Geçmişte ülkemizde yaşanan farklı etkenlerden dolayı kişilerin nüfus kayıtları net bir şekilde tutulamamıştır. Yaşanan savaşlar, hastalıklardan dolayı ölümler, bebek ölümleri vs. gibi durumlar karşısında kayıtların sağlık olmadığı durumlar olabilmektedir. En çok yaşanan olaylardan biri de çocukların ölen kardeşlerinin kimlikleri ile yaşamına devam etmesidir. Nedeni ise ölüm yaşandığında bu durum nüfusa bildirilmemekte, ileride yeni doğan çocuğun ise doğum kaydının bildirimi yapılmayarak eski kimlik üzerinden yaşamına devam ettirilmektedir. Hal böyle olunca gerçek yaşın ortaya çıkmasında sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple genç yaşta askere giden çocuklar dahi olmaktadır. Diğer sebepler arasında da hastanelerde yapılan doğumlarda bilinçli olarak ailenin yanlış beyanda bulunarak çocuğun nüfus kaydını düzenletmesidir. Bu sebepledir ki bu durumların ortadan kaldırılması için Yaş Küçültme Davası açılmalıdır. Bu dava ile gerekli deliller ortaya konularak gerçek yaşın nüfus kütüğüne işlenmesi sağlanmaktadır.
Yaş Küçültme Davası Nasıl Açılır
Görev ve Yetki bakımından yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemeleri Görevlidir. Bu mahkemeye hitaben HMK ya uygun şekilde yazılan dilekçe hazırlanır. Daha sonra tevzi bürosundan gerekli işlem yapılarak vezneden harç ve masrafların ödenmesinden sonra dava açılmış olacaktır. Daha sonra mahkeme tarafından gerekli kontrollerden sonra bir eksiklik yok ise tensip zaptı hazırlanacak ve duruşma günü verilecektir.
Yaş Küçültme Davası Şartları
En önemli şartlardan biri hastanede doğumun olmaması gerektiğidir. Hastane kayıtları resmi olduğundan ancak varsa esaslı delillerle bu durumun var olmadığı kanıtlanmalıdır. Öncemli olan hususları belirmek gerekirse;
- Doğumun hastan şartlarından olmaması gerekmektedir. Yada doğum beyanının resmi bir kurumca değil aile beyanıyla yapılmış olması gerekmektedir.
- Adli Tıp dan kemik radyolojisi yöntemiyle yapılan ölçümde istenilen yaşa uygun bir sonucun çıkması gerekmektedir. 25 yaşına kadar bu yöntem kabul görmektedir.
- Diğer kardeşler ile aradaki yaş farkı tıbben mümkün olan 180 güncen az olmamalıdır.
- 25 yaş üzeri durumlarda kemik yaşı ölçümü sağlıklı verileri vermediğinden esaslı delil ve tanıkların bildirilmesi gerekmektedir.
- Talep edilen yaşın kişinin fiziksel görünümüyle uyumlu olması.
Yaş Küçültme Davası Ne Kadar Sürer
Ülkemizde davaların ne kadar süre sonunda sonuçlanacağına ilişkin yasal bir süre olmamakla birlikte hedef süre uygulamasıyla tahmini bir süre belirlenmektedir. Bu süre net olmayıp çeşitli etkenlerle uzaması yada kısalması mümkündür. Bu sebeple zamana ilişkin bir çıkarım yapmak mümkün değildir.
Yaş Büyütme Davası ile ilgili de sitemizde bilgiler bulabilirsiniz.