Hayatta bazen kimsenin istemeyeceği, bunun yanı sıra isteyerek de yaşanabilen muhtemel olan olaylardan bir de evlilik dışı ilişkilerden doğan çocuklardır. Kişiler yaşamlarında özgür olmakla birlikte eğer başkasının hayatına engel olmuyorsa kimse kimsenin yaşantısına karışamaz. Bu şekilde doğan çocuklarda eğer biyolojik baba çocuğu tanıyor ise sorun bulunmamaktadır. Ancak evli olan kadın başka bir erkekle birlikte olup çocuk sahibi olduysa sorun burada başlamaktadır. Bu gibi durumlarda evli olan eşin üzerine çocuk nüfusa işlenmektedir. Bu gibi durumlarda Dava anne tarafından açılabileceği gibi çocuk tarafından da açılabilmektedir. Annenin dava açma süresi zamanaşımına takılabilirken çocuğun dava açmasında zamanaşımı söz konusu değildir. Ancak ergin olmayan çocuğun dava açabilmesi için kendisine kayyum atanması gerekmektedir.
Babalık Davası Nasıl Açılır
Dava anne tarafından açılacak ise doğumdan itibaren 1 yıllık sürenin geçmemiş olması gerekmektedir. Aksi halde çocuk bir yaşını geçti ise artık annenin dava açma hakkı sona erecektir. Çocuğun doğumundan sonra anne 1 yıl içerisinde dava açmaz ise bu hakkını kaybetmiş sayılacaktır. Ancak her ne kadar anne dava açma hakkını kaybetmiş olsa da kanun çocuğun haklarını saklı tutmaktadır. Babalık Davası çocuk tarafından açılacak ise çocuğun 18 yaşını doldurup doldurmadığı önemlidir. Ergin olan, yani 18 yaşını dolduran çocuk hak ve menfaatleri doğrultusunda bizzat davayı kendisi açma hakkına sahiptir. Ancak ergin olmayan çocuğun dava açma ehliyeti olmadığından kendisi için kayyum atanması gerekmektedir.
Babalık Davası İçin Çocuğa Kayyum Atanması
Dava Ergin Olmayan Çocuk Tarafından açılacak ise çocuğa kayyum atanması için annesinin yada çocuk ile ilgilenen kişilerin mahkemeye başvurması gerekmektedir. Mahkemenin kayyım listesinden resen seçme hakkı bulunduğu gibi talep eden kişiler de şartları sağlayan bir kişinin de kayyum olarak atanmasını isteyebilirler. Mahkeme ise gerekli araştırmaları yaptığında uygun görür ise kayyıma babalık davası açmak için yetki verecektir. Bu sayede kayyım tarafından çocuğun hak ve menfaatleri korunarak dava açılabilecektir. Dava açıldıktan sonra davanın kabul edilebilmesi için ispat zorunludur. Daha önceleri bu davalar için farklı ispat şekilleri mevcut ise de günümüzde en çok tercih edilen yöntem DNA testidir. DNA testi %100 e yakın kesin sonuç verdiğinden açılan davada taraflara Adli Tıp yada ilgili Kurumlar tarafından DNA testi yapılarak gerçek ortaya çıkmaktadır. Bu aşamada karşı taraf baba olduğunu kabul etse dahi Kamu yararı bulunduğundan mahkemece DNA testini zorunlu kılmaktadır. Baba olduğu iddia edilen kişinin ölmesi durumunda dava mirasçılarına yöneltilecektir. DNA testi yapılabilmesi için ise babanın mezarının açılması gerekecektir. Adli Tıp uzmanlarınca babadan alınan örnekler ve davayı açan kişiden alınan örnekler karşılaştırılarak gerçek ortaya çıkacaktır. Bu davaların açılmasında dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de eğer çocuğun halen nüfus kayıtlarından resmi olarak bir babası görünüyor olmasıdır. Bu durumda ise öncelikle nesebin – soybağının reddi davasının açılarak resmiyette görünen babası ile bir kan bağının olmadığının ispatlaması gerekmektedir. Böylelikle resmiyetten görünen baba ile bir bağın olmadı ispatlandığından artık babanın farklı bir kişi olduğu gerçeği ortaya çıkacaktır.
Babalık Davası Ne Kadar Sürer, Masrafları Ne Kadar?
Dava maktu mahkeme harcına tabi olup ayrıca DNA testi için de masraf yapılmaktadır. Bu masraflar her yıl gerek harçlar kanununa, gerekse de gider avanslarında ki artışa göre değişebilmektedir. Bu sebeple kesin bir masraf tutarı çıkarmak söz konusu değildir. Dava sonucunda babalık davası kabul edilirse mahkeme masrafları davalı olan babadan tahsil edilebilmektedir. Davanın ne kadar süreceği konusunda net bir zaman verilmesi mümkün değildir. Sürenin uzamasında ve kısalmasında birçok etken olup şartlar elverdiği sürece kısa sürmesi amaçlanmaktadır.