aynı parayı almamız lazım ancak bu adam 10 paydan doğan sermaye koyma borcunun tamamını ifa etmemiş ise ikimizin kardan aynı parayı alma şansı yoktur. Bu düzenleme yeni TTK ile gelmiştir. Getiriliş amacı, sermaye koyma borcunun ifasına teşvik etmektir. Belirtmek de fayda var; bu düzenleme emredici değildir, aksi sözleşme ile belirlenebilir.
TTK m. 523’e göre, kanuni ve esas sözleşme ile öngörülen yedek akçeler ayrılmadıkça ortaklar arasında kar payı dağıtılamaz. O halde Genel Kurul kar dağıtım kararı alabilmesi için ilk önce kardan kanuni ve esas sözleşmede belirlenen yedek akçeleri ayırmalı daha sonra arta kalan miktar kar payı olarak dağıtılmalıdır. Burada yedek akçelere ilişkin bir tanımlama yapmak gerekirse;
- Yedek akçe, kardan ayrılan bir paradır. Temel mantığı da “ak akçe kara gün içindir” yani ilerde ne olur ne olmaz diye kardan tasarruf edilen paradır. Kanuna baktığımız vakit karşımıza 3 tür yedek akçe çıkar;
- Kanuni Yedek Akçe: TTK m.519’a göre şirket her yıl karının %5’ini yedek akçe olarak ayırmak zorundadır. Kanun koyucu üst sınır olarak da ödenmiş sermayenin %20’sine ulaşana kadar diye belirtmiştir. Bu üst sınıra ulaşmış bir şirketin artık yedek akçe ayırmasına gerek yoktur. Bu yedek akçeyi şirket keyfe keder kullanamaz. Kanun koyucu yedek akçenin ne için kullanılması gerektiğini de açıkça düzenlemektedir; zararların kapatılması, işletmenin devam edebilmesi, işsizliğin önüne geçebilmek için diye belirlemektedir. Eğer yedek akçe, toplam sermayenin yarı tutarına erişmişse şirket bu yedek akçeyi dilediği gibi kullanma hakkına sahiptir.
- İhtiyari Yedek Akçe: Şirket esas sözleşmesi ile kararlaştırılan yedek akçedir. Ortaklar sözleşmeye hüküm koyup kanuni yedek akçe dışında ekstra bir miktar yedek akçe ayırmaya karar verebilirler. Ama ihtiyari yedek akçe, ayrılması zorunlu olan yedek akçedir. Burada ihtiyari olduğu nokta şudur, sözleşmeye bunun yazılıp yazılmamasıdır. Yani bir anonim şirket ihtiyari yedek akçeye ilişkin şirket esas sözleşmesinde bir hüküm koyduğu an zorunlu hale gelir.
- Olağanüstü Yedek Akçe: TTK m.523’de düzenlenir. Genel Kurul bütün ortakların menfaatini öngörerek ekstra bir yedek akçe daha ayırabilir. Tamamıyla isteğe bağlı olan yedek akçe çeşididir.
Pay Sahibinin Tasfiye Payı Hakkı
Şirket sona erince tasfiyede bakiye ortaya çıkınca bu ortaklar arası dağıtılır. Sermaye koyma borçlarını ifa ettikleri oranda tasfiyeden pay alırlar,aksi sözleşme ile kararlaştırılabilir.
Pay Sahibinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı
TTK m.437’de düzenlenmiştir. Bu iki hak birlikte düzenlenmiştir ama aslında birbirlerinden bağımsızdırlar. İnceleme hakkı; pasif olan haktır. Şirketin finansal tabloları, yıllık faaliyet raporunu yönetim kurulu hazırlar, denetim raporunu da denetçi hazırlar. Genel Kurul toplantısından en geç 15 gün önce, varsa şubelerinde ortakların incelemesine bunlar hazır tutulmaktadır. Bu genel kurul toplantısında ortakların inceleme hakkını oluşturur. Bilgi talep etme hakkı ise, şirket gidişatı hakkında bilgi almasıdır. Pay sahibi genel kurul toplantısından önce finansal tabloları vs. inceledikten sonra anlamadığı hususlar varsa bunları toplantıda yönetim kurulu üyesinden bilgi isteyerek talep edebilir veya denetçiden soru sorarak bilgi talep edebilir. Pay sahibini istediği bilgi şirketin ticari sırına giriyorsa veya daha başka haklı bir sebep varsa bu bilgi verilmekten imtina edilebilir.
Pay Sahibinin Özel Denetçi Atanmasını İsteme Hakkı
TTK m. 438’e göre, her pay sahibi ne kadar paya sahi olursa olsun daha önceden bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmışsa Genel Kuruldan özel denetçi atanmasını isteyebilir. Pay sahibi özel denetçi atanmasını istediği zaman Genel Kurul buna ilişkin 2 adet karar verebilir. Kabul ederse özel denetçinin kim olacağını ismen belirleyemez. Şirket ya da pay sahibi 30 gün içerisinde şirket merkezinin olduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurup mahkemeden özel denetçi atanmasını ister. Reddederse, sadece azınlık pay sahipleri 3 ay içerisinde mahkemeye başvurup özel denetçi atanmasını isteyebilir.
Pay Sahibinin Rüçhan Hakkı
TTK m. 461’e göre düzenlenen rüçhan hakkı öncelikli satın alma hakkıdır. Ancak bu hakkın doğabilmesinin şartı “sermaye artırımına gidilmesidir.” Her ortak TTK m.461/1’e göre yeni çıkarılan payları mevcut payların sermayeye oranına göre alma hakkına sahiptir. Rüçhan hakkı tek taraflı irade beyanıyla kullanılır. Rüçhan hakkının kullanılma esaslarını Yönetim kurulu karar ile belirler. Bu kararı belirleyince tescil ettirir ve ilan edilir,varsa internet sitesinde yayınlar.Bunun üzerinde bu hakkın kullanılabilmesi için en az 15 gün süre tanır.
Rüçhan hakkı devir kabiliyeti olan bir haktır. Şirket ortağı olsun veya olmasın başkasına devredilebilmektedir.
Rüçhan hakkı Genel Kurul kararıyla kaldırılabilir veya sınırlandırılabilir. Ama bunun için ağırlaştırılmış bir yeter sayı vardır. Genel Kurulun %60’ı sınırlandırmaya veya kaldırmaya ilişkin oy vermelidir.