Aile Hukuku ve BoşanmaTürkiye’de Boşanma Davalarında Arabuluculuk (Aile Arabuluculuğu) Sistemi

14 Eylül 2025

Türkiye’de boşanma davaları uzun yıllardır yoğun bir şekilde yargının gündeminde yer alıyor. Çekişmeli boşanma davaları yıllarca sürebiliyor, taraflar arasında yıpratıcı bir sürece dönüşebiliyor ve özellikle çocukların psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler bırakabiliyor. Bu nedenle son yıllarda “aile arabuluculuğu” modeli gündeme gelmiş durumda. Henüz yasalaşmış olmasa da Adalet Bakanlığı, boşanmanın fer’i taleplerinde (nafaka, mal paylaşımı, tazminat, velayet gibi konularda) dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasını öngören bir sistem üzerinde çalışıyor.

Mevcut Hukuki Durum

Türkiye’de arabuluculuk, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile düzenlenmiştir. Bugün itibarıyla iş, ticaret, tüketici, kira ve ortaklığın giderilmesi gibi bazı alanlarda arabuluculuk dava şartı olarak zorunludur. Ancak aile hukukunda, özellikle boşanma davalarında, arabuluculuk henüz zorunlu tutulmamıştır.

Şu anda taraflar, boşanma davası açmadan önce ihtiyari olarak arabuluculuk yoluna başvurabilirler. Ancak bu yol yalnızca boşanmanın fer’îleri için geçerlidir. Boşanmanın kendisi bir “statü değişikliği” olduğu için hâkim kararı olmadan gerçekleşemez. Türk Medeni Kanunu’na göre hâkim, anlaşmalı boşanma davasında dahi tarafları bizzat dinler ve protokolü uygun bulursa boşanmaya hükmeder.

Buna ek olarak, aile içi şiddet iddiası bulunan uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir. Şiddet içeren dosyaların doğrudan mahkemelerde görülmesi zorunludur.

Gündemdeki Aile Arabuluculuğu Sistemi

Adalet Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, şiddet içermeyen aile uyuşmazlıklarında dava açmadan önce arabulucuya başvurma imkânı getirilecek. Bu sistemde özellikle şu alanların kapsama alınması öngörülüyor:

  • Nafaka talepleri
  • Maddi ve manevi tazminat talepleri
  • Mal rejimi uyuşmazlıkları
  • Çocukla kişisel ilişki düzenlemeleri

Buna karşılık, boşanmanın kendisi yani evliliğin sona erdirilmesi yine yalnızca hâkim kararıyla mümkün olacak. Arabuluculuk, bu noktada boşanmanın fer’î konularının hızlı, barışçıl ve daha az yıpratıcı biçimde çözülmesine aracılık edecek.

Neden Böyle Bir Düzenleme Gündemde?

Arabuluculuk, Türkiye’de iş ve ticaret hukukunda yüksek başarı oranlarıyla uygulanıyor. Yüzbinlerce uyuşmazlık dava açılmadan dostane şekilde sonuçlandırıldı. Bu deneyim, aile hukukuna da uyarlanmak isteniyor.

Boşanma davalarının yoğunluğu mahkemelerin iş yükünü artırırken, taraflar arasında yıllarca süren çekişmelerin çocuklar üzerinde telafisi güç zararlar bıraktığı biliniyor. Arabuluculuk, daha kısa sürede sonuç alınmasını, tarafların kendi çözümlerini üretmesini ve aile bağlarının en az zararla kopmasını hedefliyor.

Olası Sistem Nasıl İşleyecek?

Henüz kanunlaşmadığı için kesin hatları belli olmasa da, beklenen düzenleme şu unsurları içerecek:

  1. Kapsam: Şiddet içeren uyuşmazlıklar hariç tutulacak. Boşanmanın fer’îleri ise arabuluculuğa elverişli olacak.
  2. Dava Şartı: Muhtemelen iş ve ticari davalarda olduğu gibi, dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunlu hale gelecek.
  3. Uzmanlaşma: Aile arabulucuları özel eğitim alacak, aile psikolojisi ve çocuk hakları konusunda donanımlı olacak.
  4. Hakim Denetimi: Özellikle çocukla ilgili anlaşmalarda, protokol mahkeme tarafından incelenecek ve çocuğun üstün yararına aykırı hükümler kabul edilmeyecek.
  5. Sonuçların Bağlayıcılığı: Tarafların vardığı anlaşma mahkeme onayından geçerek ilam niteliğinde belge haline gelecek ve icra edilebilirlik kazanacak.

Eleştiriler ve Endişeler

Yeni sistem kamuoyunda bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Özellikle kadın örgütleri ve hukukçular, güç dengesizliği olan evliliklerde arabuluculuk sürecinin eşitliği zedeleyebileceği uyarısını yapıyor. Taraflardan birinin ekonomik veya psikolojik olarak baskı altında olduğu durumlarda adil sonuçlara ulaşılması güçleşebilir.

Ayrıca şiddet vakalarının tespiti ve ayrıştırılması da önemli bir zorluk olarak öne çıkıyor. Arabuluculuk sürecinin gerçekten gönüllü, tarafsız ve güvenli biçimde yürütülmesi için sıkı kurallar ve denetimler gerektiği vurgulanıyor.

Karşılaştırmalı Örnekler

Avrupa’da ve İngiltere’de aile arabuluculuğu yaygın olarak uygulanıyor. İngiltere’de boşanma davası açmadan önce tarafların bir “bilgilendirme toplantısına” (MIAM) katılmaları zorunlu. Şiddet ve istisnai durumlarda bu yükümlülükten muafiyet tanınıyor. Türkiye’de getirilecek modelin de bu yapıya benzer şekilde tasarlanması bekleniyor.

Sonuç ve Beklentiler

Bugün için boşanma davası açmadan önce arabuluculuk Türkiye’de zorunlu değil. Ancak yakın gelecekte, şiddet içermeyen aile uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk sistemine geçilmesi bekleniyor.

Bu sistem doğru şekilde tasarlanırsa, aile mahkemelerinin iş yükünü azaltabilir, davaların süresini kısaltabilir ve taraflara kendi çözümlerini üretme imkânı sağlayabilir. Özellikle çocukların üstün yararını merkeze alan, şiddet içeren dosyaları titizlikle dışarıda bırakan bir model, boşanma süreçlerinde daha barışçıl ve yapıcı bir alternatif sunabilir.

author avatar
Kübra YILDIZ ÇOLAK