Senet, ticari ve bireysel ilişkilerde en sık kullanılan yazılı borç belgelerinden biridir. Gündelik hayatta insanlar arasında yapılan ödünç işlemleri, ticari alışverişler ya da alacak-borç ilişkileri çoğu zaman bir senet ile güvence altına alınır. Bu noktada en çok karşılaşılan sorulardan biri, “notersiz senet geçerli mi?” sorusudur.
Türk hukuk sisteminde borç ilişkilerinin geçerliliği için noter şartı kural olarak aranmaz. Ancak bazı özel hukuki işlemler için kanun koyucu, noter huzurunda yapılmayı geçerlilik şartı olarak öngörmüştür. Bu yazıda, notersiz senetlerin hukuki dayanakları, geçerlilik şartları, istisnaları ve Yargıtay uygulamaları ayrıntılı şekilde incelenecektir.
Senedin Hukuki Niteliği
Senedin geçerliliğini anlamak için öncelikle hukuki niteliğini kavramak gerekir.
Tanım: Senet, bir borcun doğduğunu veya varlığını ispatlayan yazılı belgedir.
Türleri:
Adi Senet: Taraflar arasında düzenlenen ve borçlunun imzasını taşıyan, noter tasdikine ihtiyaç duymayan senetlerdir.
Kambiyo Senetleri: Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bono, çek ve poliçe gibi senetlerdir. Bu senetler için de noter şartı aranmaz, ancak kanunda öngörülen özel şekil şartlarına uyulması gerekir.
Adi Notersiz Senet Özelliği
- Yazılı delil niteliğindedir.
- Mahkemede kesin delil olarak kabul edilir.
- Senetteki imza inkâr edilmedikçe, alacağın varlığı kabul edilmiş sayılır.
Kambiyo Senetlerinin Özelliği
Kambiyo senetleri (bono, poliçe, çek), Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) düzenlenmiş olup özel şekil şartlarına tabidir. Bu senetler, yalnızca borcu ispat eden bir belge olmanın ötesinde, icra takibine doğrudan konu olabilen güçlü belgelerdir.
Genel Özellikleri
- Soyut borç ikrarı niteliğindedir: Temel borç ilişkisinden bağımsızdır.
- Emre yazılı senetlerdir: Ciro edilerek devredilebilir.
- Takip gücü vardır: İcra ve İflas Kanunu’na göre doğrudan icra takibine konu olabilir.
- Şekil şartlarına sıkı sıkıya bağlıdır: Unsurlardan birinin eksik olması halinde kambiyo senedi geçersiz olur.
Bono (Emre Muharrer Senet)
TTK m. 776’ya göre bonoda bulunması gereken zorunlu unsurlar:
- Senet metninde “bono” veya “emre muharrer senet” ibaresi
- Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi
- Ödeme yeri
- Lehtarın (alacaklının) adı ve soyadı
- Düzenleme tarihi ve yeri
- Düzenleyenin imzası
Eksik unsurlar:
- Ödeme yeri yazılmamışsa, düzenleme yeri ödeme yeri sayılır.
- Düzenleme yeri yazılmamışsa, senet düzenleyenin adı yanında yazılı yer esas alınır.
Şekil Şartlarının Önemi
- Yukarıda sayılan unsurların eksikliği, kambiyo senedini geçersiz kılar.
- Yargıtay uygulamasına göre, şekil şartları dar yorumlanır; yani eksiklikler affedilmez.
- Bu nedenle kambiyo senetleri hazırlanırken dikkat edilmesi gereken en kritik nokta, kanunda sayılan unsurların eksiksiz bulunmasıdır.
Notersiz Senet Geçerliliği
Adi Senetlerde Noter Şartı
- Türk Borçlar Kanunu’na göre adi yazılı senetler için noter onayı şart değildir.
- Senedin borçlunun imzasını taşıması yeterlidir.
- Örneğin: “Ben, Ali Yılmaz, Ayşe Demir’e 30.000 TL borçlandım. 15.12.2025 tarihinde ödeyeceğim. İmza: …” şeklindeki bir adi senet, noter tasdiki olmadan da geçerlidir.
- Bu senet, taraflar arasında borcun varlığını kesin delil olarak ispatlar.
Yargıtay’ın görüşü:
Yargıtay birçok kararında, noter onayı bulunmayan adi senetlerin de geçerli olduğunu, tek şartın senetteki imzanın borçluya ait olması olduğunu vurgulamıştır.
Kambiyo Senetlerinde Noter Şartı
- Bono, poliçe ve çek gibi kambiyo senetleri, kanunda belirtilen şekil şartlarına uyulduğu sürece noter tasdikine ihtiyaç duymaz.
- Bu senetler özel hukuki düzenlemelerle korunmuştur ve icra takibine doğrudan konu olabilir.
- Yani noter onayı olmaksızın, usulüne uygun düzenlenen bono veya çek ile icra takibi başlatılabilir.
Noterin Şart Olduğu Özel Durumlar
Her senet notersiz geçerli değildir. Kanun bazı özel hallerde noter onayını geçerlilik şartı olarak düzenlemiştir. Bunlar arasında:
- Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri (Noterde yapılmazsa geçersizdir – TBK m. 237, MK m. 706).
- Motorlu araç satış sözleşmeleri (Noterde yapılmak zorundadır).
- Bazı özel yetkiler ve kefalet beyanları (Noter onayı aranan işlemler arasında olabilir).
Dolayısıyla, adi borç senetlerinde ve kambiyo senetlerinde noter zorunlu değildir, ancak taşınmaz satışı veya araç satışı gibi belirli işlemler adi senetle yapılırsa hukuken geçersiz olur.
Uygulamada Karşılaşılan Durumlar
- Adi senet ile borç verme: Taraflar arasında güven ilişkisine dayalı bir borç senedi düzenlenirse, noter huzuruna gidilmese de geçerlidir. Ancak imza inkâr edilirse grafoloji incelemesi yapılabilir.
- Bono/çek düzenlenmesi: Noter tasdiki olmadan, yalnızca TTK’da öngörülen unsurların eksiksiz bulunmasıyla geçerlidir.
- İhtilaflı durumlarda noter avantajı: Her ne kadar noter zorunlu olmasa da, noter huzurunda düzenlenen senetlerde imza inkârı, tarih tartışması gibi ihtimallerin önüne geçilir.
Kısa Değerlendirme
- Adi senetlerde noter zorunlu değildir.
- Kambiyo senetlerinde noter zorunlu değildir.
- Bazı özel sözleşmelerde noter şarttır.
- Noter onayı bulunmasa bile senet geçerli sayılır, ancak noter huzurunda düzenlenen senetler taraflar için daha güvenli ve ispat açısın
Notersiz Senet İspat Sorunu ve İmza İnkarı
Noter huzurunda düzenlenmeyen senetlerin en çok tartışılan yönlerinden biri, uyuşmazlık halinde nasıl ispat edileceği ve borçlunun imzayı inkâr etmesi durumunda nasıl bir yol izleneceğidir. Türk hukukunda adi yazılı senetler, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199. maddesi uyarınca kesin delil niteliğinde kabul edilir. Bu nedenle, senedin altında borçlunun imzası bulunduğu sürece, senet noter tasdiki olmasa dahi alacağın varlığını güçlü şekilde ispat eder. Ancak uygulamada borçluların sıklıkla başvurduğu yöntem, senetteki imzanın kendilerine ait olmadığını ileri sürmektir.
İmza inkârı halinde devreye mahkemenin bilirkişi incelemesi girer. Mahkeme, senedin üzerindeki imzanın gerçekten borçluya ait olup olmadığını tespit etmek amacıyla grafoloji uzmanlarından, yani adli yazı ve imza inceleme bilirkişilerinden rapor alır. İnceleme sonucunda imzanın borçluya ait olduğu ortaya çıkarsa senet geçerli sayılır ve borçlunun ödeme yükümlülüğü kesinleşir. Buna karşılık, imzanın borçluya ait olmadığı tespit edilirse senet hükümsüz hale gelir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, ispat yükünün senede dayanan alacaklıya ait olmasıdır. Yani imza inkâr edildiğinde alacaklı, senedin borçlu tarafından imzalandığını kanıtlamakla yükümlüdür.
Noter huzurunda düzenlenmemiş senetlerde yalnızca imza değil, tarih ve içerik yönünden de tartışmalar yaşanabilmektedir. Borçlular kimi zaman senedin sonradan doldurulduğunu ya da tarihin değiştirildiğini iddia ederek savunma yapar. Bu durumda mahkeme, senedin düzenlenme sürecini ve tarafların beyanlarını dikkate alarak bir değerlendirme yapar. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, imzası borçluya ait olan adi senetler noter tasdiki olmaksızın geçerlidir; ancak imzanın inkâr edilmesi halinde, alacaklının bu iddiayı çürütecek delilleri sunması ve bilirkişi incelemesiyle imzanın borçluya ait olduğunu ispatlaması gerekir.
Sonuç olarak, notersiz senetler geçerli olmakla birlikte, imza inkârı durumunda alacaklının ispat yükü ağırlaşmaktadır. Bu nedenle, tarafların ileride ispat sorunları yaşamaması için noter huzurunda senet düzenlemeleri her zaman daha güvenli bir tercih olarak öne çıkmaktadır.
Notersiz Senet İcra Takibinde Kullanılır Mı?
Noter tasdiki bulunmayan senetlerin en çok gündeme geldiği alanlardan biri, alacaklının icra takibi başlatmak istemesidir. Burada adi senetler ile kambiyo senetleri arasında önemli bir ayrım vardır. Adi senetler, Hukuk Muhakemeleri Kanunu bakımından kesin delil niteliğinde olmakla birlikte doğrudan kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu edilemezler. Yani elinde sadece adi bir senet bulunan alacaklı, borçluya karşı ilamsız icra takibi yoluna gidebilir; fakat bu takipte borçluya itiraz hakkı tanınır ve itiraz halinde süreç mahkemeye taşınabilir. Bu nedenle adi senetler, alacağın varlığını ispat gücüne sahip olsa da icra hukukunda doğrudan ve kesin sonuç doğurmaz.
Buna karşılık kambiyo senetleri olan bono, poliçe ve çek, özel düzenlemelere tabi oldukları için doğrudan kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu edilebilir. Türk Ticaret Kanunu’nda sayılan zorunlu unsurları taşıyan bir bono ya da çek, noter tasdiki olmaksızın takibi başlatan avukat tarafından icra dairesine sunulabilir ve doğrudan takip başlatabilir. Bu durumda borçluya itiraz hakkı tanınsa da, itiraz yalnızca imzaya ya da senedin geçerliliğine ilişkin olabilmektedir. Bu da kambiyo senetlerini, adi senetlere kıyasla çok daha güçlü ve hızlı bir alacak tahsil aracı haline getirmektedir.
Yargıtay kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, şekil şartlarına uygun şekilde düzenlenmiş kambiyo senetleri, noter tasdiki bulunmasa da icra takibinde geçerlidir. Örneğin, usulüne uygun bir bono ile alacaklı doğrudan kambiyo yoluyla takibe başvurabilir. Ancak adi senetlerde aynı yol mümkün değildir; bu durumda yalnızca genel ilamsız takip hükümlerine başvurulabilir. Dolayısıyla, alacaklıların icra takibinde daha güçlü bir konuma sahip olabilmeleri için, noter onayına gerek duymadan da geçerli olan kambiyo senetlerini tercih etmeleri pratik açıdan önemlidir.
Noter Onayının Avantajları
Her ne kadar adi senetler ve kambiyo senetleri için kanunen noter zorunluluğu bulunmasa da, uygulamada taraflar çoğu zaman noter huzurunda senet düzenlemeyi tercih eder. Bunun en önemli sebebi, noter onayının senetlere kesin tarih kazandırması ve imzanın borçluya ait olduğuna dair tartışmaları büyük ölçüde önlemesidir. Noter huzurunda düzenlenen senetlerde imza inkârı neredeyse mümkün olmadığı için, alacaklı açısından ispat yükü ortadan kalkar. Ayrıca noter işlemleri, tarafların iradelerinin özgür ve bilinçli bir şekilde ortaya konulduğunu da gösterir. Bu nedenle, noter onaylı senetler her zaman daha güvenli kabul edilmektedir.
Notersiz Senet Geçerli Mi Sonuç ve Değerlendirme
Özetlemek gerekirse, notersiz senetler hukuken geçerlidir. Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde adi senetlerde ve kambiyo senetlerinde noter şartı aranmaz. Adi senetlerde borçlunun imzası yeterli olup, bu belgeler mahkemede kesin delil niteliği taşır. Kambiyo senetlerinde ise şekil şartlarına uygun düzenleme, noter onayının yerini alır ve alacaklıya doğrudan icra takibi başlatma imkânı tanır. Bununla birlikte, taşınmaz satış vaadi veya araç satışı gibi bazı özel hukuki işlemlerde noter onayı zorunludur; aksi halde senet geçersiz olur.
Yargıtay uygulamaları da bu yöndedir: imzası borçluya ait olan adi senetler ve şekil şartlarına uygun kambiyo senetleri, noter tasdiki olmasa dahi geçerli kabul edilir. Ancak imza inkârı, tarih uyuşmazlığı ve sahtecilik iddiaları gibi ihtimaller, notersiz senetlerde ciddi riskler doğurabilir. Bu sebeple, noter tasdiki zorunlu olmasa da, tarafların haklarını güvence altına almak ve ileride çıkabilecek uyuşmazlıkları önlemek için noter huzurunda senet düzenlenmesi her zaman daha avantajlıdır.
Sonuç olarak, notersiz senet geçerli olmakla birlikte, noter onaylı senetler taraflar için daha güvenli ve güçlü bir delil teşkil eder. Bu nedenle, özellikle yüksek meblağlı borç ilişkilerinde veya ticari işlemlerde noter onayı tercih edilmesi, ileride yaşanabilecek hukuki sorunları önemli ölçüde azaltacaktır. Uygulamada basit bir senet örneği ile bile borç ilişkisi ispat edilebilse de, noter onaylı senetlerin sağladığı güvence göz ardı edilmemelidir.

